DÜNYA EKONOMİSİ NEREYE GİDİYOR?
Tarih: 06 Ağustos 2009 - 07:33
ABD'ye ilişkin büyüme beklentileri arttı, İngiltere'de güven endeksi yükselişte. Ancak iyileşmenin kayıp halkası tüketici hala sahneye çıkmadı.
Küresel krizin yarattığı tsunaminin durulduğu, iyileşme senaryolarının masaya yatırıldığı bu dönemde umut veren can simitleri de var, daha da dibe gömülen riskler de mevcut. Artık ABD'den de iyi makro veriler gelmeye başladı, Avrupa'da tüketici güveni hayat belirtisi vermeye başladı, gelişmekte olan piyasalara olan ilgi ise yeniden canlanıyor. UBS gibi ikinci çeyrekte yüzde 1 daralarak küresel yatırımcıyı sevindiren ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 3 büyüyeceğini iddia eden bankalar bile var. Ancak diğer yandan ABD'de özellikle dayanıklı mal harcamaları nerdeyse tamamen kesilmiş durumda. Devlet ise bunu hurda teşviği programı ile canlandırmaya çalışıyor. Bu programın 2 milyar dolarlık ek paketi daha senatodan geçerse dayanıklı mal siparişlerinde temmuz ve ağustos aylarında büyük artışlar görülmesi bekleniyor. Aslında bu tip teşvik programları ile tüketicinin normal şartlar altında harcamada gaza basması gerekiyor ancak krizle beraber azalan servet etkisi, yüksek borç seviyeleri, kredi koşullarının ağırlaşması ve emek piyasasının giderek daralıp iş kayıplarının patlaması tüketicinin elini yakıyor. Yani coşku ortamında en önemli kayıp balık unutuluyor; o da tüketici. Wall Street Journal'a göre ise güçlü büyüme senaryolarındaki kayıp halka tüketicinin kendisi olacak.
SU YÜZÜNE ÇIKAN CAN SİMİTLERİ:
* ABD'den ilk üretim artışı geldi, gözler istihdamda Haziran ayında 44,8 puan olan fabrika üretimi endeksi, temmuz ayında 48,9 puana yükseldi. İnşaat harcamaları haziran ayında bir önceki aya oranla yüzde 0,3 artış kaydetti. Mayıs ayında inşaat harcamaları yüzde 0,8 gerilemişti. Ekonomik faaliyetlerin yüzde 70'ini oluşturan ve mayısta yüzde 0,1 artan kişisel tüketim harcamaları haziranda yüzde 0,4 ile beklentilerin üzerinde yükseldi. Beklenti ise 0,5 düşüş yönündeydi. Cuma günü açıklanacak olan istihdam rakamlarındaki gerilemenin de yavaşlaması beklentiler dahilinde.
* Krizin kahramanı Çin'de üretim gaza bastı Üretim temmuz ayında bankaların rekor borçlanmaları ve devletin 585 milyar dolarlık harcama teşvik planının etkisini göstermesiyle bir yıl içindeki en yüksek seviyesine çıktı. Üretime işaret eden PMI endeksi haziran ayındaki 51,8 seviyesinden 52,8'e yükselerek son 12 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Ancak uzmanlar G-3 ekonomilerinde iyileşme olmadan Çin'deki üretim artışının da sakat kalacağını düşünüyor.
* İngiltere'de tüketici güveni 2008 Mayıs zirvesinde İngiltere'de tüketici güveni endeksi temmuzda 60 puana çıktı. Böylece tüketici güveninde mayıs 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşılmış oldu. Haziran'da ise endeks 58 puan seviyesindeydi. İngiltere'de ayrıca ev fiyatları datemmuzda beklentileri aşarak yüzde 1,1 arttı. Öte yandan haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 0,4 ile son 7 ayın en düşük seviyesinde çıktı. Tüketici güveni artarken enflasyonun düşük çıkması ekonominin daha kısa sürede toparlanabileceği umutlarını artırdı.
* Dow Jones ve S&P 500 direnç seviyelerini kırdı Küresel piyasaların termometresi olan Dow Jones endeksinin geçen ay 9 bin seviyesini kırmasının ardından S&P 500 endeksi de 1000 seviyesini kırarak Lehman Brothers bankasının çöküşü öncesindeki seviyeye geldi. Beklentiler en geç 2010 yılında Dow Jones'un 11 bin puana gelebileceği yönünde. Ancak kimi uzmanlar da bu sevincin aşırı olduğunu düşünüyor.
* GOP'larda "ayrışma teorisi" yeniden diriliyor Gelişmekte olan Piyasalar da küresel coşku ile Lehman Brothers'ın çöküşü öncesindeki seviyelere ulaştı. "Ayrışma teorisi" ise bu kez ters anlamda geri döndü, GOP'lardaki yükselişi de bu teorinin yeniden canlanacağı umudu sağlıyor. Bu teoriye göre GOP'lar gelişmiş piyasalardaki krizlerden etkilenmez yani ayrışırdı. Ancak krizde bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı ve teori çürüdü. Şimdi ise teori yine gündemde ancak bu kez gelişmekte olan piyasaları iyileşme yolunda gelişmiş piyasalardan ayrışacağı, gelecekte gelişmiş piyasalar daha az bağımlı olacağı ve kendi iç taleplerine daha dayalı olacakları düşünülüyor.
KAYIP BALIK NEMO: TÜKETİCİ!
* Enflasyon riski büyüyor, harcamalar gerçeği yansıtmıyor Tüketici hala elini cebine atmıyor, Haziran ayında tüketici harcamaları nominal olarak yüzde 0,4 yükseldi. Ancak güçlenen enflasyon canavarı ise bu artışın tümünü adeta midesine indirdi. Böylece reel anlamda harcamalar artmak bir yana aslında düşüş kaydetti. Bu da enflasyon oranı göz alınmadan yapılan hesaplamaların reel harcamaları doğru yansıtmadığı anlmaına geliyor. Örneğin ABD'de akaryakıt fiyatlarında yüzde 0,5'lik artış, enflasyonla düzeltildiği zaman reel harcamaların yüzde 0,1 gerilediğini gösteriyor.
* Bütçe yarası derinleşiyor, harcamalar olumsuz etkilenebilir ABD Hazinesi ve merkez bankasının (FED) krizden çıkmak için uyguladıkları gevşek para politikası ABD'nin bütçesindeki deliği iyice büyüttü. Bütçe açığının 2009 sonunda 1,85 trilyon dolara kadar çıkması bekleniyor. Bu ise bütçe açığının kapatılması için vergi yükünün artırılmasını zorunlu kılabilir. Bu tip bir durum ise tüketici harcamalarını daha da olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle ABD için Japonya tipi kayıp 10 yıl ihtimalini konuşanlar da var. Dünyanın en fazla harcama yapan tüketicisi olan ABD'Li elini cebine atmaması ise küresel ekonomideki toparlanmanın hızını keser.
* Yüksek gelir grubunda batık krediler yüzde 14 yükseldi ABD bankacılık sektörü için kaygı verici bir gelişme ise daha yüksek gelirlilere ait kredi borçlarının geri ödemesinde yaşanıyor. ABD'de aldıkları ev kredilerini geri ödeyemeyen "prime" tipi kredi borçluların sayısında sert bir yükseliş var. Krizi "subprime", yani "prime" derecesinin de altında daha düşük gelirli vatandaşların batıkları yüzünden çıkmıştı. Şimdi ise prime, yani daha yüksek gelirliler de kredilerini ödeyememeye başladı. Mart ile haziran ayları arasında ödenmeyen kredi oranı yüzde 13,8 yükseldi. Subprime, prime ve Alt-A tipi kredi borçlularının aldıkları toplam kredi miktarı ise şu anda 1 trilyon 620 milyar doları bulmuş durumda. Bu krediler üzerinden türetilmiş yatırım araçlarını elinde bulunduran yatırımcılar da prime tipi borçluların artan batık kredileri karşısında risk altında.
SILA ÖZÇELİK-REFERANS
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dunya-ekonomisi-nereye-gidiyor/260849