HDI Sigorta Genel Müdürü Enis Talaşman, 2009 yılı ilk üç aylık rakamlarını değerlendirdiği konuşmasında, sonuçların beklenildiği gibi gerçekleştiğini kaydetti. Yaşanan ekonomik durgunluğun yansımalarının bu şekilde olacağını tüm sektörün beklediğini ifade eden Talaşman, “Sigorta sektörü krizden ciddi derecede etkilendi. 2000 yılından bu yana değişimlerden ciddi derecede etkilenen Türk sigorta sektörü, enflasyonu düşündüğünüz zaman 2008’de ilk defa reel olarak küçülme sürecine girdi. 2009’un ilk üç ayında da bu küçülme süreci devam ediyor. Türk sigorta sektörünün krizden etkilendiğini, ancak yine de diğer reel sektörler kadar etkilenmediğini söyleyebiliriz” dedi. 2009 ilk 3 ay verilerine bakıldığında, kriz etkisinin ve daralmasının devam ettiğinin görüldüğünü belirten Talaşman, “Sene sonu itibariyle 7,76 olan büyüme, mart sonu itibariyle yüzde eksi 2 olarak nominal anlamda küçülmeye dönüştü. Bundan sonraki noktada bir süre daha bu yatay gidişin devam edeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu. Oto sigortalarının ciddi anlamda küçüldüğüne dikkat çeken Talaşman şunları söyledi: “Trafik sigortaları ve kasko sigortalarında hem poliçe adedi hem de prim olarak küçülme var. Reel sektörle kıyasladığımız zaman sigorta sektörü daha az oranda küçülüyor ama küçülme ile şirketler olağanüstü bir rekabet süreci içerisine giriyorlar. Fiyatlar hızla geriye düşüyor, poliçe sayıları o kadar çok düşmemekle birlikte prim üretimi ciddi anlamda azalıyor. Bunu da yakın süre içerisinde, en azından 2009 yılında sektörün 2008 yılına göre teknik olarak daha kötü netice vereceğinin bir işareti olarak değerlendirmek gerekir.” YENİDEN YAPILANMA YILI 2009 yılının ilk üç ayında sektörün yüzde 2 oranında küçüldüğünü, HDI Sigorta’nın ise yüzde 12 oranında bir artış gerçekleştirdiğini kaydeden Talaşman, “Şüphesiz bu artış oranı sektörün artışıyla kıyaslandığında sevindirici. Biz 2009 yılını büyüme yılı değil, yeniden yapılanma yılı olarak görüyor ve 2010 yılına sağlam bir alt yapıyla girmek istiyoruz. Tabii ki ilk 3 aylık artış oranı bizi sevindiriyor. Ancak bu yıl portföyümüzü yeniden yapılandırmak ana hedefimiz olacak” dedi. Bir taraftan primsel büyüme sağlarken, teknik olarak da neticelerini iyileştirmekle ilgili önlemler aldıklarını söyleyen Talaşman sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarife yapımızı gözden geçiriyoruz. Veri analizini işleyerek, sigortalının risk profiline göre fiyatlama yapmak üzere bir model hazırlıyoruz. Hem trafik sigortasında hem kasko sigortasında bir tarife modeli oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim için ikinci temel olgu da, hasar yönetimi. Hasar yönetimi alanında maliyetlerimizi hizmet kalitesini kesintiye uğratmadan nasıl azaltabiliriz çerçevesi içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün Türkiye’de sadece biz değil hemen hemen bütün sigorta şirketlerinin temel önemi bu.” ‘BİREYSEL PORTFÖYE YÖNELMEK İSTİYORUZ’ Kasko sigortalarında ortalama primlerin düşmesi ve trafik sigortalarında artan hasar frekansına karşılık, primlerin geçtiğimiz yılki seviyelerde kalmasının bu yılı temkinli olarak geçirmeyi zorunlu kıldığını ifade eden Talaşman konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sektörün mart ayı sonu itibariyle kasko ve trafik sonuçları incelendiğinde her iki alanda da ciddi sorunların olduğu gözleniyor. Kaskoda poliçe adedi TSRŞB verilerine göre yüzde 3 oranında azalırken, trafikte yaklaşık yüzde 1 oranında azalma var. Kaskoda poliçe başına ortalama prim 891TL’den yüzde 16 azalışla 749 TL’ye, trafik sigortalarında ise 78 TL’den yüzde 3 azalarak 173 TL’ye gerilemiş. Buna karşılık özellikle trafik sigortalarında artan bir hasar frekansı var. Trafik zaten bilindiği gibi sektörün en zararlı alanı, kaskoda ise ortalama primde yaşanan bu düşüş bu branşı da zarara çevirecek. Böyle bir ortamda herkes oto dışına özellikle konut ve işyeri gibi bireysel portföye yönelmek istiyor. Bu bizim de arzumuz. Özellikle oto dışı bireysel ve küçük-orta ölçekli işlerde acentelerimizi ciddi derecede destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz.” ÇOK İYİ OLMAK ZORUNDAYIZ Türkiye’de oto sigortaları alanında olmadan yaygın bir sigortacılık yapılabilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Talaşman, “Biz trafik branşında prim büyüklüğünde sektörün 10’uncu, kasko branşında ise 12. büyük şirketiyiz. Şüphesiz biz diğer branşlarda da bu büyüklüklere ulaşmak arzusundayız. Hedeflerimiz kısa vadeli değil. Büyüklük uğruna zarar üreten bir şirket olmak arzusunda değiliz. İstiyoruz ki, iyi bir müşteri ve acente segmentasyonu yaparak, uzun vadeli bir yolculuk yapalım. Bunun için çok iyi olmak zorundayız. İyi olmak için de IT’den hasar yönetimine, poliçe fiyatlandırmasından acente eğitimine kadar kat edilecek çok yolumuz var. Her şeye rağmen sektörün üzerinde büyüyeceğiz ama büyüme uğruna zararı arttıran bir şirket de olmak istemiyoruz” şeklinde konuştu. ‘ACENTELER SABIRLI OLSUN’ Acentelerin zor bir dönemden geçtiklerini belirten HDI Sigorta Genel Müdürü Enis Talaşman, bu gibi dönemlerin hem şirketler hem de acenteler açısından zor olduğunu ifade etti. Fiyatların düşmesinin acente gelirlerine de olumsuz yansıdığına değinen Talaşman konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Anadolu’nun bazı noktalarında trafik sigortalarında yüzde 40’a varan oranlarda prim düşüşü yaşandı. Kasko sigortalarında da yeni giriş olmaması nedeniyle fiyatlar yüzde 15–20 oranında aşağıya çekildi. Bu gelişmeler acentelerin gelirlerinin düşmesine yol açıyor. Bu yapısal bir problem ve herkes yaşıyor. Şirketlerin artan rekabeti bu süreci de beraberinde getiriyor. Acentelerin bu dönemde sabırlı olması ve her zamankinden daha çok çalışması gerekiyor.” ‘SEKTÖRÜN ÜZERİNDE BÜYÜYECEĞİZ’ HDI Sigorta’nın her durumda sektörün üzerinde büyüyeceğini kaydeden Talaşman, “İş girişini tamamen serbest bıraksak inanılmaz derecede bir büyüme hızını yakalayabileceğimizi görüyoruz ama diğer taraftan da gerçekler var” dedi. Bu gerçeklerin zarar edilen segmentleri dışarıda bırakmayı zorunlu kıldığını söyleyen Talaşman sözlerini şöyle sürdürdü: “HDI Sigorta olarak yeni iş girişi anlamında, enflasyon ve sektör ölçeklerinin çok üstünde bir oranda büyüyeceğiz. Ama büyürken bir taraftan da portföyümüzün içerisindeki zarar eden segmentleri boşaltma yönünde bir efor sarf edeceğiz. Yani sadece büyümeye oynamayacağız. Muhtemel hedefimiz büyüklük ya da sıralamada birkaç basamak üste çıkmak değil, sürdürülebilir karlı büyümeyi sağlamak olacak. Her durumda, sektörün büyüme hızının oldukça üzerinde bir büyüme oranını yakalayacağız.” SİGORTACI GAZETESİ