Yazdır

KASKO'DA KULLANICAYA GÖRE PRİM UYGULAMASI

Tarih: 14 Ağustos 2008 - 04:08

Sektörde aşırı fiyat rekabeti ile otomobil yedek parça fiyatlarının artması sigorta şirketlerinin kaskoda zarar etmesine neden oluyor. Kasko sigortalarında yaralarını sarmak isteyen sigorta şirketleri birer birer kullanıcıya yönelik prim sistemine geçmeye başladı. Artık her kullanıcı kendi riskine...

Kaskoda primi kullanıcıya göre belirlenecek Sektörde aşırı fiyat rekabeti ile otomobil yedek parça fiyatlarının artması sigorta şirketlerinin kaskoda zarar etmesine neden oluyor. Kasko sigortalarında yaralarını sarmak isteyen sigorta şirketleri birer birer kullanıcıya yönelik prim sistemine geçmeye başladı. Artık her kullanıcı kendi riskine göre prim ödeyecek. ///// Sigortacıların gündeminde yine kasko var. Sigorta sektöründe en büyük rekabet kasko sigortalarında yaşanıyor. Üretilen primlerin yüzde 32’sini kasko sigortaları oluştururken yüzde 14’ünü ise trafik sigortaları oluşturuyor. Toplam prim üretimin yüzde 50’si otomobil sigortalarından geliyor. Böyle olunca da bu alandaki tartışma bitmiyor. Çünkü şirketler kasko sigortalarından zarar ediyor. Aşırı fiyat rekabeti, yedek parça ve servis ücretleri ile otomobil hırsızlıklarının artması da bu zararları artırıyor. Sektör için otomobil sigortaları karsız da olsa birçok şirket sektörün geleceğini otomobil sigortalarında görüyor. Bunun içinde sürekli yeni ürünler geliştiriyor. Örneğin Anadolubank Aviva Sigorta ile üç yıllık kasko dönemini başlatırken, Volwvagen Doğuş Finans (VDF) ise Garanti Sigorta ile 5 yıllık kasko uygulamasını başlattı. Sektörde yoğun rekabet nedeniyle yeni ürünlerle birlikte kişiye odaklı prim sistemi de yeni yeni uygulanmaya başladı. Önümüzdeki dönemde herkesin bir risk primi olacak. Ve kasko primlerini de buna göre ödenecek. Aynı marka ve aynı model bir araç aynı şehirde de kullanılsa farklı fiyatlarla sigortalanacak. Örneğin otomobil kullanıcının evli ya da bekar olması belirleyici olacak. Hatta evli ise çocuğunun olup olmaması da araç sahibinin ödeyeceği primlerin belirlenmesinde etkili olacak. Bekar olanlar daha yüksek prim öderken evli ve çocuklu olanlar ise daha düşük primlerle kasko sigortasını yaptırabilecek. Örneğin 20 yaşında ve babasının parası lüks bir otomobile binen bir kullanıcı aynı araca 45 yaşında ve kendi parasıyla binen birine göre neredeyse iki katı daha yüksek prim ödeyecek. Önümüzdeki dönemin önemli bir trendi de trafik sigortalarının kapsamının genişleyecek olması. Avrupa Birliği (AB) sürecinde trafik sigortalarının kasko hasarlarını da içine alması bekleniyor. Kasko ise sadece tek taraflı hasarları kapsayacak. Onun içinde ek teminatla satın alınacak. Bu uygulama ile birlikte trafik sigortasının kapsamı genişledikçe primleri daha da artacak. Çünkü Avrupa’da uygulama bu yönde. Otomobil sigortalarının yüzde 70’i trafik sigortalarından oluşurken kalanı ise kasko sigortalarından oluşuyor. Türkiye’de ise tam tersi bir yapılanma var. KİŞİYE GÖRE PRİM Türkiye’de şirketlerin otomobil kullanıcılarının özel durumlarına göre prim uygulamasına geçmesi gerektiğini söyleyen Axa Oyak Sigorta Genel Müdürü Cemal Ererdi, araç kullanıcılarının geçmişini inceleyip kişinin hasar yoğunluğuna göre prim uygulaması yapan tek şirket olduklarını söylüyor. Bunun için önce müşteri takip sistemini oluşturulması gerektiğini vurgulayan Ererdi, “Bizde uygulanan havuz sistemi dünyada terk edilen bir sistem. Bütün müşterilerin primlerini bir yerde, hasarlarını ayrı bir yerde toplayıp ortalama bir pirim çıkarmak artık çok eskilerde kaldı” diyor. Kullanıcının ve aracın yaşına, cinsine kullanım yılına, marka ve modeline, yaşanılan şehre göre değişen 15-20 kriterden oluşan bir tarife sistemi uygulanması gerektiğini söyleyen Ererdi, “Bu sistem uygulanmazsa hiçbir şirket bu işten kar edemez. Karlı alanlara gideceğiz karsız alanlardan çıkacağız. Bazılarına da bu ürün çok pahalı satacağız” diyor. Bu sistem sadece şirketler için değil tüketiciler içinde faydalı olacak. Çünkü iyi sürücü ile kötü sürücü aynı primi ödemeyecek. Avrupa’da bir otobüs firmasının 5 defa büyük hasarlı kaza yapması ve ölümlere neden olması halinde sigorta yaptıracak şirket bulamayacağını söyleyen Ererdi, “Onun içinde şirket hem arabasını hem de kullanıcısını iyi seçmek zorunda kalıyor” diyor. “KASKO BU YIL DA KAR YAZMAZ” “Kasko sigortalarında teknik zararların bir nedeni primlerin düşük olmasıysa diğer nedeninin da hasarların fazla olması” diye konuşan Garanti Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, şirketlerin hasar tespit tarafına yatırım yapması gerektiğin söylüyor. Prim tarafında ise risklerin doğru fiyatlama yapması gerektiğini söyleyen Utkueri, “Şirketler açısından 2007 yılı geçen yıla göre iyi olur ama kaskodan yine de kar edileceğini sanmıyorum” diye konuşuyor. Otomotiv sektörü ile sigorta sektörünün işbirliği yapması gerektiğini söyleyen Utkueri, “Servis ve parça ücretleri artıyor. Araçların donanımları da artıyor. Ancak araç fiyatları aynı oranlarda artmıyor. Fiyatlar artamayınca primler de artmıyor. Donanımlar hasar maliyetlerini yükseltiyor” diye konuşuyor. Sigorta sektöründe detaylı risk hesaplaması yapılmadığını savunan Utkueri, “Riski ve müşteriyi doğru fiyatlamak lazım. Hasar indirim uygulaması var ancak çok hasar yapanlar için yüksek pirim uygulaması yok. Daha az hasar ve kaza yapanlar daha avantajlı olmalı. İnsanlar araç alırken bakımlarını, hasarlarını ve kaskosunu kaç liraya yaptırırım diye hesaplamak zorundalar” diyor. AB’YE GÖRE PRİMLER DÜŞÜK Sert rekabet ortamında şirketlerin fiyatları aşağıya çektiğini söyleyen Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Murat Güvenel, 15 yıldır devam eden bu olumsuz tablonun geçen yıldan itibaren değiştiğini söylüyor. AB ülkelerine göre Türkiye’de primlerin düşük olduğunu söyleyen Güvenel, “2006 model Ford marka bir özel otomobil için İngiltere’de prim yüzde 52 daha fazla iken, 2003 model Volkswagen için bu fark yüzde 88’e çıkıyor. Ortalama olarak yüzde 70 fark olduğunu söyleyebiliriz” diyor. EN UYGUN PRİMLİ KASKO Bundan sonraki dönemde en uygun primli yani daha az ödeyerek kasko sigortası yaptırmak için ne yapmalı? Her şeyden önce kullanıcının, “en uygun” primli kasko sigortasını alabilmesi için iyi bir sürücü olması gerektiğini söyleyen Günevel, öncelikle hasarı çabuk ve eksiksiz ödeyen sigorta şirketlerinin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Poliçede belirtilen araç değerinin, yeni araç ise anahtar teslim satış fiyatıyla, ikinci el ise piyasa fiyatlarıyla aynı olması gerektiğini söyleyen Güvenel “Ferdi kaza sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigortasında verilen teminat limitlerine dikkat edilmeli. Özel şartlar dikkatli bir şekilde incelenmeli, poliçede sunulan diğer teminatlara da muhakkak göz atılmalı” diyor. Görüşler “Herkese farklı fiyat” Cemal Ererdi (Axa Oyak Genel Müdürü): “Artık şirketler kullanıcı bilgilerine göre prim uygulamasına geçmeli. Aynı marka otomobil için her kullanıcıya aynı primle kasko yaptırmak doğru değil. Bu sistem için önce müşteri takip sistemini oluşturmamız lazım. Kullanıcının ve aracın yaşına, aracın markasına, hangi sıklıkla hasar yaptığına modeline, aracın kullanıldığı şehre göre değişken olan ve 15-20 kriterden oluşan bir tarife sistemi uygulanması lazım. Bazılarına da çok pahalı satacağız bazılarına ucuz. Sadece şirketler için değil tüketiciler için de iyi olacak. Çünkü iyi sürücü ile kötü sürücü aynı primi ödemeyecek. “Yedek parça maliyetleri önemli” İlker Aycı (Güneş Sigorta Genel Müdürü): “Kasko sigortalarında bu yıl bir düzelme görülüyor. Ama geçmiş yılların zararını kapatmıyor. Kaskoda tek sorun primleri artırmak değil. Hasar maliyetleri ve yedek parça maliyetlerinin kontrol edilmesi gerekiyor. Sigorta sektörü bunu finansa edemez. Doğal olarak da primler artıyor. Bazı markalar ve modeller üzerinde detaylandırmaya ihtiyacımız var. Müşteri bilgilerini kullanma konusunda sektör daha çok tecrübe kazanıyor. Biz de kişilere göre farklı prim uygulamasına başladık. Sürekli gezen bir kullanıcı ile daha az gezen bir kullanıcı arasında prim farkı olmalı. “Her markanın maliyeti farklı” Murat Balcı (Ergoİsvicre Genel Müdürü): “İstanbul’da kullanılan bir araçla Konya’da kullanılan bir araç arasında prim farkı var. İstanbul için bir fark ödeniyor. Sigortalılar da buna alışmaya başladı. Trafik sigortaları için de aynı şey geçerli. Yüzde 90 hasar pirim oranını İstanbul ve İstanbul dışı olarak ayırdığımızda İstanbul’da yüzde 100 diğer illerde ise yüzde 60. Çünkü Konya’daki tüketicilere de haksızlık etmemek lazım. Şaibeli hasarların yüzde 99’u İstanbul’da oluyor. Bugün biz bir arabayı inceliyoruz. 50 kilometre hızla duvara çarptığı zaman hangi parçalarda hasar oluştuğunu ortaya çıkarıyoruz. Markalar arasında o kadar çok fark var. Birisinde 500 YTL çıkıyor diğerinde 1.500 YTL. Bazı arabalar daha kolay çalınıyor. İnsanlar araba alırken bilinçlenmeli. Aracın alırken kasko için 1000 lira B aracını alırsa 1.500 lira ödeyeceğini bilirse ona göre alım yapar.” “Sadece fiyat çözüm değil” Murat Güvenel Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü: “Üretimde ağırlıklı payı olan kasko sigortasında şirketlerin zarar etmesi, uzun vadede şirketlerin mali dengesini de bozacağı için kabul edilebilir bir durum değil. Tüm sigorta şirketleri zararın önüne geçmek için gerekli önlemleri piyasa şartlarının elverdiği oranlarda alıyor. Sigorta şirketleri şu anda olduğu gibi bundan sonra da yaptıkları incelemeler sonucunda kasko zararını azaltacak önlemleri almaya devam edecek. Yapı Kredi Sigorta olarak ise, 2004 yılında uygulamaya başlattığımız Kasko Aktüerya projesi sonucunda istatistiklere dayalı esnek fiyatlandırma sistemine geçiş yaptık. Ancak sorunun çözümünün sadece fiyat oluşumundan geçmediğini bildiğimiz için, hasar maliyetlerini ve sigortacılık temel prensiplerine aykırı diğer uygulamaları mercek altına aldık ve tarifemizi daha güncel bir hale getirdik”.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kaskoda-kullanicaya-gore-prim-uygulamasi/253005