Yazdır

SONUÇLAR KÖTÜ SEKTÖR ÖNLEM ALMALI

Tarih: 26 Mayıs 2009 - 14:57

Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, hayat dışında faaliyet gösteren şirketlerin 2008 sonuçlarının kapsamlı bir değerlendirmesini yaptı. Koçak yaptığı analizde, sektörün geçen sene 275 milyon lira teknik zarar yazdığını ve bu gidişe mutlaka dur denilmesi gerektiğinin altını...

Bildiğiniz üzere, sigorta sektörünün 2008 yılı sonuçları Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği web sayfasında geçen ay yayımlandı. Herkesin merakla beklediği; “Yıllardır sektörde sıkça konuşulan ve tartışılan ancak bir türlü de çözüm bulunamayan rekabetin 2007 yılından 2008’e geçerken şirket mali tablolarına yansıması nasıl olmuştur? 2008 yılı sonuçları 2007 yılına göre daha pozitif midir? Yoksa kötüye gidiş mi var?” sorularının cevabıdır sanırım. Ben sizlere şirketimin de içinde bulunduğu hayatdışı (ünvanında sağlık ve hayat bulunmayan şirketler) şirketlerle ilgili farklı açılardan değerlendirmeler yapmak istiyorum. 2007 yılında hayat dışı şirketler arasında faaliyet gösteren 27 şirket var iken, 2008 yılında Cardif, Demir Sigorta ve Dubai Group Sigorta ile birlikte hayat dışı faaliyet gösteren şirketlerin sayısı 30’a çıkmıştır. İncelememizde şu anda faaliyet göstermeyen sigorta şirketleri değerlendirmeye alınmamıştır. Söz konusu şirketlerin 2007 yılı üretimi 9.597.468.685 TL iken, 2008 yılında %6,27 artışla 10.199.342.670 TL’ye ulaşmıştır. 2008 yılı %10,06 olan TÜFE rakamı ile karşılaştırdığımızda hayat dışı şirketlerin üretiminde reel bazda %3.79 küçülme yaşanmıştır. 14 ŞİRKET TEKNİK KÂR AÇIKLAYAMADI Hayat dışı şirketlerin özkaynakları ise %1.42 azalarak 5.695.212.199 TL’den 5.614.279.317 TL’ye düşmüştür. Hayat dışı şirketlerin faaliyet kar veya zararına baktığımızda ise, dönem karının %40,64 artışla 423.741.637 TL’den 595.954.128 TL’ye yükseldiğini görüyoruz. 30 şirketin 11’i 2008 yılında zarar etmiştir. İncelememiz gereken diğer bir veri ise teknik karlılık. Teknik kar tutarı 2007 yılında 239.582.329 TL iken, 2008 yılında 431.304.279 TL’ye yükselmiştir. Teknik kar tutarında artış %80,02’dir. Söz konusu rakamlar 2008 yılında teknik karlılık tutarında çok ciddi yükseliş yaşandığını gösteriyor. Teknik karlılık oranı ise (teknik kar/yazılan prim) %2,56’dan %4,41’e yükselmiştir. Teknik karlılıkta yüksek artışa rağmen 2008 yılında 14 şirket teknik kar açıklayamamıştır ki bu oran hayatdışında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin yarısıdır. Sadece bu rakamlara bakıldığında, sektörün 2008 yılında reel büyüme sağlayamadığını, özkaynakların %1,42 azaldığını, dönem karının %40,64 artarken teknik karın %80,02 arttığı söylenebilir. Mali tabloları biraz daha irdelemeye çalışalım. Hazine Müsteşarlığı 2005 yılında yaptığı düzenlemelerle şirketlerin mali tablolarında birtakım değişiklikler yapmıştır. Yeni hesap planı adını vereceğimiz bu yapıyla birlikte şirketlerin gelir tablolarının hazırlanmasında yeni kriterler geti- rilmiştir. Şöyle ki, daha önceki (eski hesap planı) gelir tablosunda, şirket teknik karlılığı içerisinde genel giderler ile mali gelir ve giderler dahil edilmemiş idi. Yeni hesap planında, teknik karlılığın içerisine genel giderler dahil edilmiş, mali gelir ve mali giderlerin bir kısmı da yönetmeliklerde belirtilen esaslar çerçevesinde teknik karlılığın içerisine dahil edilmiştir. Özellikle gelir tablosunda bu tutar ‘Teknik Olmayan Bölümden Aktarılan Yatırım Gelirleri’ olarak gösterilmiştir. Bu uygulamadan sonra açıkçası teknik karlılıkları karşılaştırmakta güçlükler yaşanmış ve sağlıklı analizler yapılamamıştır. Zira özkaynakları çok güçlü olan ve yıl içerisinde ciddi miktarlarda mali gelir elde eden şirketlerde teknik karlılık yüksek çıkmakta, özkaynakları zayıf olan şirketlerde ise mali gelirlerin az olması nedeniyle teknik karlılığa dahil edilecek mali gelirler de azalmakta, böylelikle özkaynakları diğer şirketlere oranla daha küçük olan şirketlerin teknik karlılığı da düşük seviyelerde olabilmektedir. KÂRI TEKNİK OLMAYAN YATIRIM GELİRLERİ ARTIRIYOR Bu nedenle de sektördeki çoğu yönetici, teknik sonuçlarla ilgili sigorta şirketleri arasında karşılaştırma yaparken özellikle eski hesap planına göre oluşturulan teknik karlılığa da bakmaktadırlar. Bu hesaplamada biraz önce de ifade ettiğim üzere, mali gelir, mali giderler ile genel giderler yer almamaktadır. Eski Hesap Planına göre hazırlanan teknik karlılık tablosunda hayat dışı sigorta şirketleri, 2007 yılında 716.631.964 TL teknik kar elde ederken, 2008 yılında bir önceki yıla göre %3,90 artışla 744.571.193 TL tutarında teknik karlılık elde edilmiştir. Teknik karlılık oranı ise %9,35’ten %7,88’e gerilemiştir. Burada şunu tekrar vurgulamak istiyorum: Söz konusu teknik karlılık içerisinde genel giderler bulunmuyor. Sektörün 2008 yılı genel gider/prim ortalaması %7.7 olduğu göz önüne alındığında bu sonuçlara göre sektörün ancak başa başı yakaladığı söylenebilir. Buradaki tespitlerden sonra, şimdi de yeni hesap planına göre şirketlerin sonuçlarına bir göz atalım. Yeni hesap planına göre oluşturulan kar zarar tablosuna baktığımızda, hayat dışında faaliyet gösteren 30 şirketin 2008 yılında 431.304.279 TL teknik kar açıkladığını görüyoruz. Biraz önce de ifade ettiğim üzere, bu teknik karlılık içerisinde teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri bulunmaktadır ki, 2008 yılında teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri toplamı 705.793.419 TL’dir. Bu rakamlar, hayat dışı şirketlerin teknik karlarının asıl nereden kaynaklandığını çok açık ifade etmektedir. Burada, teknik kar tutarından teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerini çıkardığımızda şirketin gerçek teknik karlılığı ortaya çıkacaktır. Teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerini teknik kar rakamından tenzil ettiğimizde, hayat dışında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin 274.489.140 TL teknik zarar ettiğini görüyoruz. 275 MİLYON LİRA ZARAR Aynı şekilde 2007 yılına baktığımızda, hayat dışı şirketlerin 239.582.329 TL teknik kar elde ettiğini, teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirinin ise 236.847.442 TL olduğunu, söz konusu tutarı teknik kar tutarından tenzil ettiğimizde ise 2.374.887 TL teknik karlılık oluştuğunu görüyoruz. Bu sonuçlara göre 2007 yılında 18 şirket teknik zarar yazmıştır. 2008 yılı sonuçlarını 2007 ile karşılaştırdığımızda, hayat dışı şirketlerin çok ciddi zarar ettiğini, bir önceki yıla göre bu yöntemle bulunan teknik kar tutarının 2007 yılında 2.374.887 TL iken 2008 yılında 274.489.140 TL teknik zarara dönüştüğünü görüyoruz. Bu sonuçlara göre, 2007 yılında 18 şirketin faaliyetleri teknik zararla sonuçlanmış iken, 2008 yılında faaliyetleri teknik zararla sonuçlanan şirketlerin sayısı 23’e yükselmiştir. Bu sonuçlar da bize, bir önceki yıla göre gidişin hiç de parlak olmadığını göstermektedir. İsterseniz verdiğimiz bu rakamların yanı sıra hayat dışı şirketlerin hasar/prim oranlarına da bir göz atalım. 2007 yılına göre hasar/prim oranlarında bir iyileşme yaşanmış mıdır? Yoksa daha olumsuz bir durumla mı karşı karşıyayız? Şirketlerin net hasar/prim oranlarına baktığımızda, 2007 yılında net hasar/prim oranı %72,04 iken 2008 yılında %78,40’a ulaşmıştır. Hayat dışı branşta faaliyet gösteren şirketlerin üretimlerinin %46’sını kasko ve trafik branşlarının oluşturduğunu bilmekte fayda var; ki bu oran neredeyse toplam üretimin yarısı demek. Bu takdirde kasko ve trafik branşlarının hasar/prim oranları daha da bir önem arz ediyor. DÖRT KAZADAN BİRİ PARK HALİNDEYKEN! Trafik branşının hasar prim oranı 2007 yılında %93.89 iken 2008 yılında %111,72’ye yükselmiştir. Kasko branşının hasar prim oranı ise %73.81’den %81.22’ye yükselmiştir. Global krizle birlikte girdi maliyetlerinin yükselmesinin yanı sıra kaza tespit tutanağı uygulamasının değiştirilmesi de şirketlerin hasar yükünü artırmış, özellikle de sahte hasarlarla mücadele etmeyi zorlaştırmıştır. Tramer verilerine göre 15 Nisan 2009 itibariyle 683.508 adet kaza tespit tutanağında 161.372 adet kazanın park yerinde olması hepimizi hayrete düşürmüştür. Park halindeyken oluşan kazaların tüm kazaların %23,61’ini oluşturduğunu düşündüğümüzde sanırım şirketlerin işinin hiç de kolay olmadığı daha da net anlaşılacaktır. Gelelim bu iki ana branşın 2008 yılı sonuçlarına. TRAFİKTE SADECE 1 ŞİRKET TEKNİK KÂR AÇIKLADI Özelikle trafik branşı sonuçları 2007 yılına göre çok daha kötüleşmiştir. Yeni hesap planına göre 2007 yılında trafik branşında 242.620.648 TL teknik zarar varken, 2008 yılındaki teknik zarar tutarı 465.231.681 TL’ye yükselmiştir. Bu tutarlardan yine daha önce yaptığımız gibi teknik olmayan bölümlerden aktarılan yatırım gelirlerini çıkardığımızda trafik branşındaki zarar 2007 yılında 270.248.721 TL iken 2008 yılında 555.501.196 TL’ye yükselmiştir. Trafik branşındaki teknik zarar miktarı bir önceki yıla göre ikiye katlanmıştır. 2008 yılında Trafik branşında sadece bir şirket teknik kar açıklamıştır. Trafik branşında zarar miktarının artmasındaki ana etkenlerden biri, son dönemlerde sigortacılık mevzuatında özellikle teknik karşılıklarla ilgili yapılan düzenlemelerdir. Geçmiş yıllarda çok fazla standart bir şekilde hesaplanmayan IBNR (Vuku Bulmuş Ancak Rapor Edilmemiş) hasarların hesaplanma yönteminin daha anlaşılır ve standart haline gelmesi, Devam Eden Riskler Karşılığı ve Aktüeryal Zincir Merdiven Yöntemi gibi yeni karşılıkların tesis edilmesi bu branştaki hasar prim oranın yükselmesine, dolayısıyla da zararın artmasına neden olmuştur. Burada aklımıza şu soru gelecektir: Serbest tarifenin bu sonuçlara etkisi ne olmuştur? Serbest tarifeye geçişin etkisini henüz sektör çok fazla hissetmedi. Serbest tarifeye geçişin sonuçlarını birkaç yıl sonra göreceğiz. Zira underwriting yıl esasına göre, bir poliçenin ilk yıl hasar prim oranı %20-25’lerde iken, özellikle rüculardan dolayı ikinci yıl %75-80 aralığına çıkmakta, 3. yıl ise %100’ü geçmektedir. Dolayısıyla şu anda istemeden de olsa sektör oyuncularının rekabete girerek üretim yapmaya çalıştığı trafik branşının önümüzdeki yıllardaki teknik zararı çok daha yüksek boyutlara ulaşacaktır. KASKODA TEKNİK KÂR EDEN 10 ŞİRKET VAR Kasko branşında ise yeni hesap planına göre teknik karlılık 2007 yılında 4.826.786 TL iken, 2008 yılında 75.349.590 TL’ye yükselmiştir. Teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri ise 2007 yılında 66.388.059 TL iken 2008 yılında 154.961.314 TL’dir. İlgili tutarları teknik kar tutarından tenzil ettiğimizde ise mali gelirler hariç teknik sonuçlar 2007 yılında 61.561.273 TL teknik zarara dönüşürken, 2008 yılında ise 79.611.724 TL teknik zarar oluşmaktadır. Bu hesaplamaya göre teknik zarardaki artış %29,32’dir. 2007 yılında 8 şirketin teknik karlılığı varken, 2008 yılında teknik karlılığı olan şirket sayısı 10’a yükselmiştir. Mali gelir hariç teknik kar rakamlarını bir önceki yılla karşılaştırdığımızda, 2008 yılı sonuçlarının kötüye gittiğini görmekteyiz. Bunun en önemli sebebi maalesef uzun yıllardır süren anlamsız rekabettir. Bu bilgilerin yanı sıra poliçe başına alınan prime bakmakta da fayda var. Kasko poliçelerinde poliçe başına alınan ortalama prim de rekabetin sonuçlarını açıkça göstermektedir. 2007 yılında kasko branşında 3.029.959.398 TL üretim yapılırken, 2008 yılında bir önceki yıla göre %7,8 azalarak 2.850.270.696 TL’ye düşmüş, poliçe adedi ise 3.510.495’ten 3.454.285’e inmiştir. Poliçe başına alınan prim ise 2007’de 863 TL iken 2008 yılında 825 TL’ye düşmüştür. Poliçe başına alınan primdeki kayıp %4,6’dir. 2008 yılı enflasyon oranıyla karşılaştırdığımızda ise poliçe başına ortalama %14,66 kayıp yaşanmıştır. Poliçe başına alınan primin azalmasıyla birlikte diğer unsurların da etkisiyle kasko hasar prim oranı %73.81’den %81.22’ye yükselmiştir. Bu sonuçlar da bize, bir taraftan yine çok yakındığımız ancak bir türlü vazgeçemediğimiz rekabetten dolayı sigortalıdan daha az prim alındığını, teknik olarak kar edilmiş gözükmesine rağmen, mali gelirleri bir tarafa bıraktığımızda kasko branşında da 2007 yılına göre daha fazla zarar edildiğini göstermektedir. Sonuç olarak, hayat dışında faaliyet gösteren şirketler 2008 yılında teknik anlamda iyi bir sonuç elde edememişlerdir. Global krizle birlikte hasar girdi maliyetlerinin artması, kaza tespit tutanağının uygulaması sonucunda hasar frekanslarında yükselmelerin yaşanması ve sahte hasarların artması, rekabetle birlikte teknik karlılığı temin edecek fiyatlandırmanın yapılamaması sonucu hayat dışı şirketlerin hasar/prim oranları yükselmiş, teknik karlılık sağlanamamış, 2007 yılından 2008’e geçişte teknik karlılıklarda düşüşler yaşanmış, özellikle kasko ve trafik gibi sektörün iki ana branşında teknik zararlar artmış ve şirketler faaliyetlerini mali karlarla finanse etmişlerdir. Peki çözüm nasıl olacak? Aslında bu sorunların hangi yöntemlerle nasıl çözüleceği herkesçe açık bir şekilde bilinmekte. Burada kanımca en önemli unsur, çözüme yönelik yöntemleri uygulayabilme iradesini gösterebilmekte. SİGORTACI GAZETESİ
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sonuclar-kotu-sektor-onlem-almali/258730