Yazdır

SARTOREL:TÜRKLER YARATICI VE PRATİK

Tarih: 14 Haziran 2009 - 22:39

Türkiye’de yaşamanın çok kolay ve keyifli olduğunu belirten Allianz CEO’su George D. Sartorel, “Çünkü burada insanlar çok sıcak, samimi ve arkadaş canlısı. Ayrıca annem İtalyan olduğu için Akdeniz kültürünün içinde büyüdüm. Burada yaşamak güzel” diyor. Allianz CEO’su George D. Sartorel...

Kaç yıldır Türkiye’de yaşıyorsunuz? Ben ve eşim iki yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşıyoruz ve hayatımızdan son derece memnunuz. Türkiye’de yaşamanın sizin için en zor ve en kolay yanları neler? Türkiye’de yaşamak çok kolay ve keyifli. Çünkü burada insanlar çok sıcak, samimi ve arkadaş canlısı. Ayrıca annem İtalyan olduğu için Akdeniz kültürünün içinde büyüdüm. Bu yüzden Türkiye’de olmak benim için çok rahatlatıcı ve burada yaşamak son derece güzel. Asya ve Akdeniz’de çok ülkede çalıştım ve bu sebeple Türk insanının çeşitli davranış ve alışkanlıkları bana oldukça tanıdık geliyor. ‘TÜRKÇE BENİ ÇOK ZORLADI’ Benim için burada yaşamanın tek zor kısmı ise sanırım Türkçe’ydi. Latin kökenli dillere aşina olduğum için hiçbir gramer ya da kelime benzerliği yakalayamıyordum ve bana çok karışık geliyordu, şimdi çok daha iyiyim. Yine de söylediğim gibi buradaki insan sıcaklığı bambaşka bir kavram. Hiç İngilizce bilmeyen insanlarla dahi anlaştığımı, sohbet ettiğimi görüp şaşırdığım çok oldu. Türkiye’de yönetici olmayı bize anlatır mısınız? İş dünyasında belirli bazı kurallar var ve bunlar ülkeden ülkeye değişmiyor. Benim için en ayırt edici durum dil olmakla birlikte günün sonunda arkama baktığımda güvendiğim insanları görüyorum. Eğer insanlara güvenir, dikkatinizi yoğunlaştırır ve inandığınız değerleri paylaşmalarını sağlarsanız bu, iş yapma biçimlerinde birliktelik ve güven olarak size geri döner. ‘İNSANLAR YARATICI VE PRATİK’ Türkiye’de çalışmanın en sevdiğim yanlarından biri insanların yaratıcı olmaları ve pratik çözümleri kolayca benimsemeleri. Burada insanlar değişime ve yeni uygulamalara son derece açık. Belki çok genç yaşta yönetici olmalarından kaynaklanıyor. Örneğin Avrupa’da bu böyle değildir. İnsanlara bir değişimi kolayca anlatamaz, kolay kolay iş yapış biçimlerini değiştiremezsiniz. Size kısaca çılgın gözüyle bakarlar ve uzak dururlar. Tabii Avrupa’da yönetici yaş ortalamasının yüksek olması da bunda oldukça etkili. Önümüzdeki dönemde genç nüfusunun ve işgücünün Türkiye için her anlamda avantaj sağlayacağını düşünüyorum. Burada insanlar hızlı adapte olabilmeleri, yaratıcılıkları ve aldıkları iyi eğitimle benim için oldukça ilginç bir tarzda ama inanılmaz dinamik bir biçimde çalışıyorlar. Türkiye’de iş ilişkilerinden bahseder misiniz? Genel olarak çalışma ortamından memnun musunuz? Diğer ülkelerle kısa bir karşılaştırma yapmanız mümkün mü? Daha önce uzun yıllar Asya’da çalışmış olmamdan kaynaklanan tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki Türkiye ve Asya’da iş yapış biçimleri birbirine gerçekten benziyor. Burada herhangi bir işe girerken öncelikle duygusal ilişki kuruluyor. Yani iş yapmadan önce bir arkadaşlık kuruyorsunuz, sonra birlikte çalışmaya başlıyorsunuz. Karşınızdaki ile elektriğiniz uyuştuğu sürece gayet güzel işler çıkıyor ortaya. Ama arkadaşlık kuramıyorsanız birlikte çalışmaya başlayamıyorsunuz. BELGRAD ORMANI, SULTANAHMET VE BOĞAZ Bugüne kadar İstanbul’da ve ülke genelinde nereleri gördünüz? İstanbul’da ve Türkiye’de en sevdiğiniz mekanlar hangileri oldu? Hangi tatil yörelerini tercih ediyorsunuz? İstanbul ve yaşadığımız bölgeyi soracak olursanız çok yer sayabilirim. Dinlence için şehrin dışını çevreleyen yeşil alanlardan en çok Belgrad Ormanı’nı tercih ediyoruz. Eşim Kathy ile orada yürümeyi çok sevdik ve her hafta sonu ormanda yürüyüşe çıkıyoruz. Ayrıca eski şehre bayıldık. Sultanahmet ve çevresinde yaptığımız gezilerden son derece hoşnut kaldık. Elbette Boğaz’da Bebek’ten Rumelihisarı’na doğru yürümek apayrı bir keyif. Bir de Taksim var. Özellikle Çukurcuma ve çevresinde yaptığımız gezilerde antika eşyalar araştırıp bulmak, eski evlerin arasından binlerce yıllık tarihi koklayarak keyifle yürümek çok hoş oluyor. Allianz olarak her yıl Türkiye’nin ayrı bir tatil yöresinde düzenlediğimiz acente toplantılarımız sayesinde ise İstanbul dışındaki yerleri de tanıma ve gezme fırsatı buluyoruz. 2007’de Fethiye’de, 2008’de KKTC’de bu yıl da Belek’teydik. Toplantılarımız, acentelerimizle buluşmanın yanı sıra benim için Türkiye ve çevresini daha yakından tanıma olanağı da sunuyor. ‘EŞİM BANA HEP DESTEK VERDİ’ Eşiniz Türkiye’de olmaktan memnun mu? İşinizle ilgili neler düşünüyor? Burada kalmak konusunda sizi destekliyor mu? Kathy burada çok mutlu ve burada geçirdiğim çalışma hayatımda bana çok fazla destek veriyor. Onun gibi bir eşim olduğu için kendimi son derece şanslı hissediyorum. Bugüne kadar çok ülke gezdim ve gittiğim her yerde, yaşadığımız her ülkede beni aynı olumlu yaklaşımla destekledi. Gerçi bunun tanıştığımız günden beri böyle olduğunu söyleyebilirim. Şimdi aldığı resim derslerinden edindiklerini tuvale dökmekle meşgul. Bol bol resim yapıyor. Son derece yaratıcı olduğu için bu işte daha da iyi olacağını düşünüyorum. Üstelik bu onu rahatlatıyor ve tüm olumsuz elektriği üzerinden böylece atabiliyor. ‘KIZIMIZI ÇOK ÖZLÜYORUZ’ Ailenizin diğer fertleri burada mı, olmayanlarla nasıl görüşüyorsunuz? Kızımız şu anda Avustralya’da yaşıyor ve onu çok özlüyoruz. Kathy muhakkak yılda birkaç ay onu görmeye gidiyor. Ben de ikisine birkaç hafta baş başa kalmaları için biraz zaman verip sonradan onlara katılıyorum. Özlemle geçirilmiş bir senenin sonunda bir araya gelmek bize büyük keyif veriyor. Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Hobileriniz nelerdir? Klasik model arabalar ve kitap okumak hobilerim arasında. Ofiste küçük bir model araba koleksiyonum var. Ayrıca form tutmayı da seviyorum. ‘YEMEKLERİNİZ GERÇEKTEN ÇOK LEZZETLİ’ Türk yemeklerini sevdiniz mi? Favori yemeğiniz nedir? Yemek bakımından Türkiye’nin son derece şanslı bir konumda bulunduğunu düşünüyorum. Türkiye’de Akdeniz mutfağından izler taşıyan, fakat Asya mutfağından da esinlenen müthiş bir karışım var. Yemekleriniz gerçekten çok lezzetli. Örneğin kebapların hepsini çok seviyorum. Ayrıca Türk mutfağında sıklıkla kullanılan patlıcan, benim için gerçekten özel ve çok sevdiğim bir sebze ve burada hiç bilmediğim şekillerde ama çok güzel bir biçimde pişirildiğini gördüm. İnanılmaz keyif aldım. İleriki yıllara ilişkin planlarınız neler? Türkiye’de uzun süre kalmayı düşünüyor musunuz? Yoksa memleketinize geri mi döneceksiniz? Allianz, 70’in üzerinde ülkede faaliyet gösteren global bir şirket ve ben de bu büyük ailenin bir parçasıyım. Benim görev yerim de bu büyük ailenin ihtiyaçları doğrultusunda belirleniyor. Her ne kadar yoğun bir tempoyla çalışsak da şu an Türkiye’de görev yapmaktan son derece memnunum. Görevim nedeniyle Türkiye’de kalma sürem ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenecektir. Ancak Türkiye her zaman benim en sevdiğim ülkeler arasındaki yerini koruyacak ve buradaki görevim bitse bile gezmek ve güzel Türk yemeklerinden yemek için Türkiye’ye sık sık geleceğim.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sartorelturkler-yaratici-ve-pratik/259279