PARA / KAPAK / BARIŞ BEKAR / [email protected] GLOBAL krizde dip göründü mü, yoksa ikinci bir dalga mı geliyor? Piyasalarda son dönemlerde olumlu bir hava esse de yatırımcılar açısından kritik eşiğe gelmiş durumdayız. Artık tahvil ve bonodan eskisi gibi yüksek kazançlar elde edilemiyor. Mevduat faizleri de tek haneye kadar geriledi. Yani ne devlet ne de bankalar yatırımcılara eskisi kadar yüksek faiz getirisi sunuyor. Faizler sürekli düşerken döviz de yatırım aracı olmaktan çıktı. Hisse senedi piyasalarında ise risk var. Çünkü global kriz nedeniyle 20 binlere kadar gerileyen İMKB-100 endeksi şimdi 38 binleri zorluyor. Herkes borsada bir düzeltme bekliyor. Ancak bu düzeltmenin hangi seviyelerden geleceği hala tartışılıyor. Kısacası yatırım yapmak eskiye oranla daha çetrefilli bir hale geldi. Öyle bir dönemdeyiz ki, parası olmayanlar kadar parası olanlar da dertli. Çünkü paradan para kazanmak eskiye oranla daha fazla profesyonellik istiyor. Çünkü klasik yatırım araçlarının getirisi artık yatırımcıları tatmin etmiyor. İşte böyle belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde yatırım araçlarının ötesinde “yatırım ürünleri” kavramı ön plana çıktı. Örneğin garanticisiniz ve paranızı mevduatta değerlendirmek istiyorsunuz. Bu kez da karşınıza “Hangi bankanın hangi ürünü daha cazip” sorusu geliyor. Çünkü eskisi gibi yatırımlar tek tür değil. Mevduat hesabının bile birçok çeşidi var. Ya da fon alacaksanız ama hangi fonu alacağınızı bilmiyorsunuz. Örneğin, yatırım fonu alarak altın piyasalarına yatırım yapabilirsiniz. Tek bir fon alarak borsada işlem gören 25 hisse senedinin getirisinden aynı anda yararlanabilirsiniz. Ya da para kazanmaktan çok anaparanızı korumak istiyorsunuz. Aynı anda yüksek getiri için risk de alabilirsiniz. İşte böyle bir durumda anaparanızı koruyan ya da garanti eden fonları tercih edebilirsiniz. Klasik yatırım araçlarının getirisi azaldıkça bu ürünlere ilgi de azalıyor. Hal böyle olunca da bankacılar sürekli türev ürünler çıkarıyor. Peki hangi bankanın ne tür türev ürünleri var ve bu ürünlere nasıl yatırım yapılabilir? İşte yatırımcılar için son yılların niş türev ürünleri... NEDEN TÜREV ÜRÜNLER? Türkiye’de bugüne kadar türev ürünler genelde özel bankacılık müşterilerine, yani yüksek gelir seviyesindeki bireysel yatırımcılara hitap ediyordu. Artık tabana yayıldı. Çok daha az parası olan yatırımcılar bile bu tür türev işlemleri içeren ürünleri rahatlıkla alıp satabiliyor. Bu ürünlerin başında ise yatırım fonları ile mevduat çeşitleri geliyor. Finans Portföy Genel Müdürü Özgür Güneri, faizlerdeki hızlı düşüşün yatırımcıyı farklı yatırım aracı arayışına yönlendirdiğini düşünüyor. Bu ürünlerin farklı stratejilerle yatırımcılara sunulması için büyük avantajlar sağlayabiliyor. Üstelik vade sonuna kadar söz konusu ürünlerde bekleyen yatırımcının anaparasının kaybetme riski bulunmuyor. Güneri, yatırımcının özellikle bu unsuru önemli bir ihtiyaç olarak algıladığını vurguluyor. İŞ’TEN YENİ ÜRÜNLER Son dönemlerde İş Bankası da müşteri talepleri doğrultusunda yeni yatırım fonları çıkardı. Banka, iki yeni fonla müşterilerine hizmet vermeye başladı. Bu fonlar, dövizin veya İMKB-30 endeksinin yükseleceğini öngören yatırımcılara yönelik. Bu fonlarda anaparayı kaybetme riski yok. 6 aylık yatırım dönemi sonunda dolar kuru ya da İMKB-30 endeksinden hangisi daha yüksek getiri sağlarsa, o getiri yatırımcıyla katılım oranında paylaşılıyor. İş Bankası, anapara korumalı fonların yanı sıra müşterilerine yastık altında saklama riski olmadan altına yatırım yapma fırsatı da sunuyor. Yatırımcılar, işçilik kaybı olmadan, üstelik hiçbir komisyon veya masraf ödemeden gerek şubeler gerekse internet üzerinden günün her saati 1 gram ve üzerinde kolayca altın alıp satabiliyor. Altın hesabıyla 1 gramlık, yarım cumhuriyet veya tam cumhuriyet altınlarına yatırım yapılabiliyor. 1 gramlık altın işlemi yapmak için en az 5 tane almak gerekiyor. Yarım ve tam cumhuriyet altınlarından ise en az 1 tane alındığında işlem gerçekleştiriliyor. Fiyatlar için İstanbul Altın Borsası baz alınıyor. İş Bankası’nda sunulan diğer bir seçenekse “altın depo” işlemi... Altın depo hesabı da diğer hesap gibi çalışıyor. Fiyatlar yine İstanbul Altın Borsası’na bağlı olarak değişiyor. Bu hesapta da en az 1 gram altın almak gerekiyor. Hesabın herhangi bir vadesi ya da açılış limiti yok. Şu an için “altın depo” işlemi sadece İş Bankası şubelerinden yapılabiliyor. Yakın zamanda bu işlem de internet bankacılığı üzerinden yapılabilecek. İş Bankası Menkul Kıymetler Müdürü Meltem Kökden, altın fiyatlarındaki dalgalı seyir nedeniyle altına yönelik ürünlerin işlem hacminin oldukça büyüdüğünü hatırlatıyor. Kökden, buna ek olarak tünel mevduat, kademeli tam teminatlı opsiyon, riskli tünel mevduat gibi yüzde 100 anapara koruması bulunan ürünler olduğunu belirtiyor. Yine “kuvvetlendirilmiş tam teminatlı opsiyon”, “tam teminatlı opsiyon” gibi anapara koruması bulunmayan ve özel bankacılık müşterileri tarafından oldukça yoğun ilgi gören yapılandırılmış mevduat ürünleri de mevcut. İş Bankası, önümüzdeki aylarda müşteri taleplerine paralel olarak altın, İMKB-30, döviz gibi farklı varlıklara dayalı yeni tip anapara korumalı ürünlerin halka arz edilmesi ve itfa olan fonların periyodik olarak tekrar satışa sunulmasını planlıyor. Garanti Bankası da yeni bir fon kurdu. Talep toplama dönemi 15-24 Temmuz olan “B tipi yüzde 100 anapara koruma amaçlı ABD Doları’nın yükselişini öngören yatırımcılara yönelik birinci alt fonu” sadece talep toplama dönemi içinde alınabiliyor. Bu fonla doların yükselişine yatırım yapılıyor. Dolar yükseldiğinde getiri anaparaya ekleniyor. Vade sonuna kadar beklendiği takdirde yatırılan anapara korunuyor. Fona yatırım yapabilmek için en az 3 bin lira yatırmak gerekiyor. Fon yaklaşık 11 ay vadeli. FORTİS YENİ ÜRÜNLER ÇIKARACAK Fortis Portföy, 2007 yılının kasım ayında Türkiye’ye ilk kez bu ürünleri getiren ve satışa sunan kurum oldu. O dönemde yeterince tanınmamasına rağmen, ilk halka arzda bu iki fona bin 71 yatırımcı ilgi göstermişti. Söz konusu yatırımcılardan 37 milyon lira gibi oldukça yüksek bir talep geldiğini hatırlatan Fortis Portföy Genel Müdürü Alp Keler, o satışı korumalı fonlar sektörünün büyümesi için bir kıvılcım olarak görüyor. Fortis Portföy, önümüzdeki dönemde de şemsiye fon çatısı altında yeni ürünleri piyasaya sürmeyi planlıyor. 20 BİN YATIRIMCIYA ULAŞTI Anapara korumalı fonlar, risksiz yatırımlardan riskli yatırımlara geçiş özelliği taşıdığından yoğun ilgi gördü. Dolayısıyla bu fonların sektördeki toplam büyüklüğü bugün itibariyle 340 milyon liraya ulaştı. Ayrıca, şu ana kadarki 300 milyonluk itfa da göz önüne alınırsa, yaklaşık 1.5 yıllık bir sürede toplam 640 milyon liralık satış yapıldığı ortaya çıkıyor. A tipi fon pazarının yaklaşık 800 milyon lira olduğunu düşünülürse, korumalı fonların yatırım fonu pazarında önümüzdeki dönemde çok daha yüksek seviyelere ulaşacağı görülüyor. Şu anda bu fonlardaki yatırımcı sayısı yaklaşık 7 bin 500 kişi. Ancak itfa olan fonları dikkate aldığımızda son 1.5 yılda 20 bin civarında yatırımcının bu fonlara yatırım yapmış olduğunu söyleyebiliriz. Peki bu fonların geçmiş dönemde getirisi nasıl oldu? Geçmiş dönemde itfa olan fonlara bakıldığında, cazip getiriler sağlayanların yanı sıra sadece anaparayı koruyan fonlar da olduğu görülüyor. Bu fonlardan bazıları diğer tüm yatırım araçlarının üzerinde çok iyi getiriler sağlarken, bazıları da piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmeler karşısında yatırımcılarının anaparasını veya birikimlerini korudular. Örneğin, bu yıl şubat ayında itfa olan ve 6 aylık vade sonunda yatırımcısına yaklaşık yüzde 23 getiri sağlayan Fortis Bank B Tipi Yüzde 100 Anapara Koruma Amaçlı Üçüncü Fonu, yüksek getiri sağlayan fonlar arasında yer aldı... ANAPARA + ASGARİ FAİZ + EKSTRA GETİRİ Garanti Bankası, “Hep Kazandıran Mevduat Hesabı” ile müşterilerine çifte kazanç imkanı sunuyor. Banka bu ürünü, özellikle farklı yatırım araçlarına yatırım yapmak isteyen ancak bunların riskini almak istemeyen müşterilerine tavsiye ediyor. Garanti Bankası’nda “Hep Kazandıran Mevduat Hesabı” açtırabilmek için en az 5 bin liralık nakit gerekiyor. Hesabın vadesi ise en az 6 ay olarak belirlenmiş. Hep Kazandıran Mevduat Hesabı ile üç farklı yatırım aracına yatırım yapmak mümkün. Bunların ilki İMKB-30 endeksi. Endeksin çıkışı ya da düşüşü tercih edilerek yatırım yapılabiliyor. Garanti Bankası, İMKB-30 endeksine bağlı mevduat hesaplarına yüzde 6.5 garanti faiz veriyor. Söz konusu hesap en az 6 ay vadeli açılıyor. 6 ay sonunda eğer endeks beklediğiniz yükseliş ya da düşüşü gerçekleştirdiyse yüzde 6.5’in üzerine ek kazanç elde ediyorsunuz. Örneğin, İMKB-30’un yükseleceği öngörülerek hesap açıldığında, vade sonunda endeks açılış tarihindeki değerinden yüksekse ekstra kazanç elde ediliyor. Vade sonunda hesap açılışında belirlenen minimum faize ek olarak endeks getirisinin katılım payı oranında (değişken) faiz de alınıyor. Endeks açılış tarihindeki değerinden düşükse, anaparanız korunuyor ve minimum faizi de alıyorsunuz. Aslında bu hesap, anapara garantili bir vadeli hesap olarak tanımlanabilir. Her türlü sonuçta anapara korunduğu gibi, vade başında belirlenen faiz oranı da elde edilmiş oluyor. Hep Kazandıran Mevduat Hesabı’nda sunulan diğer bir alternatifse döviz kurlarına ya da tahvil/bono faizlerine yatırım yapmak. Üstelik tahvil/bono faizlerine bağlı hesaplara yüzde 8 sabit faiz garantisi veriliyor. Eğer beklentiniz gerçekleşir ve bono faizleri düşerse, belirlenen minimum faize ek olarak endeks getirisinin katılım payı oranında faiz elde etmiş oluyorsunuz. Garanti Bankası, dövize kurlarına endeksli mevduat hesaplarına ise yüzde 1 sabit faiz uyguluyor. Bu hesaplarda doların kurunun düşüşüne ya da yükselişine olduğu gibi euro/dolar paritesine de yatırım yapılabiliyor. Denizbank, Tekstilbank, HSBC ve Citibank da mevduatlara ek yatırım yapma imkanı veriyor. Ancak bu bankalardan sadece Tekstilbank, şu anda bu hesap türünü müşterilerine sunuyor. Tekstilbank’ın ürününün adı “Koruyan Hesap”. Bankadan bu hesabı açtırabilmek için en az 2 bin 500 lira para yatırmak gerekiyor. Tekstilbank’ta da vade en az 6 ay olarak belirlenmiş. Banka, 6 aylık süre boyunca hesaptaki paraya ek faiz garantisi vermiyor. Bu hesapla sadece İMKB -30 endeksinin yükselişine yatırım yapılabiliyor. Endeksteki yükselişe paralel olarak kazanç varsa vade sonunda olduğu gibi hesaba aktarılıyor. Vade sonunda endeksin getirisi eksi ise anapara kesintisiz olarak çekilebiliyor. DenizBank da döviz kurlarına endeksli hesap açıldığında herhangi bir ek faiz ödemesi garanti etmiyor. Bu hesapla kurların yükselişine de düşüşüne de yatırım yapılabiliyor. Böyle bir hesabın açılabilmesi için bankaya 2 bin lira yatırmak gerekiyor. Bu hesap en az 6 ay vadeli açılıyor. Vade sonunda eğer beklenti gerçekleşirse, kazanç olduğu gibi müşteri hesabına yansıtılıyor. Eğer beklenti gerçekleşmezse, banka kur zararının yüzde 70’ini müşteriye ödüyor. Yani bir nevi anapara garantisi de yok. Citibank’ta da benzeri bir uygulama var. Bu tür bir hesabın açılabilmesi için en az 50 bin lira isteniyor. Banka, yatırılan bu paranın yarısına faiz ödüyor. Diğer yarısını ise farklı yatırım araçlarında değerlendiriyor. DenizBank, Citibank ve HSBC, bu tür hesapları piyasalarda dalgalanmanın fazla olduğu belirli dönemlerde müşterilerine sunuyor. FONDUAT’TA YÜKSEK FAİZ AVANTAJI Finansbank, piyasaya çıkardığı Mevduat Fon Paketi (Fonduat) ile müşterilerine hem faiz hem de fon kazancı sağlıyor. Bu hesabı açtırabilmek için az 25 bin lira para yatırılması isteniyor. Hesabın vadesi 30-45 gün arasında değişebiliyor. Finansbank, bu ürünle iki farklı yatırım fırsatı sunuyor. İlk seçenekte bankaya yatırılan paranın yüzde 20’si B tipi likit fona, yüzde 80’i ise vadeli mevduata yatırılıyor. Bankaya yatırılan paranın miktarına göre faiz oranı yüzde 13.00 ile 13.60 arasında değişiyor. Bununla beraber, az da olsa likit fonun getirisi de hesaba ekleniyor. Diğer seçenekte ise bankaya yatırılan paranın yüzde 30’u B tipi değişken fona, 70’i ise vadeli mevduata yatırılıyor. Bu hesapta faiz oranları yüzde 12.75-13.35 arasında değişiyor. Kazanılan faize ek olarak değişken fon getirisi de hesaba yansıtılıyor. Ancak vadeden önce hesaptan para çekildiğinde kazanılan faizden yararlanılamıyor. YAPI KREDİ’DEN ALTINA FAİZ Mevduat ürünlerinde farklı bir yaklaşım da Yapı Kredi’den geldi. Banka, piyasaya yeni sunduğu “Altın Mevduat Hesabı” ile vadesiz ya da vadeli olarak altına yatırım yapma imkanı sunuyor. Vadesiz hesap seçeneğinde mevduat sadece altının değer artışıyla değerleniyor. Hesap 1 lira karşılığı altınla açılabiliyor ve miligram cinsinden işlem yapılabiliyor. Vadeli hesap açıldığında ise hem vadeli mevduat faizi hem de altın kazancı müşteriye sunuluyor. Yapı Kredi Bankası, en az 10 gram altınla açılabilen vadeli mevduat hesabına ek yüzde 1 faiz veriyor. Bu hesap türünde 50 bin liraya kadar olan mevduatlar tasarruf mevduatı sigortası kapsamında bulunuyor. ANADOLUBANK ZAP’LIYOR Mevduat hesaplarında çeşitlendirmeye giden bankalardan biri de Anadolubank... Bankanın yeni ürünü “ZAP Hesap”ta, mevduat süresi boyunca farklı para birimleri arasında geçiş yapılabiliyor. Örneğin, 45 günlük bir TL mevduatınızı 15’inci gününde dolar hesabına çevirebiliyorsunuz. Mevduat vadesi bozulmadan kazanılan TL faizi hesaba aktarılıyor ve hesabınıza tercihinize göre dolar ya da euro faizi uygulanıyor. Üstelik bu geçiş sırasında herhangi bir faiz kaybı yaşanmıyor. Kısaca tek hesapla TL ya da döviz faizinden herhangi bir kayıp yaşanmadan faydalanılabiliyor. ZAP Hesap’ta vade 45 -93 gün arasında belirleniyor. 45 günden önce hesap bozulamıyor. Böyle bir durumda elde edilecek faiz kaybediliyor. Anadolubank’tan bu hesabı açtırabilmek için 100 bin lira, 75 bin dolar veya 50 bin euro para gerekiyor. 10 GRAMLA AÇILIYOR Kuveyt Türk de müşterilerine altın alım satım imkanı veriyor. İster TL ister dolar karşılığında gramla altın alıp satabiliyorsunuz. Bunun için Kuveyt Türk’te hesabınız olması yeterli. 10 gram altın (yaklaşık 450 lira) ya da karşılığı TL veya dolar yatırılarak hesap açılabiliyor. Şubeler ve internet şubesinden “Altına Altın” hesabı açılarak altın alım satım işlemleri yapılabiliyor. 24 ayar saf altını, istediğiniz zaman yine TL ya da dolara çevirebiliyorsunuz. Bu hesap 3, 6 ay veya 1 yıl vadeli açılabiliyor. Banka bu hesaptan işletim ücreti almıyor. GÖRÜŞLER Özgür GÜNERİ / Finans Portföy Genel Müdürü “Yeni ürünler de gelecek” Bu tür ürünler vade sonuna kadar fonda kalan yatırımcının anaparasını koruyor. Bu, yatırımcı için çok önemli bir kriter. Finans Portföy olarak, dolar/TL kuru ve İMKB-30 endeksine dayalı ürünleri yatırımcılarla biz tanıştırdık. Bu ürünler her dönem çeşitli stratejilerle çoğaltılabilir. Bir yatırım aracının yükselişine ya da düşüşüne, ya da birden fazla yatırım aracının performansına dayalı ürünler geliştirilebilir. Bizim de halen üzerinde çalıştığımız yeni ürünler var. Bunları, piyasanın durumuna ve müşteri beklentilerine göre doğru zamanlamayla yatırımcılarla tanıştırmayı düşünüyoruz. Her dönemde, günlük ve ileriye yönelik beklentiler doğrultusunda çok çeşitli stratejilerle yatırımcıya bu ürünler sunulabilir. Bu tip fonlar, tamamen şu andaki dönem ve ileriye yönelik beklentiler (fonun vadesine kadar olan dönem) doğrultusunda tasarlandığı için, vade sonunda oldukça avantajlı getiriler sağlanabiliyor. Özellikle de faizlerin düştüğü bir ortamda oldukça iyi bir alternatif. Hisse senedi, dolar/TL kuru gibi ürünleri baz alan yatırım fonlarına doğru zamanlamalarla giriş yapan yatırımcılar önemli kazançlar sağlayabilir. Cem YALÇINKAYA / Ak Portföy Genel Müdürü “Üç ayda yüzde 16 getiri” Türev ürünler sayesinde yatırım yapılabilecek varlık sınıfı çeşitlendirilirken, yön konusunda da farklı alternatifler sunuluyor. Belli bir vade öngörüsüyle bir yatırım fikri oluşturularak müşterinin anaparasının da korunması hedefleniyor. Bugüne kadar çıkardığımız anapara korumalı ürünlerin ortak noktası, vade olarak 1 yıldan uzun olmaması ve bu yatırım vadesinde de bizim piyasa beklentimize uygun bir yatırım teması içermesi. Ayrıca kolay alınabilmesi ve küçük ölçekli yatırımcılara bile erişim sağlanabilmesi için minimum alım/satım tutarlarının oldukça düşük tutulduğunu söyleyebiliriz. Örnek vermek gerekirse, Aralık 2007’de çıkardığımız ve İMKB-30 endeksinin düşüşüne yüzde 130 oranla iştirake imkan sağlayan 1 yıllık fonumuz, yüzde 73.26 getiriyle o dönemde yatırım fonları arasında açık arayla birinci oldu. Bir başka örnek de Mart 2009’da çıkardığımız ve İMKB-30 endeksinin yükselişine iştirak imkanı sağlayan fonumuz. Bu fon da ilk 3 ayında yüzde 16.5 getiri elde etti. Ağustos ayı içerisinde çıkarmayı planladığımız 2 anapara koruma amaçlı fonumuz var. Bunlardan biri İMKB-30 endeksinin yükselişine yönelik. Diğeri ise dolar/TL kurunun belirli bir bant aralığında kalacağına dair yatırım temasını içeriyor. Alp KELER/ Fortis Portföy Genel Müdürü “Ana para korumalı fonlar çok cazip” Ana para korumalı fonların yapıları opsiyon içerdiği için çok çeşitli koruma amaçlı fon dizayn etmek mümkün. Hepsinin ortak özelliği, belirli bir vade sonunda yatırımcının anaparasını koruma altına almasıdır. Her korumalı fonun iki aşamalı yatırım süreci vardır: Halka arz süreci ve yatırım süreci. Halka arz süreci boyunca, yatırıma yönlendirilecek meblağlar yatırımcılardan toplanır. Yatırım süreci ise fonun vadesini ihtiva eder ve fonun potansiyel getirisi bu dönemde yapılacak yatırımlar sayesinde sağlanır. Vadeli mevduattan farklı olarak bu fonlar, vadesi içinde, kalan yatırımların getirisine dokunmadan, yatırımcılarına istedikleri miktarda fondan çıkış imkanı sağlar. Fondan çıkış tarihleri bellidir ve sadece fon vadesi içinde bu belirlenmiş tarihlerde çıkış yapılabilir. Ancak fonun vadesi içinde yapılan çıkış işlemleri, fon içtüzüğünde yer alan belli bir komisyon ödenerek gerçekleştirilebilir. Anapara koruması sadece vade sonuna kadar bekleyen yatırımcılar için geçerlidir. Vade içinde yapılan çıkışlarda anapara koruması bulunmamaktadır. Bu tip ürünler çok çeşitli vadelerde düzenlenebilir. Avrupa örneğinde minimum vadeler 1.5 yıldan 15 yıla kadardır. Özellikle piyasalardaki dalgalanmaların yüksek olduğu bu dönemde, minimum riskle getiri potansiyeli sunduğundan, bu ürünler yatırımcılar açısından caziptir. Meltem KÖKDEN / İş Bankası Menkul Kıymetler Müdürü “Klasik ürünlere alternatif olacaklar” Bu tür yatırım fonları dünyada ve özellikle Avrupa’da son beş yıl içerisinde hem sayıca hem de net varlık büyüklüğü açısından dikkat çekici bir büyüme kaydetti. Kriz öncesinde küresel fon piyasasının en hızlı büyüyen bölümünü, yapılandırılmış yatırım ürünleri pazarı oluşturdu. Yatırım fonları piyasasında gerek yatırımcı sayısı gerekse portföy büyüklüğü açısından likit yatırım fonlarının üstünlüğü sürüyor. Bu da yatırım fonu piyasasındaki tasarruf sahiplerinin düşük riskli yatırım fonlarını tercih etme yönündeki eğilimlerinin devam ettiğini gösteriyor. Gelişmiş piyasalarda yaşanan müşteri tercihlerindeki değişimlere paralel olarak, korumalı ve garantili yatırım fonlarının, düşük risk profiline sahip ülkemiz tasarruf sahipleri için, faiz seviyelerinin düşük seyretmesinin beklendiği önümüzdeki günlerde, diğer yatırım araçlarına alternatif olarak öne çıkması bekleniyor. Tarkan ÖZKAN / Yapı Kredi Portföy Genel Müdür Yardımcısı “Dördüncü fon geliyor” Yapı Kredi olarak, geçen yıl mayıs ayında Türk yatırımcılarını ilk anapara garantili fonlarla buluşturan kurum olduk. Satışa sunduğumuz iki anapara garantili fonla yaklaşık 3 bin yatırımcı ve 115 milyon TL’lik portföy büyüklüğüne ulaştık. Müşterilerimizin anaparalarını garantiye alırken aynı zamanda borsanın getirisinden faydalandıran yüzde 100 Anapara Garantili Birinci Yatırım Fonu’nu sunduk. Yine aynı dönemde borsa, döviz ve sabit getiri arasından performansı en iyi olandan en yüksek oranda faydalanma fırsatı sunan yüzde 100 Anapara Garantili Gökkuşağı Yatırım Fonu’nu ve son olarak borsanın hem yükseliş hem de düşüşünde kazanma imkanını bünyesinde barındıran yüzde 100 Anapara Garantili V Yatırım Fonu’nu piyasaya sunduk. Dördüncü garantili fonumuz olan Yapı Kredi Bankası Yüzde 100 Anapara Garantili Frekans Alt Fonu içinse 20 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasında talep topluyor olacağız. 2007 yılından bu yana 30’dan fazla garantili ve koruma amaçlı fon arzıyla 650 milyon TL’nin üzerinde talep oluşturdu. Garantili ve koruma amaçlı fonlar, 2009 yılı haziran sonu itibariyle 329 milyon TL’lik büyüklükle, Türk yatırım fonu piyasasında yaklaşık yüzde 1 pazar payına sahip. Recep ATAKAN / Anadolubank Perakende Bankacılık ve Hazine Genel Müdür Yardımcısı “Türev ürünlere ilgi artacak” “Paritem”den sonra ZAP Hesap’ı da parite geçişlerinden para kazanmak isteyen müşterilerimize yönelik hazırladık. Bu ürün sadece piyasaların dalgalı olduğu dönemler için çıkarılmadı. Her dönem ilgi görecek bir ürün. Bu ürün, bankacılık alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. Çünkü TL’den dolara ya da dolardan euro’ya geçerken kazanılan faizde herhangi bir kayıp olmuyor. Ürünümüz çok yeni olmasına rağmen olumlu tepkiler alıyoruz. İlk etapta mevduat hesaplarının yüzde 4’ü ZAP Hesap oldu. Bankacılığın mevduat ayağında da artık farklı uygulamalara gidilmesi gerekiyor. Klasik mevduat faiziyle yeni müşteri kazanmak zorlaştı. Anadolubank olarak yeni mevduat müşterisi çekmeye çalışıyoruz. Amacımız farklı uygulamalarla tüm ihtiyaçlara cevap verebilmek. “ZAP Hesap” ürününe kredi özelliği de katmayı planlıyorduk. Ancak bireysel müşterilerin döviz kredisi kullanmasına yasak getirilince vazgeçtik. Önümüzdeki dönemlerde benzer ürünleri müşterilerimizle paylaşacağız. KUTU Türev ürünlerin avantajları * Bin lira gibi çok ufak miktarlarla bile bu tip yatırım araçlarına yatırım yapılabiliyor. * Yatırımcının vade sonuna kadar bekleme zorunluluğu yok. Ayda minimum iki kez bu fonlardan çıkış hakkı tanınıyor. * Çok kolay bir şekilde bankalardan alınıp satılabiliyor. * Diğer türev ürünlerde olduğu gibi zorunlu sözleşme/limit prosedürleri bulunmuyor. * Likit fon alabilen yatırımcılar, anapara koruma amaçlı yatırım fonları ile anapara garantili fonları da kolaylıkla alıp satabiliyor. * Klasik ürünlere göre hem yön hem de vade açısından çeşitli alternatifler sunuluyor...