Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalar sonucu Danimarka'nın NY Carlsberg Glyptotek Müzesi'ne sunulan deliller ile kendi bilimsel incelemeleri doğrultusunda etik nedenlerle Türkiye'ye iade edilen Anadolu kökenli tarihi eserler, Antalya Arkeoloji Müzesi'nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla gazetecilere tanıtıldı. Müzedeki tanıtıma Bakan Ersoy'un yanı sıra Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Ole Toft, Antalya Valisi Hulusi Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı. Ana vatana geri getirilen eserler arasında Burdur Boubon Antik Kenti kökenli Roma İmparatoru Septimius Severus'un başı ve yine Burdur'un Düver köyü kökenli 48 pişmiş toprak mimari levha bulunuyor.
"Etik bir duruş sergilediler"
Bakan Ersoy, "Danimarka'dan iadesini sağladığımız Roma İmparatoru Septimius Severus'un tasvir edildiği heykel başı, Boubon Antik Kenti'nde 1960'lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar neticesinde yurt dışına çıkarılan eserler arasında yer almaktadır. M.S. 3'üncü yüzyıla tarihlenen bu eserin iadesi vesilesiyle bu eser grubu hakkındaki çalışmalarından faydalandığımız merhume Prof. Dr. Jale İnan'ı da anmak isterim. Son 5 yılda gerçekten bu mücadelede önemli kazanımlar elde ettik ama Anadolu'nun kültürel mirasının korunması çalışmaları on yıllardır sürüyor. Rahmetli Jale İnan hocamız, bu heykel başını yerinde incelemiş ve Boubon kökenli olduğuna dair tespitlerde bulunmuştu. O dönem yapılan tespitlerin de ışığında Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz çalışmalarını genişletip, iade talebimizi Danimarka'ya iletti. Danimarka ve Glyptotek Müzesi'nin iş birliğine açık tutumları ve etik bir duruş sergileyerek verdikleri iade kararından dolayı kutluyorum. Kopenhag Büyükelçimiz Sayın Hakan Tekin ile Kültür ve Tanıtma Müşavirliğimize de ayrıca teşekkür ederim" diye konuştu.
"Ciddi düzeyde yankı buldu, örnek oldu"
Bir diğer iadesi sağlanan eser grubunun Düver kökenli pişmiş toprak levhalar olduğunu belirten Bakan Ersoy, bu levhalarında da yine 60'lı yıllardaki kaçak kazılar neticesinde yurt dışına kaçırıldığını ve dünya çapında koleksiyonlara girdiğini kaydetti. Ersoy, 1960'lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nin arkeolojik mirasının kaçak kazı faaliyetleri ile zarar gördüğünü ve bu süreçte pek çok eserin sahte belgeler ve köken bilgileriyle İsviçre üzerinden ya da doğrudan ABD'ye kaçırıldığını söyledi. Daha önce de Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi ile Manhattan Bölge Savcılığı arasında yürütülen iş birliği sayesinde birçok Boubon kökenli eserin iade edildiğini belirten Ersoy, "Lucius Verus, Septimius Severus, Genç İmparator ve Giyimli Kadın heykellerinin yanı sıra İmparator Caracalla'ya atfedilen 2 büst ve dönemin önemli şahsiyetlerine ait 5 baş ile 1 bronz kadın büstü Türkiye'ye yeniden kazandırılmıştı. Bu iadeler; sunulan belgeler, görgü tanığı ifadeleri ve adli kriminolojik çalışmalar sayesinde gerçekleşti. Bakanlığımız ile Manhattan Savcılığı iş birliğinde yapılan geniş kapsamlı soruşturmalar ve iadeler de dünyada ciddi düzeyde yankı buldu, örnek oldu" dedi.
Heykel ve başı birleştirilecek
Yıllar sonra Septimius Severus'un başı ile gövdesinin birleştirilmiş halini herkesin görmek istediğine değinen Ersoy, "Bu konuda çok titiz bir çalışma süreci başlatmış bulunuyoruz. Antik dönemde, bu heykel gövdeleri son derece idealize bir şekilde yapılmakta ve tarih içinde imparatorların değişmesi gibi durumlarda farklı başların birleştirilmesiyle kullanılmaktaydı. İşte bu sebeple şu an baş ve gövdenin ani ve hızlı bir müdahaleyle ayrım noktalarının birbirine oturtulması esere zarar verebileceğinden konservatörlerimiz bu süreci çok dikkatli analiz ederek zamana yayılan bir proje kapsamında ele alacaklar. Pek tabii bu projenin sonucunu da bilim dünyası ve kamuoyuyla yine büyük bir mutlulukla paylaşacağız" diye konuştu.
13 bin 282 eser geri getirildi
Bu topraklara ait eserlerin izini sürüp, Türkiye'ye getirmeye devam edeceklerini söyleyen Bakan Ersoy, yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi konusunda çok titiz davrandıklarına değinerek, "2025 yılında 14 önemli eserin iadesini sağladık. 2024 yılında ise 1149 tarihi eseri bulup, ülkemize geri getirdik. 2018-2025 yılları arasında, 7 yılda 8 bin 967 eserin iadesini sağladık. 2002-2025 yılları arasında iadesi sağlanan eser sayısı ise tam 13 bin 282'dir" dedi.
"Anadolu'yu karış karış geziyoruz"
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi'nin faaliyetlerini sadece rakamlarla ele almanın yanlış olacağını belirten Ersoy, eserlerin yurt dışına kaçırılmadan müze envanterlerine girmesi için bakanlığın gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı. Ersoy, "Bakanlık yetkililerimiz Anadolu'yu adeta karış karış geziyor. Köy köy dolaşıp muhtarlarımız başta olmak üzere herkese bu mücadelenin önemini anlatıyor. Sadece yetişkinlerin bilinçlendirilmesi değil, geleceğimizin sahibi çocuklarımıza geçmişin mirasının önemini anlatmak için hikaye kitapları hazırlıyor, ağaç yaşken eğilir mantığıyla onlara eğitimler veriyoruz" diye konuştu.
Büyükelçiden Danimarkalı turistlere çağrı
Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Ole Toft ise şunları söyledi:
"Tarihi eserlerin iadesi önemli ancak genellikle karmaşık bir süreçtir. Ve bugün bizatihi Türkiye ve Danimarka olarak birlikte imparator başı özelinde güzel bir çözüm üretebildik. Burada karşılıklı saygı ve iş birliği olduğu süreç neticesinde bu noktaya gelmiş olmayı da kutluyoruz. Danimarka'nın Glyptotek Müzesi yalnızca heykel başını değil, 48 adet pişmiş toprak levhayı da iade ediyor. Levhaların iadesi Türkiye'nin talebi olmadan, ancak Glyptotek Müzesi'nin iç incelemeleri neticesinde pişmiş toprak eserlerin Türkiye'ye ait olduğunun anlaşılması üzerine müzenin girişimiyle gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yıl Türkiye'yi 350 bin Danimarkalı ziyaret etti. Bunların 200 bini Antalya bölgesine geldi. Güzel doğası ve iklimiyle Türkiye, Danimarkalı turistler için her zaman cazibe noktası olmuştur. Önümüzdeki dönem daha fazla Danimarkalı turist Türkiye'yi ziyaret edecek ve bu bağlamda bu güzel eserleri görmeye Antalya müzesine gelmelerine ilham olacaktır."
Kaleiçi'nde cuma namazını kıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti milletvekilleri Mustafa Köse ve Kemal Çelik ile AK Parti İl Başkanı Ali Çetin ile birlikte cuma namazını Kaleiçi'nde eski adıyla 'Kesik Minare' olarak bilinen ve restore edilen tarihi Şehzade Korkut Camisi'nde kıldı. Şehzade Korkut Camisi'nin çok eski, milattan sonra 6-7'nci yüzyıllarda kilise olarak inşa edildiğini belirten Bakan Ersoy, "1480-1530 yılları arasında Şehzade Korkut tarafından camiye dönüştürüldü. Tabii uzun süreçler sırasında 6 kere farklı dönemlerde restorasyon ve inşaatlar yapıldı geçmiş zamanda. O yüzden çok zorlu bir restorasyon süreci geçirdi. Hem bahçesinde hem içerisinde bulunan 1300'den fazla taş kataloglandı ve numaralandırıldı. Bilim adamlarının yaptığı uzun çalışmalar ve uygulamalar sonrasında olması gerektiği yere her taş tekrar monte edilerek, cami restorasyonu meşakkatli bir süreç sonunda tamamlandı. Geçmişe baktığınız zaman 1896'da yangın felaketiyle karşılaşmıştı ve 126 yıl boyunca ihmal vardı. Ama 2017 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ile başlattığımız çalışmayla valilikle koordineli bir şekilde buranın restorasyon çalışması başladı ve tamamlanmış oldu. Artık hem ibadete hem de ziyarete açılmış oldu. Yabancı turistlerin de çok ilgisini çeken, çok nadide bir eseri tekrar kazandırmış olduk" dedi.
2024'te 45 tarihi eserin iadesi sağlandı
İşte arkeologların hala çözemediği en ilginç 5 tarihi eser...
Sahte tarihi eserle dolandırıcılığa 2 tutuklama
Osmanlı sarayından çıkan paha biçilmez eserler
Amasra'da Roma dönemine ait eserler bulundu
Türkiye'ye 3 bin 59 eser iade edildi