CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, özetle şunları söyledi:
"Sokak hayvanlarını düzenleyen yasayı düzeltelim. Bu yasa ne insana ne de hayvana huzur verecek bir yasadır. İktidara Rana bebekler yaşanmasın diye bunu hatırlatıyorum.
Kartalkaya'daki faciayla ilgili 7 kişilik bilirkişi heyeti rapor hazırladı ama savcılık bunu almadı. Bolu Belediyesi'nin yetkisi yok Turizm Bakanlığı suçlu dediği için almadılar. Bunu yapmazsanız azlinizi isteyin dediler. Ben bunu söyleyince bakan, 'Yok heyeti genişlettik' dedi. Bugün Kartalkaya faciasının 49'uncu günü. Bir rapor korsanca adaletten kaçırılmış, başka bir rapor da ortaya konulmamıştır.
İşlerine gelmediği için raporu reddedenler ne diyecekler hep beraber göreceğiz. Sayın Yerlikaya, 'Bana 10 gün süre verin, çok iyi müfettişlerimiz var' demişti. Bu sözün üzerinden 39 gün geçti. Onu atayan da kalemin sahibi de bir tek kişidir, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
"AVRUPA PARLAMENTOSU'NDA KONUŞTUK"
Avrupa Parlamentosu'na davet edilmiştik. Yaptığımız konuşma büyük bir dikkatle takip edildi. Suriye'deki son durum, Gazze'deki katliam, Rusya-Ukrayna savaşı, Kıbrıs'ımıza kadar birçok konuyu konuştuk. Tam üye olmamamıza rağmen davet edildiğimiz zirve toplantısında da konuştum. Trump'ın ortaya koyduğu yeni yaklaşım, her gün ortaya bıraktığı yeni bir bomba, Gazze'yi yazlık bir işletme gibi görmesi birçok konu konuşuldu.
Onlara, 'NATO'nun en büyük ikinci ordusu keşke üyemiz olsaydı' demiyor musunuz dedim. Onlara, Türkiye'yi Trump'a, Putin'e itmeyin, dış işleri bakanını Paris'e davet etmediniz yanlıştı dedim. Erdoğan ile içerde taban tabana zıttız ama davet edilmesi doğrudur dedim. Türkiye'yi demokrasi zemininde konuşmaya davet edin dedik.
"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ BİR REFERANDUMDUR"
Keşke demokratik standartları sağlasa, bize her aşamada AİHM kararlarını uygulamayan bir ülkeyle nasıl neyi konuşacağız diyor. Sayın Tuğrul Türkeş de aynı şeyi söylüyor: Nereye gitsem Gezi süreci soruluyor diyor. Siyasette ahlak yasası hayata geçmediği için bugün Türk insanı Avrupa'da serbestçe dolaşamıyor ve diyorlar ki 'CHP'nin Avrupa Birliği sürecini destekliyoruz.'
Önümüzdeki süreç bir referandumdur ya Atatürk'ün dediği muasır medeniyetler seviyesine yöneleceğiz ya da böyle yaşamaya devam edeceğiz.
14 Mart Tıp Bayramı yaklaşıyor. 70 binden fazla sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel saldırıya uğramış kayıtlara geçmiş. Son 5 yılda, 15 bin hekim yurt dışına gitti. Bu sayı 2 binken Sayın Erdoğan, 'Giderlerse gitsinler biz asistanlarla yolumuza devam ederiz' dedi. 6 yıllık tıp eğitimini tamamlamış, uzmanlaşmış çoğu gencimizi başta Almanya olmak üzere kaybettik gittiler.
Çayırhan'ı defalarca konuştum ama bedavaya gitti. Çayırhan Termik Santrali'nin değeri toplam 4.5 milyar dolar, 164 milyar TL ediyor. Hem santral hem kömür sahasıyla birlikte 20 milyar TL'ye 35 yıllığına verdiler. 35 yıl boyunca kömürü çıkarıp yakacak. Üstelik yüzde 20'si peşin, gerisi 6 taksitle ödenecek. Şirket yılda 120 milyon dolar kâr elde edecek ve özelleştirme bedelini 5 yılda çıkaracak. 4 milyar TL'lik sıcak para için 164 milyar TL'lik Çayırhan'ı verdiler gitti. Seçimden sonra Çayırhan bizimdir, geri alacağız. Öyle Tayyip Bey'in şartnamesine güvenim milletin malını yedirtmeyiz. 40 haramiye de söylüyorum, bu son haramiye de söylüyorum.
"ENFLASYON ORANINA KİMSE İNANMIYOR"
TÜİK aylık enflasyonu açıkladı, bu rakam doğru mudur diye kamuoyu araştırma şirketleri vatandaşa soruyor. Türkiye'nin yüzde 85'i 'açıklanandan daha fazladır' diyor. Sokaktaki MHP'li, bakkala, pazara gidemiyor. Onların da yüzde 73'ü açıklanan enflasyon rakamına inanmıyor. AK Partilinin yüzde 68'i de TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor. Tayyip Bey yaptır bir anket çalışması, TÜİK'in açıkladığı enflasyona inanan var mı görelim.
Ülke genelinde 110 Kent Lokantamız var. Vedat Milor'a soruşturma açtılar. Ticaret Bakanı da diyor ki 'Ne yaptık, Kent Lokantasına soruşturma mı açtık, Vedat Milor'a gizli reklam mı yaptın diye sorduk' diyor. Kent Lokantaları'nın reklama ihtiyacı mı var. Bir tabak mercimek çorba 200 TL olmuş orada 4 kap yemek 40 TL.
"EMEKLİ İKRAMİYESİNİ DUYURDULAR"
Bugün müjde diye emekli ikramiyesini duyurdular. Bu müjde olsa, Tayyip bey dün konuşma yaptı açıklamadı. 4 bin TL olunca Abdullah Güler'e açıklatmışlar. Rakamın ne kadar değerli olduğunu açıklamayı yapandan anlayacaksın.
2018 seçimine giderken 1000 TL ikramiye verdiler. Biz bir asgari ücret olacak diye itiraz ettik. 24 kilo dana kıyma alıyordu o para o zaman. O zaman verilen 1000 TL'lik ikramiye asgari ücretin yüzde 62'siyken, bugün 4000 TL verileceği söylenen ikramiye asgari ücretin yüzde 18'e düşmüş durumda. Bugün bayram ikramiyesi 5 kilo dana kıyma alabiliyor. Bu emekli Kemal Kılıçdaroğlu'nun emekliye kazandırdığıydı, bu da Recep Tayyip Erdoğan'ın sizden aldığıdır.
"4 AY İDDİANAMEYİ BEKLEDİK"
30 Ekim'de Ahmet Özer tutuklandı, 20 Şubat'a kadar ikramiye bekledik. 4 ay iddianameyi bekledik, mahkeme tarihini 23 Mayıs'a vermişler neredeyse seneyi devriyesinde duruşmaya çıkacak. 15 yıl önce taziye için bir teröristin kendisine değil, kardeşine telefon açmış ve 'Anneniz kıymetli evlatlar yetiştirdi' dediği için terörle bağlantı kuruyorlar.
Alaattin Köseler'e 67 bin TL özel kalemden aldığını söylüyor savcı. 'Yok tövbe' diyor. Sonra paranın giden değil gelen para olduğu anlaşılıyor. Çünkü Ahmet bey kendi harcamalarını belediyeye geri ödüyor, yeme içme masraflarını belediyenin özel kalemine ödüyor. Tabii bunların kitabında böyle bir şey olmadığı için giden para diye gelen parayı soruyorlar.
Hüda Par'ın kongre bedelini Bursa Büyükşehir Belediyesi ödemiş. Bursa Büyükşehir Belediyesi özel kalemden 154 parça ödeme yapmış. DSP, TÜGVA, BBP ve MHP Kemalpaşa'nın harcamalarını ödemiş.
2011 yılında özel bir şirket İstanbul Fatih'te yeşil bir alanı 25 milyon TL'yi alıyor. Sonra yeşil alana İBB imar izni veriyor 430 milyon TL'ye değeri çıkıyor. İBB bu arsayı 6 yıl sonra aynı arsayı 430 milyon TL'ye geri alıyor ve tekrar yeşil alana çevriliyor. Kur fiyatına göre 3 milyar 700 milyon TL İBB'nin kasasından çıkıyor.
Antalya'da yapılan konuşmaya soruşturma başlatan Akın Gürlek'e söylüyorum. Bak nasıl fikir takibi yapıyorsun, DHKP/C'den CHP'li belediyelere soruşturma başlatıyorsun, Süleyman Soylu'nun el koyduğu bu dosyayla ilgili işlem başlat.
2016 yılında, İBB Başakşehir'de bir arazi satın alıyor. Bu arazinin hiçbir yapılaşma hakkı yok ve 41 milyon TL'ye alınmış. Araziyle 5 yıl sonra değerleme yaptırmışlar 13.5 milyon TL'ye düşmüş ve değeri yüzde 75 azalmış. Bugünkü kurla 500 milyon TL zararı var İBB'nin. Dosyayı Soylu aldı, İçişleri Bakanlığı'nda. Yerlikaya bu dosyaya bir bak Soylu eve götürmüş mü götürmemiş mi bir bak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı AK Parti'nin çalışanı değildir.
"SURİYE'DE YAŞANAN KATLİAM"
Suriye'deki son olayları endişeyle takip ediyoruz. Yalancı bahar dağıldıktan sonra Arap Aleviler katliama uğradılar. Kravat taktı akıllandı, iyiye gidecek dediler. Yapılması gerekeni yapmadılar. Suriye'yi gerçekten temsil eden sadece Araplar'ın değil Türkmenlerin de Kürtlerin de Dürzilerin de içinde olan bir temsil oluşturulmalıydı. Dünyanın dört bir yanından gelen cihatçılara buradaki insanların hayatı teslim edilemezdi. Şimdi El Şara'yı uyardık, soruşturma açacak diyorlar. Esad gitmişti zulüm bitmişti. Esad'ın yaptıklarını Arap Alevilerine yüklemek nasıl bir akıl ve vicdandır. Hadi orada cihatçılar yapıyor, seni sürekli öven gazetelerin köşelerinde bu katliamı destekliyorlar.
İki hükümet ortağı diyor ki CHP, 'Esad artıkçılarıyla yan yana duruyor'. Ben Esad ile göz göze gelmedik, onunla tatile de gitmedim. Ben Esad'a, Esed de demedim. Aleviler ile Sünnilerin yan yana olmasının teminatıdır Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim Alevilerle, canlarla ilişkimiz oy ilişkisi değil kalp ile ciğer olmaktır. Katilin, hırsızın siyasi partisi, etnik kökeni, inanç ayrılığı olmaz. CHP katile, katil olarak bakar.
Bir yandan belediyelede kayyum atayacaksın başka bir yerden demokratikleşmeyi konuşacaksın. Geçmişte 'CHP DEM'leniyor' diyeceksiniz, bugün PKK'yı terör örgütünden çıkaracaksınız. Türkiye'de terör sorunu da Kürt sorunu bitecek diyorlar. Bunu yapmanın yolu Türk için de Kürt için de demokrasiyi güçlendirmektir. Devletin ifade özgürlüğünün önünü açmasıdır. Bıraktım Tayyip Erdoğan'ı. Hasta yatağındaki genel başkan ile asla polemik yapmam.
"İNİSİYATİF ALMASINI BEKLERİM"
Numan Kurtulmuş'a geçen hafta çağrıda bulundum. Sayın Kurtulmuş'un her şeye rağmen hızla inisiyatif almasını beklerim. Günü gelince Meclis'in adım atacağını söylemesinden memnuniyet duyduğumu söylemek isterim. 100 yıllık CHP burada ve sapasağlam. Kolonumuz da krişimiz de sağlam. Mevcut Anayasa'ya uymayanlarla Anayasa masasına oturmayız, hiç kimseyle de hiçbir şeyin pazarlığına girmeyiz. Şehit ailelerinin hassasiyetlerini de unutmayız. CHP'nin kendine ait bir planı vardır o da bu ülkeyi gerçek bir demokrasiye kavuşturmak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayalini gerçekleştirmek.
"ÜYE SAYIMIZ 1 MİLYON 750 BİNE ULAŞTI"
O gün 1 milyon 530 bin üyemiz vardı. Bir çağrıda bulunduk. 23 Mart'ta oy kullanacak. 1.6 milyon üyemizle sandığa gideceğiz dedik. 230 bin yeni üyeyle 1 milyon 750 bin üyeye ulaştık. İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder sözü bence Erdoğan'ın en doğru lafı. Bu yüzden kendisini 4 kez yenene bir daha bu şansı vermemek için suçsuz insanlara terör yaftası yapıştırmaya çalışan anlayışa inat biz sinmedik, geri adım atmadık. Meydan okuduk. 23 Mart Türkiye'nin baharıdır. Bizim Gazi'den aldığımız miras sandıktır, sandığa güveniriz. Esas sandığı getirmek için ön seçim var. 23 Mart, Türkiye'nin baharının tarihidir. 23 Mart'ta sandık başına koşun. Gelin, seçin, tarihe geçen. 1 milyon 750 bin üyemize teşekkür ediyorum."
Komutanlar harekete geçti: Özgür Özel'e dava!
Özel'den şaibeli kongre iddialarına sert yanıt