Yazdır

Bankalar karlı sigortacılar neden değil?

Tarih: 16 Eylül 2009 - 19:03

“Sektör olarak etkilendik ama bütün ekonomiye baktığımızda göreli olarak sektör krizi birçok sektöre göre pozitif atlatmıştır. Ama finans piyasalarına göre karlılığı en düşük sektörüz.”

Ekonomideki yıl sonu büyüme tahmininin % 5.5 küçülme yönünde olduğunu hatırlatan Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, ilk çeyrekte %13.8 küçülmenin yüksek bir rakam olarak görüldüğünü, fakat zaman içerisinde ekonominin toparlanacağını ve büyüme oranındaki negatifliğin 5.5 seviyesine geleceğini ileri sürdü. İlk çeyrekte sektörün negatifte olduğunu hatırlatan Fırat, “6. ay verilerine baktığımızda %3’e yakın büyüme görülüyor. Bu durumda biz de toparlamışız. Ama elementer ayakta sanıyorum büyüme %1. Elementer biraz daha sancılı. Hazine’nin müdahalesiyle trafik sigortalarında göreli bir artış var. 80 ilde kısmi müdahale ile primlerin yukarı çıkması söz konusu. Sektör yanlış yapıyor dedi ve belli bir prim bandının altına izin vermedi. Bunun getireceği, tahmin ediyorum ki ortalamada minimum %7 ile %10 arasında primlerde artış olacak. Bu bizim ciromuza pozitif bir etki yapar, sonuçta bu poliçeler zorunlu. Sektör olumlu etkilenir” dedi. ‘YÜZDE 5.5 KÜÇÜLMENİN ALTINDA KALMALIYIZ’ Eğer döviz kurunun aşağı gidişi söz konusu olursa yıl sonunda kur tahmininin 1.45-1.50 bandında oluştuğunu belirten Fırat sözlerine şöyle devam etti: “Geçen sene yıl sonunda ağırlıklı olarak yangın üretimi yaptık. Oradaki kur 1.60’lardaydı. Primin küçülme olasılığı var. Rekabeti de dikkate aldığımızda, bana göre, kaskodan çok emin konuşamam ama trafik branşında ortalama prim yükselir. Kasko da sabit kalabilir. Diğer branşlarda rekabet nedeniyle aşağı gidişler var. Diğer faktörler primin büyümesini engelliyor. Dolayısıyla yıl sonunda tahminen sektör elementer branşta en iyi ihtimalle %2- 2,5 büyür. Yılık bazda da ekonominin % 5.5 küçüleceği bir ortamda % 2- 2.5’luk bir büyüme iyidir. Enflasyon da 4-5 bandında olursa reel olarak da küçülmüşüzdür. Ekonomi 5,5 daralıyorsa ve o daralmadan daha iyi bir konumda olmak, bütün bu rekabetçi ortama rağmen, sektör açısından pozitif diye görmek lazım. Avrupa’daki sigorta şirketlerine nazaran bizdeki rekabet daha keskin ve daha şiddetli. Göreli olarak sektörün krizden daha az etkilendiğini savunan Fırat, “Tabiî ki sektör olarak etkilendik; kar marjlarımız düşüyor, sıkıntılarımız artıyor. Ama bütün ekonomiye baktığımızda göreli olarak sektör, birçok sektöre göre krizi daha pozitif atlatmıştır diyebiliyorum. Ama finans piyasalarına bakarsak, karlılığı en düşük sektörüz. Bir bankacının karlılık oranı çok iyiyse reel olarak karlılığını büyütüyorsa biz sigorta şirketleri olarak niye küçülüyoruz, niye sermayeden yiyoruz, bunları da düşünmek lazım.” Teşvikleri azaltınca araç satışlarında azalma olduğunu da söyleyen Fırat, “İlk ÖTV indiriminin yapıldığı ilk haftalarda yapılan satın almalar mantıklıydı. Ondan sonra yapılanlar bence tamamen tüketicideki bir yanılsama. Zam yapıldı. ÖTV indirimi yapılıyor ama araç fiyatına zam yapılıyor. Tüketicideki psikoloji çok önemli. Belli bir zaman sonra talep artışını görünce otomotivciler, zam yaptılar ve satışlar devam etti. Bazı markalarda bayide araç yok ama satışı yapmış araç bekliyor. Tüketici kendisinin lehine gelişen hiçbir durum yokken satın alma içgüdüsüne devam ediyor” dedi. Aviva’nın çıkardığı üründen de bahseden Fırat şunları söyledi: “ÖTV indirimi geçici bir süre için uygulandığından sigorta bedeli otomatik olarak düşüyor. Araç satış fiyatı sigorta bedelidir. Bir aracın fiyatı 50.000 lira ise 10.000 lira ÖTV inince satışı 40.000 liradır. Ama ÖTV etkisi kaldırıldığında bu aracın değeri yine 50.000 lira. Araca biz yeni değer klozu koyuyoruz. Yani biz kişiye şöyle diyoruz: Aracınız pert olursa veya çalınırsa size yenisini vereceğiz ama sigorta bedeli maksimum bir ket koyuyor orada, 50.000 değil 40.000 lira. Biz bunu 50.000 lira olarak kabul edeceğiz. Bizim baz aldığımız ÖTV’li sigorta bedeli değildir. Bugünkü anormal koşullar değişir, bu aracın satış fiyatı yükselir, ÖTV avantajı ortadan kalkarsa biz onu da senin hasar tazminatına konu ederiz. Biz burada müşteri lehine bir açılım yarattık. Çünkü bunun uzun soluklu gitmeyeceğini düşündük. Sonuçta bu uygulama belli bir dönem için uygulandı. Tüketicinin o dönemde aldığı bir araç ilerde aynı fiyatı korumaz artarsa biz onu mağdur etmiyoruz. Aynı arabayı alabileceği bir tazminatı ona sunmuş oluyoruz.” ‘BÜYÜME YÜZDE 2-2.5 OLARAK GERÇEKLEŞİR’ Bugünden yıl sonuna kadar olan bölümde nakliyat, yangın, mühendislik gibi branşlarda prim kaybına uğranılacağını tahmin eden Fırat, sözlerini şöyle tamamladı: “Trafikte yüzdesel bir artış olacağını ve dolayısıyla kompozisyonun trafik ve kasko lehine bir çalışma olacağını düşünüyorum. Kaskoda yeni araç girmemesi nedeniyle bir erozyon olabilir ve ne kadar etkiler onu bilemem, ama genel olarak elementer branşlara baktığımda trafik ve kaskonun ağırlığını azaltabilecek bir etki görmüyorum. Trafikte prim temmuz itibariyle arttı. Yeni tarifeler %7 ile %10 pahalı. Poliçe sayısı çok azalmaz çünkü kontrol var. Temmuz ayından yıl sonuna kadar olan dönemde oto sigortalarının portföydeki payında azalma değil, artış bekliyorum. Yeni araç satılmaması nedeniyle kasko branşında bir erozyon olabilir. Ama Yangın ve diğer alanlarda da rekabet çok keskin. Rekabet nedeniyle ortalama primlerde düşüş söz konusu. Oranın bir önceki seneye göre büyüme olasılığının sınırlı olduğunu düşünüyorum. Sektörde maksimum %2–2,5 büyüme olur. % 4 enflasyon olduğu yerde reel büyüme ise gerçekleşmez. Sigortacı Gazetesi
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankalar-karli-sigortacilar-neden-degil/262090