Önceki gün İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, milyonlarca İstanbulluyu tedirgin etti. Büyük İstanbul depremine dair endişeler yeniden gündemin ilk sırasına oturdu. Pek çok ev ve iş yerinde oluşan çatlaklar, özellikle eski binalarda yaşayan vatandaşları harekete geçirdi. Kentsel dönüşümün uzun ve maliyetli süreci karşısında vatandaşlar, artık binalarını tahliye etmeden yapılan güçlendirme çözümlerine yöneliyor.
Türkiye genelinde konut krizinin derinleşmesi ve kiraların hızla yükselmesi, özellikle büyük şehirlerde güçlendirme talebini artırdı. Depreme karşı çözüm arayan birçok vatandaş, binasını boşaltmadan uygulanabilecek yöntemleri araştırıyor.
Uzmanlar ise bu tercihin dikkatle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Her yapı güçlendirmeye uygun değildir, mutlaka uzman analiz ve mühendislik planlaması yapılmalı” diyor.
"Doğru adım atılmalı”
Deprem korkusunun etkisiyle alınan aceleci kararlar, riskli sonuçlara yol açabilir. Yapının durumu analiz edilmeden ve doğru projelendirme yapılmadan uygulanan güçlendirme çalışmaları, istenilen faydanın tam tersine zarar verebilir. İstanbul Bina Güçlendirme ve Mühendislik firmasının yetkilisi Kemal Uzuner, “Güvenlik için acele değil, doğru adım atılmalı” dedi.
Mühendislik yeterliliği ve deneyimi olmayan fi rmaların projelere dâhil olması ciddi bir risk unsuru oluşturuyor. Uzuner “Yeni mezun bir mühendisin gökdelen projesine imza atması ya da sadece sermaye sahibi bir kişinin inşaata başlaması önlenmeli” çağrısında bulundu.
"Yaşanan zorluklar, süreci yavaşlatıyor"
Son dönemde popülerlik kazanan karbon fiber destekli güçlendirme sistemleri, bazı yapılarda başarı sağlasa da her bina için geçerli bir çözüm değil. Her binanın kendine has yapısal özellikleri olduğunu hatırlatan Uzuner “Karbon fi ber uygulaması ancak doğru analizlerle desteklenirse fayda sağlar” diye konuştu. Güçlendirme için alınması gereken ruhsatların temininde yaşanan zorluklar, süreci yavaşlatıyor
Vatandaş güçlendirme kararı alıyor, firmayla anlaşıyor ancak belediyeden onay çıkmıyor. Yeni bina ruhsatı verilircesine işlemler uzatılıyor. Uzmanlar, bu bürokratik engellerin kaldırılması ve belediyelerin süreci hızlandırıcı adımlar atması gerektiğini savunuyor.
4-6 ayda tamamlanıyor
Yalnızca bireysel başvurularla yetinilmemeli, riskli alanlarda belediyeler tarafından yerinde taramalar yapılmalı. Özellikle Marmara fay hattına yakın ilçelerde bu adımların hızla atılması gerektiği belirtiliyor. Talebin artmasıyla birlikte sektörde ehliyetsiz, belgesiz uygulamalara da rastlanıyor. Uzmanlar, vatandaşları bu konuda bilinçli olmaya ve yalnızca yetkili firmalarla çalışmaya çağırıyor.
Kentsel dönüşüm projelerine göre daha hızlı tamamlanan, daha ekonomik ve çevreye duyarlı bir seçenek olan güçlendirme, ortalama 4-6 ay gibi sürede tamamlanabiliyor. Böylece vatandaşlar kira ödemeden, evlerinden taşınmadan güvenli yaşam alanlarına kavuşabiliyor.
Firmaların sunduğu hizmetler
Yapı Analizi: Binanın mevcut durumunun detaylı mühendislik analizleriyle değerlendirilmesi.
Risk Raporu: Deprem riski ve taşıyıcı sistemin sağlamlığı hakkında rapor hazırlanması.
Proje Geliştirme: Güçlendirme yapılması gerekiyorsa mühendislik projelerinin çizilmesi.
İzin Süreçleri: Belediyelerden ve ilgili kurumlardan gerekli izinlerin alınması.
Uygulama: Karbon fiber kaplama, mantolama, kolon-kiriş güçlendirme gibi uygulamaların yapılması.
Denetim: Güçlendirme işlemleri sonrası kontrol ve raporlama.
Bina büyüklüğü, yapının yaşı, kullanılacak malzeme türü ve güçlendirme metoduna göre değişiklik gösterir. Metrekare başına ortalama 2.000 – 5.000 TL arasında değişiyor
Süreç nasıl işliyor?
İlk inceleme ve teklif alma
Risk analizi ve proje hazırlanması (1-2 ay sürebilir)
Belediye onayı ve izinler (1-3 ay)
Uygulama süreci (binanın büyüklüğüne bağlı olarak 3-6 ay)
Son denetim ve teslim
Yer bilimci Üşümezsoy: Adalar fayı ölü bir fay!
İstanbul’da depreme karşı 10 evden 4’ü korumasız
İstanbul depremi hangi ilçede kaç şiddetinde hissedildi?