Uğurlu, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu ve Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü tarafından Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası'nda düzenlenen ''Küresel Kriz Sonrası Yeni Finansal Mimarı Arayışlar'' konulu ''Uluslararası Finans Sempozyumu 2009''da konuştu. Türk sigorta sektöründe geçen yılın sonu itibariyle 62 şirketin olduğunu belirten Uğurlu, sektörün yabancı payı ağırlıklı bir sektör olmaya doğru ilerlediğini belirtti. Sigorta Sektörünün önemli bir istihdam sağladığına da dikkati çeken Uğurlu, hayat dışı branşlarda sektörde geçen yıl 10 milyar lira, hayat branşında ise 1,6 milyar civarında bir üretimin olduğunu ifade etti. Bu yıl ki prim üretimi rakamlarının ise geçen yıla yatay olarak gittiğini vurgulayan Uğurlu, şunları kaydetti: ''Sigortacılıkta Türkiye'nin dünyadaki yerine baktığımızda, oldukça geri. Dünya prim üretimine baktığımızda hayat sigortaları prim üretiminin, toplam prim üretiminin yüzde 58'i olduğunu göreceksiniz. Türkiye'de ise bu oran yüzde 13'lerde... Yani dünyada kişiler kendi hayatlarıyla ilgili sigortalara daha çok önem veriyorlar. Bizde ise evlerimiz, arabalarımız daha kıymetli. Umarım bu durum, dünya örneğinde olduğu gibi tersine dönecektir.'' -FONLARIN GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 168,8- Türkiye'deki sigorta sektörünün önünde önemli bir büyüme potansiyelinin olduğunu vurgulayan Uğurlu, bu nedenle sektöre yabancı ilgisinin de yoğun olduğunu bildirdi. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) katılımcı sayısının ve fon büyüklüğünün büyümesinin devam ettiğini dile getiren Uğurlu, ''Emeklilik fonlarıyla yatırım fonlarını karşılaştırdığımızda emeklilik fonlarının, yatırım fonlarının önüne geçeceğini söylemek bir kehanet olmaz'' diye konuştu. Bireysel Emeklilik Fonları'nda geçen yıl reel getiri sağlayan üç ülkeden birinin Türkiye olduğunu hatırlatan Uğurlu, Ekim 2003-Eylül 2009 dönemine bakıldığında hisse senetlerine yatırım yapanların varlık değerlerinde yüzde 241,8 oranında artış, fonların getiri ortalamasının yüzde 168,8 enflasyondan arındırılmış reel getirinin ise yüzde 66,3 olduğunu ifade etti. Türkiye'de BES'in iyi gittiğini ancak OECD ülkeleriyle kıyaslandığında emeklilik fonlarının çok küçük olduğunu anlatan Uğurlu, Türkiye'deki emeklilik fonlarının GSMH'ya oranının yüzde 1,7'si olduğunu, bu oranın OECD ülkelerinde ise yüzde 63 seviyelerinde olduğunu söyledi. Kriz ortamlarında sigorta sektörüne daha çok eğilmelerinin sebebini böyle dönemlerde daha fazla tasarrufa, daha fazla yatırıma ihtiyaç olması olarak belirten Uğurlu, ''Biz küresel sermayeyi yadsımıyoruz ama bu büyük küresel oyunun içinde büyük bir aktör olarak kalabilmek için dönüp dolaşıp kendi silahınızdaki kendi barutunuza bakacaksınız'' ifadelerini kullandı.