Sigorta sektörünün hem en genç hem de tecrübeli ekiplerinden MAPFRE GENEL SİGORTA’nın Genel Müdür Yardımcısı Didem Doğan ile şirketin Türkiye sigorta sektöründeki hedef ve beklentileriyle ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. Doğan, karlılık ve özkaynak büyüklüğü gibi kriterlerde sektörün en üst sıralarında olan MAPFRE GENEL SİGORTA’nın pazar payı büyüklüğünü de mutlaka artıracağını söylerken, bölge müdürlüklerini arttıracaklarını, ayrıca dağıtım kanallarını çeşitlendireceklerini vurguladı. doğan MAPFRE GENEL SİGORTA’nın çok önem verdiği sosyal sorumluluk faaliyetlerinden de söz etti. MAPFRE markasına geçişi kısaca değerlendirir misiniz? MAPFRE GENEL SİGORTA neler yapacak? Ne tür yenilikler olacak? MAPFRE; sigorta, reasürans ve asistans hizmetleri alanında İspanya ile birlikte 45 ülkede faaliyet göstermekte ve bulunduğu her ülkede lider konumunu hedeflemektedir. MAPFRE GENEL SİGORTA markası altında birleşmenin öncelikli amacı; Türkiye’de iş ortağımız olarak tanımladığımız acentelerimiz, tüm aracılarımız ve tüm müşterilerimiz için en iyi hizmeti sunan, en büyük, en güçlü sigorta şirketi olarak ilk sıralarda yer almaktır. Genel Sigorta’nın geleneksel anlamı, güvenirliği ve gücünün yanına, tüm bu değerleri uluslararası ortamlarda kanıtlamış MAPFRE ismini katarak bu özellikleri pekiştirmektir. 2008 yılı verileri ve aslında son yıllardaki performansımıza baktığınızda MAPFRE GENEL SİGORTA karlılıkta 1. sırada, özkaynak büyüklüğünde 2. sırada, net kar sıralamasında 3. sırada yer almaktadır. ‘TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE OLACAĞIZ’ Pazar payı büyüklüğünde 10. sırada yer alan şirketimizin bu anlamdaki büyüklüğünü de diğer rasyoları bozmadan ilk sıralara çıkarmak öncelikli hedefimiz olmak durumunda. Krizin etkilerinin halen yoğun olarak yaşandığı şu günlerde bu cümleleri ediyor olmamız ilk bakışta şaşırtıcı olabilir, ancak yine bu dönemde marka bilinirliği adına yaptığımız ciddi reklam kampanyası ve teknolojik yatırımlar bu konudaki kararlılığımızın göstergeleri olarak algılanabilir. Yeni dönem statejilerimizde ilk sıraya; sigortalılarına ve satış kanallarına en iyi hizmeti sunmayı ve en yakınında, en ulaşılabilir konumda olmayı yerleştirdik. Bunun için en iyi teknolojik alt yapıya sahip olmak, yüksek marka bilinirliği ve bağlılığı sağlamak olmazsa olmazlarımız. Türkiye’nin her yerinde olmayı planlıyoruz. MAPFRE GENEL SİGORTA olarak nasıl bir pazarlama ağı hedefliyorsunuz? Türkiye’nin her yerinde olmak gibi bir hedef söz konusu olunca, aslında bu soruya en geniş ve en etkin olan ve tüm kanalların kullanımı demek mümkün. Biz tüm MAPFRE GENEL ekibi yıllarca hep en profesyonel ve en saygın acentelerle çalışmayı kendimize ilke edinmişizdir. Her zaman acentelerimiz hem iş ortaklarımız hem de dostlarımız olmuşlardır. Bu özelliğimizi asla kaybetmeyeceğiz ama yeni kanallar ve alternatif dağıtım ortaklıkları yapmadan büyümek çok mümkün değil. Bu nedenle satış kanallarında segmentasyon yaparak farklı kanal yönetimi ve stratejileri geliştirmeden pazar payı ve marka bilinirliği gelmiyor ve büyük şirketlerin hemen hepsi de bunu yapmaktalar. Genel Sigorta’nın var olan ‘itibar değerinin’ yanına MAPFRE GENEL marka bilinirliğini ve bağlılığını koyma konusunda kararlıyız. 60 yıldır Türk Sigorta sektöründe varolmamız, sigortacılık tekniğinde kendimize olan güvenimiz, yıllardır uluslararası bağımsız derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından AA finansal güçlülük notu ile derecelendirilmemiz bu anlamdaki en büyük güvenimizi oluşturuyor. Acenteye yaklaşımınızda bir değişiklik olacak mı? Olacaksa nasıl olacağından bahsedebilir misiniz? Sektörde ortalama acente üretimi 400.000 TL seviyelerinde iken bizim ortalama acente üretimiz 700.000TL seviyelerinde. Dolayısı ile acente başına portföy büyüklüğü yüksek belli bir kalitede ancak az sayıda acente ile çalışıyoruz. Tüm Türkiye’de 350 yetkili acentemiz mevcut, rakip şirketleri incelediğimizde bu sayının minimum iki katı bir sayıda acente ile çalıştığını görüyoruz. Bizim öncelikli politikamız acentelerimiz ile büyümek olduğuna göre teknolojik yatırımların tamamlanmasına paralel olarak ailemiz genişleyecek. Ayrıca son dönemde brokerlerden aldığımız üretimde bir artış görülmekte özellikle bu konudaki büyümemizi büyük projelerde sağladığımız yüksek reasürans kapasitemize ve doğru teknik politikalara borçlu olduğumuzu söyleyebilirim. Pamukbank’tan sonra bizim banka konusunda bir yüksek volümlü bir satış kanalımız olmadı, o anlamda 2008 verilerinde üretimin çoğunluğunun acenteler ve brokerler kanalı ile gerçekleştiğini görüyoruz. Yani MAPFRE GENEL SİGORTA’nın en büyük gücü olan bu kanalı daha da güçlendireceğini söyleyebilirim. Bölge müdürlüklerimizin sayısının da 1-2 sene içinde iki katına çıkartılması kararı alındı. MAPFRE Grubunun sosyal sorumluluk yaklaşımı konusunda bir değerlendirme yapar mısınız? MAPFRE Grubu bir vakıf ve çok geniş, adeta çok büyük bir holding gibi çalışıyor. Aynı çatı altında kültürel faaliyetleri, sporu ve sosyal sorumluluk projelerini yürüten de ayrı bir yapılanmaları mevcut. Bu konuda biz MAPFRE GENEL SİGORTA olarak ülkemiz gerçeklerini de düşünerek ilk olarak ‘Trafikte can güvenliği’ konusunu seçtik. Trafik kazalarında can ve mal kaybını azaltmayı hedefleyen proje ilk gençlik dönemine girmiş çocuklarımıza yani ilk ehliyetini almaya henüz aday olmak üzere iken otomobil kullanımı ve trafik kuralları konusunda eğitim çalışmalarını içeriyor. Mobil donanımlarla kurulan pistlerde karting araçları ile yapılacak eğitimler ile küçük yaştan bu bilincin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu arada MAPFRE GENEL YAŞAM da ‘ Bilgili ol bağımlı olma ‘ projesini yürütüyor. Reklamlarınızda küçük kırmızı küpler ya da gül yaprakları neyi ifade ediyor? MAPFRE’nin tüm dünyada kullandığı reklam filmini biz burada kendi ajansımızla Türkiye’ye uyarladık. Sürekli dolaşan kırmızı küpler MAPFRE’nin enerjisinin ve ruhunun sürekli içimizde olduğunu yansıtıyor. Reklamın sonunda boğaz köprüsünde birleşmesi de çok ilginç bir tesadüf olarak MAPFRE’nin tüm dünyada kullandığı birleşmelerde medeniyetlerin, kültürlerin, insanın birleşmesini simgeleyen köprü ve birebir bizim köprümüze benziyordu. Yani aynen reklam müziğimizde de söylediği gibi hem tanıdık hem yepyeni bir yaklaşımı çağrıştırdığı için biz çok mutlu olduk. Son olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyiz? Genelde bu köşelerdeki sohbetlerde haklı olarak teknik zarar, fiyat rekabeti, kriz konuşuluyor. Bizimki son derece ümit dolu bir sohbet oldu galiba ama ben buna da ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Teşekkür ediyorum. SİGORTACI GAZETESİ