Çin’in önüne çıkan tüm engelleri bir silindir gibi ezen dev ekonomisi, 2008’in son aylarında dramatik boyutlarda yavaşlayarak gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme oranını 2007’deki yüzde 11.4’lük seviyesinden yüzde 9.4’e düşürdüğünde, coşkulu analistlerin çoğu sinir krizleri geçirmişti. Dünya Bankası’nın geçtiğimiz günlerde bu Asyalı titanın 2009 için öngördüğü büyüme oranını yüzde 7.2’ye yükseltmesinin ardında ise 586 milyar dolarlık son derece güçlü canlandırma paketi başarısı yatıyordu. Her şeye rağmen Çin bankaların “Top 1000” içindeki artan ağırlığı, Çin ekonomisinin büyüme potansiyelinin ve güçlülüğünün devam ettiğini gösteriyor. Bölgesel “Top 25” sıralamasında, 2008’de sekiz olan Çinli bankaların sayısının 2009’da dokuza yükselmesiyle artık “Top 25” Asyalı banka içindeki payları da yüzde 36’ya çıkmış oluyor. Industrial and Commercial Bank of China (ICBC), Bank of China ve China Construction Bank’ın (CCB) ilk üçteki yerlerini muhafaza etmeleriyle Çin, “Top 25” Asyalı banka sıralamasındaki ağırlığını korumaya devam ediyor. Bu bankalardan her biri 2008 yılında bir önceki yıla kıyasla Seviye-1 sermayelerini artırmışlar. CCB ise tıpkı önceki yıl olduğu gibi bu üç banka içinde Seviye-1 sermayesini en fazla artıran olma özelliğini yineleyerek yüzde 20.68’lik bir artış yüzdesiyle sermayesini 52.3 milyar dolardan 63.1 milyar dolara yükseltmiş. Çin bankalarının payı arttı Bu yılın sıralamaları ayrıca Çinli bankaların Asyalı bankacılık sektörünün ağırlığını pekiştirdikleri hakkında ekstra kanıtlar da sunuyor. Üç Çinli dinazoru çatısı altında birleştiren Agricultural Bank of China, Asya bölgesel sıralamasında sekiz basamak atlayarak dördüncü sıraya yerleşti. Bu banka sadece 2008 yılında artırdığı 27.8 milyar dolarlık Seviye-1 sermaye tutarı ile bir yılda yüzde 229.66’lık devasa bir büyüme gerçekleştirerek, “Top 25” Asyalılar listesi ile “Top 25” Çinli bankalar listesindeki bütün akranlarını geride bıraktı. Bu arada bölgesel sıralamalarda China CITIC Bank onbir basamak, China Minsheng Banking Corp da iki basamak yukarı çıktılar. Üstelik global ekonomik yavaşlamaya rağmen Çin bankaları 2008 yılı içinde toplam Seviye-1 sermayelerini yüzde 29.9 oranında artırma başarısı da gösterdiler. Çinli bankalar artık “Top 25” Asyalıların toplam Seviye-1 sermayelerinden yüzde 59.96 pay alıyorlar. Geçen yıl bu oran yüzde 53.44 idi. “Top 1000” içindeki toplam Asyalıların birleştirilmiş Seviye-1 sermayelerinden geçen yıl yüzde 43.86’lık pay alan Çinli bankalar, bu yıl ise bu oranı yüzde 48.77’ye yükseltmişler. Özetle söylemek gerekirse Çinli bankalar bugün Japonya dışındaki Asyalı bankacılık sektörünün neredeyse yüzde 50’sini oluşturuyorlar. Yeni bankalar girdi Bir o kadar etkileyici olanı da Çinli bankaların “Top 1000”in birleştirilmiş vergi öncesi karlarına Asya’nın yaptığı katkının yüzde 58.01’inden sorumlu olması ki bu oran geçen yıl yüzde 50.42’ydi. Ancak tıpkı diğer Asyalı akranları gibi Çinli bankalar da 2009 sıralamalarında kar marjlarını 2008’e kıyasla yüzde 5.2 düşürerek yüzde 27.15’den yüzde 21.95’e indirdiler. Yalnız bu rakamın içinde Tayvan, Güney Kore, Singapur ve Hindistan’ın da bulunduğu bölge ekonomileri içinde en küçük ikinci azalış olduğunu ve ABD ile AB’dekilerle kıyaslanamayacak kadar ufak olduğunu da belirtmeliyiz. Global ölçekte Çin ayrıca “Top 1000” sıralamalarına bu yıl sekiz yeni bankasını sokarak ve en hızlı büyüyenlere de beş bankasını dahil ederek, müthiş etkileyici bir performansa daha imza attı. 47 basamak birden atlayarak global seviyede 24’üncülüğe yükselen Agricultural Bank of China’nın tırmanışı aslında Çinli bankaların “Top 25” içinde üst basamaklardan dördünü ele geçirdiğini gösteriyor. Çinli bankalar şu anda “Top 1000”in toplam Seviye-1 sermayelerinin yüzde 8.4’ünü oluşturuyorlar. “Top 1000” banka arasında ICBC ile CCB, sırasıyla 21.26 milyar dolar ve 17.52 milyar dolar ile en yüksek vergi öncesi karları açıkladılar. Bank of China ise açıkladığı 12.62 milyar dolarlık vergi öncesi kar rakamı ile en karlı bankalar sıralamasında dördüncü oldu. Çin’in üretiminin 2010 yılı itibariyle yüzde 7.7 artacağı tahmin ediliyor. Hükümetin de bu arada yerel kreditörlere eğilerek ekonomiyi desteklemesi ve işsizliği azaltması bekleniyor. Ancak üretim eğer gerçekten beklenildiği gibi artmazsa o zaman bu durum Çinli bankaların üzerinde ciddi sıkıntılar yaratabilir. THE BANKER