Birlik Sigorta Genel Müdürü Niyazi Koçak, 2009 yılının ilk 3 ayında, hayat dışı branşlarda sigorta sektörünün yaklaşık yüzde 2 küçüldüğünü, enflasyon da dikkate alındığında reel küçülmenin yüzde 9’lar mertebesine ulaştığını söyledi. Mevcut ekonomik kriz ve diğer sektörlerdeki daralmalar dikkate alındığında bu sonucun çok olumsuz olmadığını belirten Koçak, “Sektör oyuncularının pazar paylarını koruma gayesiyle düşük fiyatlamalar yapmaları ve poliçe başına prim rakamlarındaki azalmalar, önemle üzerinde durulması gereken bir husustur” dedi. ‘KRİZDEN ÖZELLİKLE REEL SEKTÖR ETKİLENDİ’ 2008 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizin, 2008’in ikinci yarısından itibaren ülkemizi de etkilemeye başladığını hatırlatan Koçak, bu durumun 2009’un ilk 3 ayında da, özellikle bazı sektörlerde daha ağır bir tablo sergileyerek devam ettiğini ifade etti. Koçak şöyle devam etti: “Finans sektöründen başlayarak birçok sektörü etkileyen kriz, ülkemizde özellikle reel sektörde kendisini hissettirmiştir. Türk sigorta sektörüne baktığımızda, krizle birlikte oluşan genel talep daralması sonucunda, özellikle kasko gibi ağırlıklı olarak bireysel müşterilere yönelik ürünlerde önemli kayıplar görülmektedir. Diğer taraftan ihracat ve ithalattaki düşüşe paralel olarak nakliyat branşında prim kayıpları olmakta, sınai ve ticari rizikolara ait yangın poliçelerinde ise sigorta ettirmede bir isteksizlik yaşanmaktadır.” ‘ZARARINA REKABETTEN KAÇINIYORUZ’ Birlik Sigorta’nın da piyasa şartlarını yakından takip ettiğinden söz eden Koçak, “Bununla birlikte, karlılık hedeflerimiz doğrultusunda özellikle oto kaza branşında, yoğun fiyat rekabetine girmekten mümkün olduğunca kaçınıyoruz. Bu süreci, hedeflerimize ulaşmak için planlamış olduğumuz; organizasyonel, stratejik ve yapısal revizyonları gerçekleştirme çalışmalarıyla değerlendiriyoruz. Nitekim yılın 2’nci çeyreğinde bu çalışmalarımızın üretime pozitif yansımalarını da görmeye başladık” diye konuştu. Birlik Sigorta’nın, son dönemlerde özellikle portföy dengelerinin önemini ön plana çıkardığını, iş kabul ve teknik çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırdığını belirten Niyazi Koçak, bu konuda şunları söyledi: “Sadece yüksek üretim artışının cazibesine kapılmadan yapılan hassas değerlendirmelerle teknik karlılığı olumsuz etkileyen branşlar, sigortalılar ve dağıtım kanallarından uzaklaşmayı, karlı ve rantabl işlere yönelmeyi tercih ediyoruz. Bu süreci gaz kesme değil de yeni hamleler için güç toplama şeklinde tanımlayabiliriz. 2009 yılı için, hem banka hem de acente kanalında karlı büyümeyi öngörmekle birlikte, her iki kanal için de farklılaştırılmış pazarlama stratejileri uygulamaya devam ederek, hedeflerimiz doğrultusunda, ağırlıklı olarak karlı branşlarda üretim artışıyla yılı tamamlamayı planlamaktayız. Hedeflerimize ulaşmak için geliştirmemiz gereken hususlarda aksiyon planlarımızı yaptık. Bu süreçte, gelişim ve değişim anlayışıyla, müşteri odaklı yaklaşımımız devam edecektir. Sigortalılarımıza verdiğimiz hizmetin kalitesini artırarak, ihtiyaçlarını yakından gözlemleyerek, hızlı çözümler üreterek, müşteri memnuniyetimizi en üst seviyede tutmaya ve karlılığı önemseyen iş anlayışı içinde olmaya devam edeceğiz.” ‘KÂRLI ÜRÜNLERDE YOĞUNLAŞACAĞIZ’ Birlik Sigorta’nın bu dönemde özellikle ferdi kaza ve türevi ürünler, eğitim güvence sigortaları, işsizlik sigortası ve KOBİ’lere yönelik işyeri yangın sigortaları üzerinde durduğunu ifade eden Koçak, “Özellikle yangın ve mühendislik sigortalarındaki payımızı ve ağırlığımızı artırmayı, sektördeki konumumuzu daha da güçlendirmeyi ve daha rekabetçi olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Sektörde yaşanan yoğun fiyat rekabeti nedeniyle, özellikle oto kaza branşında ortalama poliçe prim tutarının düşmesinin, üretiminin artmasının önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çeken Koçak, “Yaşanan ekonomik süreç içerisinde, sigortacılık sektörünün yıl sonunda nominal olarak kendini koruyacağını öngörüyor, bu durumun da kötü olmayan bir sonuç olacağını düşünüyoruz. Özellikle aşırı fiyat rekabeti, ilerde tamiri ve telafisi güç sonuçlar doğuracaktır. Bu sürecin geçici olduğunu ve sermayedarların da bu “zararına üretim” anlayışına artık müdahale etmeye başlayacaklarını umuyoruz” dedi. ‘KASKO PRİMLERİNDEKİ DÜŞÜŞ REKABETİN SONUCU’ 2008 yılında kasko branşında, poliçe başına alınan ortalama primdeki önemli düşüşün rekabetin sonuçlarını açıkça gösterdiğini kaydeden Koçak konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Enflasyon oranları dikkate alındığında poliçe başına yüzde 15 civarında kayıp yaşanmıştır. Poliçe başına alınan primin azalmasının ve diğer unsurların da etkisiyle kasko hasar prim oranı yükselmiştir. 2009 yılının ilk 3 ayına baktığımızda ise kasko prim üretiminde ve adetlerinde aynı düşüş trendi devam etmekte olup, ortalama prim seviyesi daha düşük seviyelere gerilemiştir. Bireylerde ekonomik gerekçelerle kasko poliçesini yaptırmaktan vazgeçme eğiliminin başlaması, kasko prim üretimlerinin düşmesine neden olan önemli etkenlerden biridir. Tabii bu sonuçlar, ekonomik kriz ve krizin getirdiği tahsilat sıkıntılarıyla da birleştiğinde, ilgili branşla ilgili bir takım sorunlara yol açabilecektir. Kaza Tespit Tutanağı uygulaması ile bazı hasarların uygun olmayan yöntemlerle trafik poliçelerinden karşılanmasının da, kasko poliçe üretiminin düşüşünde bir etken olduğu dillendirilmektedir.” SİGORTACI GAZETESİ