Yazdır

KREDİ İHTİYACI OLANA GÜN DOĞDU

Tarih: 23 Ocak 2009 - 00:21

Merkez Bankası’nın sert indirimi öncesinde de düşüş trendinde olan faizlerdeki gerilemenin artarak sürmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, mevduat faizleri ve ona bağlı olarak tüketici kredisi faizlerinde radikal düşüşler olacak...

ABD ve Avrupa’daki radikal faiz indirimleri nihayet Türkiye’de de yansımasını buldu. Bono faizleri geriledikçe mevduat faizleri, mevduat faizleri geriledikçe tüketici kredisi faizleri, özellikle de orta ve uzun vadeli konut kredisi faizleri düşüyor. Gösterge bono faizleri yüzde 15’lerin altına gerilerken, iki ay önce yüzde 20’nin üzerinde seyreden mevduat faizleri de yüzde 16-17’lere geriledi. Faizlerdeki bu hızlı düşüşün önümüzdeki günlerde de sürmesi bekleniyor. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), geçen hafta gecelik borçlanma faizlerini beklentilerin iki katı fazla yani 2 puan birden indirdi. Gecelik borçlanma faizi yüzde 15’ten 13’e, borç verme faiz oranı ise yüzde 17.50’den 15.50’ye çekildi. Merkez Bankası, küresel krizin tahminlerden daha uzun süreceğini ve talepteki daralmayı göz önüne alarak böyle bir karar verdi. Enflasyondaki düşüşün süreceği ve yıl sonunda hedefin de altına ineceği öngörüsü de bu kararda önemli rol oynadı. Enflasyondaki düşüş beklentisinde ise başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüşler etkili oluyor. Kurul, finansal koşullardaki ek sıkılaşmanın telafi edilebilmesi için faiz indiriminin erkene alındığını açıkladı. “DAHA DA DÜŞECEK” PSİKOLOJİSİ Hatırlanacağı gibi, tahvil-bono piyasasında bileşik faizler 2008 yılını yüzde 20’nin altında tamamlamıştı. Oysa yılın başlarında, örneğin şubat ayında gösterge kağıdın bileşik faizi yüzde 16.23’e kadar gerilemişti. Ancak ardından haziran ayında bir ara yüzde 25’lere çıktıktan sonra yeniden yatay ve düşey bir seyir izlemeye başlamıştı. Şimdi yüzde 15 seviyesinin altına sarkan bono faizlerindeki düşüş trendinin sürmesi bekleniyor. Buna bağlı olarak mevduat faizleri de düşüyor. 2008’in son aylarında 250 bin TL ve üzeri mevduat için aylık yüzde 20’nin üzerinde faiz veren bankalar, yılın ilk ayında bu oranı yüzde 17 seviyelerine kadar çektiler. Mevduat faizleri geriledikçe doğal olarak tüketici kredileri de geriliyor. Örneğin, konut kredisi faizleri yüzde 1.50 seviyelerine kadar geriledi. Mevduat faizlerinin gerilemesinde bankaların yıl sonu bilançolarını makyajlama süresinin bitmesi de önemli rol oynuyor. Ancak asıl neden talepteki daralma. Çünkü faizler düşse de talepte ciddi bir canlanma yok. Herkesin “bekle-gör” psikolojisi içinde olduğunu düşünen bankacılara göre, faiz indirimleri kaynak maliyetleri elverdiği ölçüde devam edecek. ZİRAAT’TAN CESUR BİR ADIM Tüketici kredisi faizlerindeki hızlı faiz indiriminin öncülüğünü bir kamu bankası olan Ziraat Bankası üstlendi. Ziraat Bankası cesur bir hareketle uzun vadeli konut kredi faizlerini yüzde 1.84’ten 1.49’a indirince, diğer bankalar da buna ayak uydurmakta gecikmedi. Yapı Kredi Bankası ve Anadolubank da sırasıyla 0.10 (120 ay için yüzde 1.61) ve 0.30 (180 ay için yüzde 1.54) puanlık faiz indirim kararlarını açıkladı. Geçen hafta perşembe günü Halkbank da 120 ay vadeli konut kredisine uyguladığı aylık faiz oranını yüzde 1.68’den 1.58’e indirdi. HSBC de aynı vadede yüzde 1.64 olan faizi yüzde 1.56’ya, 5 yıl vadede ise yüzde 1.56’dan 1.48’e çekti. Halen uzun vadeli konut kredisinde en düşük aylık faizi yüzde 1.44’le Garanti Bankası uyguluyor. Böylece yılbaşından bu yana konut kredisinde ortalama faizler yüzde 1.44-2.09 aralığına inmiş oldu. Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru, 2009 yılına son derece olumlu baktıklarını ve tüm kredilendirme politikalarını bu iyimser bakış üzerine kurduklarını söylüyor. Bankaların yurtdışı borçlanmada sorun yaşamadığını, sendikasyon kredilerinin yüzde 80’inin yenilendiğini hatırlatan Kuru, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Piyasalarda sendikasyonlarla ilgili yanlış bir kanı var. Maliyetler arttı gibi görünüyor. Ancak bu gerçek değil. Eskiden libor + 0.5’lerle kredi alınıyordu. Şimdi libor + 2 ile borçlanılıyor. Ama libor yüzde 4’lerden 0.5’lere geriledi. Bankaların elinde ciddi bir likidite var. Onun için bankalar bu dönemde risk analizini iyi yaparak kredi verme iştahını koruyacaklar.” “DÜŞÜŞ, TALEBİN ARTMASINA BAĞLI” Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, mevduat faizlerindeki henüz kredi faizlerine yeterince yansımadığını düşünüyor. Özince’ye göre, asıl yansıma talep arttığında kendini gösterecek: “Herkes mevduat faizlerindeki düşüşün kalıcı olup olmadığını görmek istiyor. Ayrıca, bankacılık sistemine yönelik, özelikle sorunlu kredilerle ilgili kaygıların da azalması gerekiyor.” Mevduat faizleri de düşecek Gösterge bono bileşiklerindeki düşüş mevduat faizlerine de yansıyor. 2008’in son aylarında 250 bin TL için yüzde 20 ve üzerinde faiz veren bankalar, 2009’un ilk ayında bu oranı yüzde 16-17’ye kadar indirdi. Son aylardaki indirim, bankaların 2008 yılı bilançolarını makyajlama çabasıydı. Şimdi ise ellerindeki likiti değerlendirmek istiyorlar. Çünkü kredilerin artış hızı yavaşladı. Bu yüzden artık mevduata yüksek faiz vermiyorlar. Mevduata en yüksek faizi, 1 ay vade için yüzde 17.5’le Finansbank veriyor. Ancak ilk kez banka müşterisi olanlar için bu oran yüzde 19. 1 yıl vadede en yüksek faiz ise yüzde 17.75’le HSBC Bank’ta... Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizleri 2 puan düşürmesiyle birlikte, mevduat faizlerinin de önümüzdeki günlerde kademeli olarak düşeceği öngörülüyor. GÖRÜŞ Ersin ÖZİNCE / Türkiye İş Bankası Genel Müdürü “Faiz düşüşü sürecek” Mevduat faizlerinde yaşanan düşüş kredi faizlerine henüz tam olarak yansımadı. Talepteki artışla birlikte önümüzdeki süreçte mutlaka faizlerde düşüş olacak. Türkiye'de mevduatla konut finansmanı arasında büyük fark var. Türkiye'de mevduat çok kısa, konut finansmanı ise çok uzun vadeli. Bu kısa vadeli mevduat yapısıyla ülkemizde konut finansmanı sürdürülemez. Olsa da bunlar ufak tefek hareketlerdir ve ülke genelini etkilemez. Türk mudilerin mevduatlarını genelde kısa vadeli tutması, her an çıkabilecek fırsatları değerlendirme arzusundan kaynaklanıyor. Ayrıca tüm tasarrufların da bankalara gitmediği muhakkak. Mevduattaki kısa vade sorunu kayıtlı sistemin genişletilmesiyle, özellikle de ülkemiz sermaye piyasasının büyütülmesiyle aşılabilir. Bilgehan KURU / Halkbank Genel Müdür Yardımcısı “Faizler yerde sürünecek” Tüketici kredilerinde bir hareket var. Özellikle son zamanlarda faizlerdeki düşüş eğilimi dikkat çekiyor. Sadece tüketici kredilerinde değil, faizli ürünlerde de aynı eğilim sürüyor. Çünkü Merkez Bankası faizleri indirdi. Üstelik sadece “Faiz indirdim” demedi; aynı zamanda indirmeye devam edeceğinin de mesajlarını verdi. Öte yandan, kredi talebinde bir daralma olduğu da gözleniyor. Bu süreçte gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faizlerin yerde sürüneceği bir gerçek. Bankalar tüketici talebini artıracak her türlü operasyonu yapıyor. Sektör doğru yerde doğru hareket ediyor. Kaynak maliyetlerinin kaldırdığı ölçüde faizlerdeki düşüş devam edecek. İnsanların “Biraz daha bekleyelim” psikolojisinden çıkması lazım. Yine de çok belirgin bir talep olduğunu söylemek doğru değil. PARA DERGİSİ
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kredi-ihtiyaci-olana-gun-dogdu/255337