Türkiye ve bölgenin ekonomisi üzerine fikirlerin gündeme getirildiği panelde, sigortacılık, tarım ekonomisi, fındık üretimi, bölgedeki sigortacılığın rolü, durumu, tarıma yönelik sigorta çözümleri ve bunlarla bağlantılı olarak bölgenin önümüzdeki dönem projeksiyonları tartışıldı. İşletmelerin rekabetçi ortamda ayakta kalabilmeleri, farklı ve stratejik düşünmek, farklılık yaratmak, süratli olmak, fırsatları değerlendirmek, işletmelerde yenilikçi anlayışların tesis edilmesi gibi konuların konuşulduğu panelin son bölümünde katılımcılar konuşmacılara ve şirket yetkililerine tarım sigortaları ile ilgili sorularını yönelttiler. PROF. DR. DENİZ GÖKÇE: TÜRKİYE KRİZE GÜÇLÜ GİRDİ Ekonomist ve yazar Prof. Dr. Deniz Gökçe, Türkiye’nin kalkınmasının işinde başarılı insanlarla gerçekleşeceğini söyleyerek “Rekabet edebilen, her şartta ayakta durabilen, verimli olabilen ve teknolojiyi kullanan toplumlar başarıyı her zaman yakalar” dedi. Türk insanının yatırımlarında toplumsal gelişmeleri hiç göz önünde bulundurmadığını dile getiren Prof. Dr. Gökçe, özellikle döviz yatırımlarında alınan yanlış kararların ülke ekonomisini olumsuz etkilediğini ifade etti. Türkiye’nin kriz sürecine üç dört önemli güç ile girdiğinin altını çizen Gökçe sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyonu düşürmüştük, bütçe açığını düşürmüştük ve son olarak döviz biriktirmiştik. Buna rağmen Türkiye siyasi tartışmaların ve ithalat-ihracata dayalı bir ekonomi olmanın faturasını ödedi. Şimdi herkes korkuyor ekonominin nereye gideceğinden. Dışarıya endeksli olduğumuz için etkilenmemiz çok doğal, Amerika ve Almanya’da da böyle. Türkiye’de yüzde 25 hızla yatırım yapılıyordu, ancak 2008 ikinci çeyreğinde yatırımda ve tüketimde frene basıldı. 2009’un sonundan itibaren toparlanma olacağını öngörüyorum.” İLKER AYCI: SİGORTA REKABET GÜCÜNÜ ARTIRIR Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı panelde yaptığı konuşmasında Prof. Dr. Deniz Gökçe’nin daha önceki yazısından alıntı alarak Giresun’dan zorunlu göçlere değindi. Fındık üreticiliğinin zorluklarına değinen Aycı, Türkiye’deki tarımsal ihracatın yüzde 25’ini oluşturan fındığın, elmanın, kirazın, mısırın, armudun ve çayın da yetiştiği Giresun ve çevresinin ülkemiz için çok önemli olduğunu söyledi. Sigorta sektörünün gelişmekte olan bir sektör olduğunu ifade eden Aycı sözlerini şöyle sürdürdü: “Mazimiz 100 senin üzerinde, büyük Galata yangınından bu yana Türkiye’de bir sigortacılık geçmişi ve macerası var. Krizin ve bunun bize yansımalarını bir kenara bırakırsak, krizin hemen öncesinde Türkiye sigorta pazarı Avrupa’nın en hızlı büyüyen sigorta pazarıydı. Güneş Sigorta da 2007 yılında sektörün en hızlı büyüyen şirketi oldu. Hedefimiz daha fazla insana istihdam yaratarak büyümeyi sürdürmek. Ülkemize katma değer üretirken yeni gelişmekte olan alanlarda büyümeyi öngörüyoruz. Türkiye beş altı yıldır büyük bir şantiye halinde ve bu gelişme ortamında mühendislik sigortalarında en büyük payı aldık. Bu ülkenin şirketi olarak amacımız, misyonumuz ve hedefimiz, Türkiye’de tarım sigortalarında da lider olmak. Karadeniz’de nüfusun yüzde 80’i tarımla uğraşıyor, fındığın yüzde 80’ini burada yetişiyor. Tüm dünyada tüm üretilen fındığın yüzde 70’i buradan çıkıyor. Üretimde kayıp yaşanmaması için risklere karşı tedbirler alınmalı. Dünyada gelişmiş pazarlarla rekabetimizi ancak bu şekilde güçlendirebiliriz.” Panelden sonra yoğun temas ve ziyaretlerle geçen günün ardından görüş alışverişinde bulunmak ve paneli değerlendirmek üzere katılımcılar Güneş Sigorta’nın verdiği akşam yemeğinde bir araya geldiler. Programın ikinci günü basın mensupları, Güneş Sigorta acenteleri ve Güneş Sigorta yetkilileri bölgenin önemli bazı fabrika ve işletmelerine ziyaretlerde bulundular. Çeşitli ikramlar ve tanıtıcı bilgilerle zenginleşen gezinin son durağı Trabzon oldu. sigortacı gazetesi