FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Araştırmalar, daha umutlu bir Amerika için geçmişteki ilerlemelere dair farkındalığın artırılması gerektiğini söylüyor.
Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, Amerika'nın bir karamsarlık sorunu var. Anketler, halkın büyük bir yüzdesinin gerileme ve umutsuzluk dolu bir gelecek öngördüğünü gösteriyor.
Baskın duygu karamsarlık
Fortune’dan Clay Routledge’in haberine göre, bu endişe verici çünkü daha iyi bir gelecek inşa etmek, daha iyi bir gelecek öngörmekle başlar. İyi haber şu ki, geçmişteki ilerlemeyi daha iyi vurgulayarak geleceğe dair olumlu bir bakış açısına ilham verilebilir.
Amerika uzun zamandır geleceğe bakan iyimserlerin ülkesi olarak ün salmıştır. Ancak Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların en az üçte ikisinin ülkenin 2050 yılına kadar ekonomik olarak daha zayıf, dünyada daha az önemli ve politik olarak daha bölünmüş olacağına inandığını ortaya koyuyor. Wall Street Journal-NORC anketi ise, Amerikalıların yaklaşık yüzde 80'inin çocuklarını, kendi nesillerinden daha iyi bir hayat beklemediğini düşündüğünü gösteriyor.
ABD yanlış yolda mı?
Diğer birçok anket, Amerikalıların çoğunun ülkenin yanlış yolda olduğuna inandığını gösteriyor. Human Flourishing Lab'da, düzenli olarak Amerikan halkının geleceğe yönelik tutumlarını inceleyen anketler yürütülüyor ve genel olarak nüfusun yalnızca yaklaşık yarısının uluslarının geleceği hakkında olumlu beklentilere sahip olduğu görülüyor.
Bu, hem geleceğe yönelik soyut tutumlar hem de teknolojik gelişmelerin gelecek yıllarda yaşamı nasıl etkileyeceği hakkındaki belirli inançlar için geçerli bir durum olarak öne çıkıyor. Örneğin, Amerikalıların yüzde 50'sinden fazlası, yapay zekanın ekonomiyi istikrarsızlaştırırken insan özgürlüğünü ve yaratıcılığını azaltarak toplum ve kişisel yaşamlar üzerinde büyük ölçüde olumsuz etkilere sahip olacağına inanıyor.
Peki bunun bir önemi var mı? Bazıları daha iyi bir yarın inşa etmek için geleceğe yönelik olumlu bir tutuma ihtiyaç olmadığına inanıyor olabilir. Hatta insanların iyimserliğin rehaveti teşvik ederek ilerlemeyi baltalayabileceğini iddia ettiği bile bilinir.
İlham kaynağı geçmişte saklı
Ancak, davranış bilimi araştırmalarının büyük bir kısmı, geleceğe yönelik olumlu tutumların ilerlemeyi hayata geçirmek için önemli olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, insanlar umutlu bir zihniyet benimsediklerinde, daha özgüvenli, hedef odaklı, dirençli, yenilikçi ve toplumlarına aktif olarak dahil oluyor. Benzer şekilde iyimser insanlar, kötümser akranlarına göre daha yüksek düzeyde sosyal güven ve yurttaş katılımı bildiriyor ve iyimser üyelerden oluşan gruplar, daha yaratıcı, işbirlikçi ve projeleri tamamlamada daha başarılı oluyor.
Peki, Amerikalılara geleceğe karşı daha olumlu bir tutum sergilemeleri için nasıl ilham verilebilir? Son anketler bir olasılığı öne sürüyor: “Geçmiş ilerlemenin farkındalığını artırmak.”
Özellikle, Ocak ayı sonlarında gerçekleştirilen 2.000'den fazla ABD’li yetişkininin katıldığı ulusal düzeyde yapılan bir ankette, gelecek 50 yıldaki ilerlemeyle ilgili beklentilerin, son 50 yıldaki ilerlemeyle ilgili inançlarla güçlü bir şekilde ilişkili olduğu görülüyor.
Özellikle, Amerika'daki yaşamın bugün 50 yıl öncesine göre daha iyi olduğuna inanan Amerikalılar arasında yüzde 73'ü, 50 yıl sonra yaşamın bugün olduğundan daha iyi olacağını düşünüyor. Ancak, yaşamın bugün 50 yıl öncesine göre daha iyi olmadığına inanan Amerikalıların yalnızca yüzde 33'ü, 50 yıl sonra yaşamın daha iyi olacağını düşünüyor. Bu örüntü her demografik kategoride gözlemleniyor.
Diğer anketlere benzer şekilde, genç Amerikalı yetişkinlerin daha parlak bir gelecek öngörme olasılıklarının en düşük olduğu görülüyor. Ancak, diğer tüm yaş gruplarında olduğu gibi, geçmişteki ilerlemeye ilişkin tutumları da önemli bir fark yaratıyor.
Hayatın bugün 50 yıl öncesine göre daha iyi olduğunu düşünen 25 yaş altı yetişkinlerin yüzde 60'ı gelecek 50 yıl içinde iyileşme bekliyor. Hayatın bugün geçmişten daha iyi olduğunu düşünmeyenler arasında ise bu oran yüzde 26'ya kadar geriliyor. Kısacası yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, hane geliri veya siyasi görüşten bağımsız olarak, geçmişteki ilerlemenin farkında olan Amerikalılar, gelecek konusunda daha iyimser olma eğiliminde oluyor.
Minnettarlığın geleceğe katkısı
Bir kültür olarak, son yıllarda insanların hayatlarını iyileştiren bilim, tıp, teknoloji ve sosyal tutumlardaki birçok ilerleme hakkında insanları eğitmek için daha fazla şey yapmak gerekiyor. Ayrıca, bugün hayatı daha iyi hale getiren önceki nesillerin gerçekleştirdiği ilerlemeler için de minnettarlığı teşvik etmek gerekiyor. Gerçekten de araştırmalar, minnettarlığın geleceğe yönelik iyimserliği ve topluma olumlu katkılarda bulunma motivasyonunu artırdığını gösteriyor.
Toplumlar genellikle tarihi gelişmeleri hafife alma eğiliminde oluyor ve mevcut tatminsizlikler ve günlük hayal kırıklıkları, şimdiki anın dışına çıkıp daha geniş bir bakış açısına sahip olunmasını ve hayatın zamanla iyileştiğinin fark edilmesini engelliyor.
Geçmişteki insanlar önemli engelleri aşabildiyse ve koşulları iyileştirebildiyse, bugünün insanları da bugünün zorluklarıyla başa çıkabilir. Bu nedenle, daha iyi bir yarın inşa etmek için ilham almak amacıyla geçmişe bakmak gerekiyor.
Amerikalılar Trump'ı beğenmiyor
Amerikalı zenginler Londra’ya taşınıyor
Amerikalılar seyahatten vazgeçemiyor
Amerikalıların akıl sağlığı sosyal medyaya emanet
Kim daha çalışkan? Amerikalılar mı Avrupalılar mı?
Genç Amerikalılar kapitalizme şüpheyle yaklaşıyor