TSRŞB aile boyu danışacak! TÜRK basınında ‘etik’ konusu çok tartışılır. Bu konu genel olarak ekonomi basının da başını ağrıtır. Çünkü gazetecilerin bazı kişi ve kurumlarla, gazeteci-haber kaynağı ilişkisini “ekonomik çıkar” ilişkisine dönüştürmesi etiksizliğin başında geliyor. Genel olarak bu konuda hep gazeteciler suçlanır ve yaptıkları bazı uygulamaların etik olup olmadığı sürekli sorgulanır. Elbette bir gazetecinin etik olması meslek kuralları açısından önemlidir. Çünkü gazeteci haber yapar. Haberde de tarafsızlık önemlidir. Acaba etik olmak sadece gazetecinin sorumu mu? Asıl cevap verilmesi gereken soru da bu bence. Çünkü gazeteciler kadar, haber kaynağı durumundaki kurumların yöneticilerin de etik kurallara uyması gerekir. Hele derneklerle yarı kamu kurumu statüsünde olan sektör birliklerinin daha da etik olması gerekmez mi? Dernek ve birlik yöneticilerinin en azından her gazeteciye aynı mesafede olması, çeşitli nedenlerle olmayı başaramasa bile bu konuda biraz daha hassas davranması gerekmez mi? Bunları neden yazdığımı bu köşenin sürekli okurları anlamıştır. Ama anlamayanlar için tekrar etmekte fayda var. Malum bazı birlik ve derneklerin “özel” gazetecilerinin olduğunu bu köşeden yazmıştım. Bunların başında da Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) geliyor. Çünkü birliğin dergisinin danışmanlığını, sigorta sektörüyle ilgili yazılar yazan gazeteci bir arkadaşımız yapıyor. Son olarak bu arkadaşımızın eşi de TSRŞB’nin basın ve halkla ilişkiler müdürlüğüne getirildi. Daha önce birlikte böyle bir kadro yoktu. Anlaşılan, arkadaşımızın eşi eski çalıştığı kurumdan ayrılmak zorunda kalınca TSRŞB yeni bir kadro açmış... “Bunda ne var” demeyin. Bu “üst”ten gelen atama, geçen hafta sigorta sektörünün en çok konuşulan konusu oldu. Birçok genel müdür de olaydan rahatsızdı ve bu rahatsızlıklarını benimle paylaştılar. Ne acınası bir durum değil mi? Birlik üyeleri de rahatsız ama yapabilecekleri bir şey yok... Tekrar belirtmekte fayda var: Kimsenin ne işinde ne de kazancında gözümüz var. Biz sadece haber derdindeyiz. Ancak önemli olan haber kaynaklarına erişim kolaylığı. Düşünsenize, bir gazeteci birliğin çıkardığı derginin danışmanı, eşi de aynı birliğin basın danışmanı. Birliğin sektörle ilgili birçok gelişmeden ilk haberdar olan kurum olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ben ve benim gibi gazeteciler de bu arkadaşla rekabet halinde. En önemlisi de “eşit olmayan” koşullarda sektörle ilgili haberler yapmaya çalışıyoruz. Sizce etik kimin sorunu? Birliğin mi yoksa gazetecinin mi? KUTU TSRŞB yönetiminde kimler var? Hulusi Taşkıran (Genel Sigorta), Ragıp Yergin (Aksigorta), Mustafa Su (Anadolu Sigorta), Bülent Somuncu (Güven Sigorta), Ertan Fırat (Aviva), Okan Utkueri (Eureko), Muhittin Yurt (Genel Yaşam), Kemal Olgaç (Koç Allianz HE), İlker Aycı (Güneş Sigorta). Birliğin genel sekreterliğini Erhan Tunçay, Tunçay’ın yardımcılığını ise Erdinç Yurtseven yapıyor. TSRŞB’nin üç ayda bir yayınlanan “Birlik’ten” dergisinin danışmanlığını Referans Gazetesi Ek Yayınlar Koordinatörü Noyan Doğan yapıyor. Doğan’ın eşi Gamze Diler Doğan ise nisan ayı itibariyle Güneş Sigorta’dan ayrılarak TSRŞB’nin basın ve halkla ilişkiler müdürlüğüne getirildi.