Profesör Nathan Phillips’in Boston Üniversitesi'nin kent merkezinde bulunan binasının dördüncü katındaki odasının camına astığı "Rümeysa’yı serbest bırakın" yazısı birkaç kez üniversite yönetimi tarafından indirildi. Phillips, son bir kez pankartı cama asarken, odanın içerisine de "pankartı indirirseniz açlık grevine başlarım" yazısını astı.
15 Nisan Salı günü odasına girdiğinde pankartın tekrar indirildiğini gören Phillips, söz verdiği gibi açlık grevini başlattı.
İşini ve derslerini aksatmamak için sıvı ve elektrolit almayı sürdüren Phillips, şekersiz kahve ve bitki çayları içebiliyor ancak yemek yemiyor.
Phillips, üniversitenin Sanat ve Bilimler Fakültesi Dekanı ile yaptığı görüşmede, kampüs binasının camlarından "siyasi pankartların kaldırılmasının" okul politikası olduğunun kendisine söylendiğini aktardı.
"ABD anayasasının iki maddesi birden çiğnendi"
Boston ve ülke genelindeki pek çok kişi gibi, Rümeysa Öztürk’ün kaçırılır gibi gözaltına alınmasının kendisini de dehşete düşürdüğünü söyleyen Phillips, "Bir okul gazetesinde yazı yazarak ifade özgürlüğünü kullanan birinin bu şekilde anayasaya aykırı biçimde kaçırılabileceği ve ortadan kaybolabileceği bir ülkede yaşayacağımı hiç düşünmemiştim." dedi.
Phillips, Rümeysa’nın gözaltına alınmasıyla, ABD anayasasının ifade ve düşünce özgürlüğünü güvence altına alan birinci maddesi ile beşinci maddede belirtilen adil ve hukuka uygun yargılanma haklarının ikisinin birden çiğnendiğini, bunun üzerine odasının camına "Rümeysa’yı serbest bırakın" yazısını asmaya karar verdiğini ifade etti.
"Bu noktadan sonra Rümeysa’nın fikir ve düşünce özgürlüğüne yapılan saldırı benim haklarıma da yapılmış oldu." diye konuşan Phillips, açlık grevi ile dar anlamda kendi üniversitesinin kampüsündeki kısıtlamaları protesto ettiğini ama daha geniş anlamda bu eylemin üniversiteler ve ülke genelindeki düşünce özgürlüğünü baskılama çabalarına karşı olduğunun altını çizdi.
Phillips, gerçek anlamda antisemitizmin ve Yahudi düşmanlarının olduğuna, ancak bu ifadenin gerçek anlamı dışına çıkartılarak, İsrail’i eleştiren ve Filistin yanlısı düşünceleri yıkmak için silahlaştırıldığına işaret etti.
ABD’nin Irak’a savaş ilan ettiği bir kompozisyonda bile zamanında işgale karşı çıkabildiklerini hatırlatan Phillips, "İşte bu, fikir ve düşünce özgürlüğüdür. Dolayısıyla da İsrail’i ve özellikle de Filistin ile Gazzelilere karşı ayrım gözetmeyen savaş ve toplu katliam politikası izleyen Netanyahu’yu eleştirmek antisemitizm değil." şeklinde konuştu.
Phillips, gerçek anlamda antisemitizmin ve Yahudi düşmanlarının olduğuna, ancak bu ifadenin gerçek anlamı dışına çıkartılarak, İsrail’i eleştiren ve Filistin yanlısı düşünceleri yıkmak için silahlaştırıldığına işaret etti.
ABD’nin Irak’a savaş ilan ettiği bir kompozisyonda bile zamanında işgale karşı çıkabildiklerini hatırlatan Phillips, "İşte bu, fikir ve düşünce özgürlüğüdür. Dolayısıyla da İsrail’i ve özellikle de Filistin ile Gazzelilere karşı ayrım gözetmeyen savaş ve toplu katliam politikası izleyen Netanyahu’yu eleştirmek antisemitizm değil." şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Rümeysa Öztürk açıklaması
Rümeysa Öztürk ABD'de yeniden hakim karşısına çıkacak
ABD Dışişleri'den Rümeysa itirafı: Gözaltında tutmak için sebep yok