Ortadoğu'da dengeler bir kez daha Türkiye'nin lehine değişirken, İsrail yönetimi kâbusu yaşıyor. Türkiye'nin özellikle Suriye'de nüfuzunu artırmasıyla telaşlanan Tel Aviv yönetimi ABD Başkanı Donald Trump'tan yardım isteyecek. İsrail merkezli Ynet News’in haberine göre, Binyamin Netanyahu’nun yarın Washington'da Donald Trump’la yapacağı kritik görüşmede Suriye’nin fiili olarak parçalanması ve Türkiye’nin Golan yakınlarındaki askeri varlığının engellenmesi masada olacak.
Haberde, İsrail’in Türkiye'nin Suriye’de artan etkisinden rahatsız olduğu açıkça belirtildi
Tel Aviv'in Suriye'yi 4'e bölme teklifi
İsrail’in diplomatik kanallar üzerinden özellikle Washington’a sunduğu "Suriye'yi Türkiye, Rusya, ABD ve İsrail arasında paylaşma" önerisi, savaş sonrası Suriye'nin fiili olarak parçalanmasını ve nüfuz alanlarına ayrılmasını öngörüyor.
Plana göre, Suriye dört büyük güç arasında paylaştırılacak. Kuzeyde Türkiye’nin kontrolü altında bir hat oluşturulurken, batı kıyı şeridi Rusya’ya bırakılacak. Doğu bölgesi ABD etkisine verilecek ve güney sınır hattı ise doğrudan İsrail'in kontrolüne geçecek.
Ülkenin merkezi ve iç bölgeleri ise "kontrollü geçiş hükümeti" adı altında oluşturulacak yeni bir yapıya teslim edilecek. Güvenlik kaynaklarına göre söz konusu sistemin geçici olduğu ileri sürülse de, fiilen Suriye’nin parçalanmasına ve uzun vadeli bir bölünme sürecine kapı araladığı ortada.
Netanyahu'nun Türkiye korkusu
Ynet’in ifadesiyle, İsrail için asıl tehdit Türkiye’nin askeri varlığı değil, bölgesel siyasi liderliği. Haberde şu ifadeye yer verildi:
“İsrail’in uzun vadeli stratejik sorunu, Türkiye liderliğinde şekillenen yeni Sünni eksenidir. Bu eksen, İran’ın yerine geçebilir.”
Peki Türkiye bu planlara ne diyor? Ankara cephesinden şu ana kadar konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak diplomatik kulislerden sızan bilgilere göre, Türkiye’nin tavrı son derece net: Suriye’deki askeri varlık, Türkiye açısından bir saldırı değil, uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdafaa hakkının kullanımıdır. Ankara, sınır güvenliğini tehdit eden her unsur karşısında, sahadaki etkinliğini artırmayı sürdürecek.
Türkiye kararlı
Yetkili kaynaklara göre, Türkiye İsrail’le doğrudan bir askeri çatışmaya girmek istemiyor. Ancak bu, askeri pozisyonlarını ve stratejik hamlelerini geri planda tutacağı anlamına gelmiyor. Ankara, sahadaki hareket tarzını belirlerken ne Tel Aviv’in endişelerini ne de Washington’un planlarını dikkate alacak; hareket serbestisini “kimseden izin almadan” koruyacak.
İsrail medyasında alarm zilleri
Öte yandan İsrail medyasında art arda çıkan haberler, Tel Aviv yönetiminin Ankara karşısındaki derin endişesini açıkça ortaya koydu. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Maariv, İsrail Hava Kuvvetleri’nin son dönemde gerçekleştirdiği hızlı operasyonlarla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye planlarını engelleme hedefinde olduğunu yazdı.
Haberde, İsrail’in özellikle Humus ve T4 bölgelerinde Türk etkisini sınırlamak için hava sahasını aktif biçimde kontrol altında tuttuğu iddia edildi.
Bir başka önemli yayın organı Walla News, Türkiye ile İsrail arasında Suriye sahasında doğrudan bir askeri çatışma riskinin her geçen gün arttığını belirtti.
Haberde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır bölgelerinde ve Suriye’nin kuzeyinde kurduğu üslerin, İsrail açısından "kritik tehdit unsurları" haline geldiği vurgulandı.
Netanyahu, "Katargate" soruşturmasında ifade verdi
İsrail'de Türkiye korkusu: Netanyahu güvenlik yetkilieriyle görüşecek
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Netanyahu ile telefonda görüştü
Netanyahu'dan Suriye'deki işgale ilişkin açıklama