FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERELR SERVİSİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifeleri piyasalarda en kötü senaryoların yeniden değerlendirilmesine sebep oldu. Barron’s yazarı Ben Levisohn, küresel borsalarda son günlerde yaşanan çöküşün daha da kötüleşebileceğine dikkat çekti. S&P 500 Endeksi’nin yalnızca üç gün içinde yüzde 14 düştüğünü hatırlatan Levisohn, finansal piyasalardaki krizin başka alanlara da sıçrayabileceği uyarısında bulundu.
Yazar, piyasalardaki bu düşüşü ABD’nin uyguladığı tarifelere bağlarken, Bear Traps Report’tan Larry McDonald’ın görüşlerine de yer verdi. McDonald, yaşananları 2008’de Lehman Brothers’ın batışına benzeterek “Piyasalar bu kadar yüksek belirsizliği sindiremez” değerlendirmesinde bulunuyor.
Beyaz Saray endişeli değil
Trump yönetimi ise bu düşüşe rağmen kaygılı görünmüyor. ABD Hazine Bakanı Scott Kenneth Homer Bessent, tarife öncesi istihdam verilerini hatırlatarak bir resesyon beklemediklerini ifade etti. Bessent, çoğu Amerikalının yatırımlarının tamamının piyasada olmadığını, 60/40 portföylerinin ise yıl genelinde yüzde 5-6 düşüşte olduğunu belirtti.
Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, ABD Başkanı’nın ticaret açığı konusunu “ulusal olağanüstü hal” olarak değerlendirdiğini ve tarife politikalarının da bu doğrultuda uygulandığını savundu. Desai, Trump yönetiminin birinci döneminde olduğu gibi Amerikan sanayisini ayağa kaldırmak için “Önce Amerika” temelli ekonomik adımlar attığını söyledi.
Piyasalarda zincirleme reaksiyon riski
Levisohn, piyasalardaki sert satışların etkilerinin kredi piyasalarına yayılabileceği uyarısında bulundu ve yatırım dünyasında hâlâ sıkça kullanılan bir risk yönetim aracı olan “Value at Risk” (VaR) modeline dikkat çekti. Modele göre volatilite arttığında yatırım fonlarının portföylerini küçültmek zorunda kaldığını belirten Levisohn, bu mekanizmanın piyasadaki düşüşleri daha da derinleştirebileceğini de savundu.
Benzeri bir şekilde MI2 stratejistlerine göre “kazanan işlemlerin bile zarar gördüğü bir VaR model riski mevcut.” Haberde Avrupa borsalarının geçen hafta kaydettiği sert düşüşler ve euro/dolar paritesindeki geri çekilme de bu modele bağlanıyor.
Morgan Stanley verilerine göre, 2024 yılı başında özel piyasada 1,5 trilyon dolarlık kredi hacmi bulunuyordu. Buralardaki bir bozulmanınsa finansal sistemi ciddi şekilde etkileyebileceği belirtiliyor.
Ayrıca, Amerikan devlet tahvilleri piyasasındaki bir aksama ihtimaline de dikkat çekiliyor. Tahvillerin hem kısa hem uzun vadeli kredilerde teminat olarak kullanıldığını hatırlatan Levisohn, stresin artması durumunda tahvil piyasalarının 2011’deki borç tavanı krizinde olduğu gibi kilitlenebileceği uyarısını yaptı.
Borsa yazarı bazı Trump destekçilerinin kısa vadeli tahvil sahiplerini uzun vadeli tahvillere geçmeye zorlayabileceğine dikkat çekti. BCA Research’ten Peter Berezin ise “Bu iflas etmiş şirketlerin yapacağı bir hamledir. Eğer ABD tahvil piyasasının gücünü sorgulamaya başlarsanız, 2008’dekinden daha büyük bir krize zemin hazırlarsınız” ifadelerine yer verdi.
Kötünün de kötüsü mümkün
Levisohn yazısını, piyasalarda yaşanan her düşüşün daha kötüsüne kapı aralayabileceğini hatırlatarak sonlandırdı:
“Unutmayın, borsa her ne kadar düşmüş olursa olsun, işler daha da kötüleşebilir.”
Milyarder Bill Ackman'dan 'Trump'a tarife isyanı!
Trump'tan Fed'e: Enflasyon yok, faizi indir!
JPMorgan CEO'sundan 'tarife' uyarısı