Enderun Özgün Eğitimciler Derneği, Maarif Platformu ve Medeniyet Enstitüsü, "Türk Eğitim Sistemi ve Zorunlu Eğitimin Yansımaları" başlıklı çalıştayın sonuçlarını paylaştı.
Çalıştay sonuç raporunda, zorunlu eğitim süresinin kısaltılması, branşlaşmanın erken yapılması ve sınıf geçme yönetmeliğinin gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca, her öğrenciyi aynı seviyeye getiren sistemin eğitimi çıkmaza sürüklediği ve üniversite eğitiminin işsizliği artırdığı vurgulandı.
Türkiye Gazetesi'nden Mahmut Özay imzalı habere göre, söz konusu raporda öne çıkan tespitler özetle şöyle:
Zorunlu eğitim uygulaması, eğitimi bir hak değil dayatma aracı hâline getirmekte.
Lise ve üniversitelerimiz her öğrencinin kolaylıkla mezun olduğu yapı ve anlayıştan kurtarılmalı.
Herkesi mezun edip diploma sahibi yapmak üzerine kurulmuş sistemi öncelikle değiştirmeliyiz.
Zorunlu eğitim süresi düşürülmeli, branşlaşma yani yönlendirme erkene çekilmeli, sınıf geçme yönetmeliği yeniden gözden geçirmeli ve bitirme sınavları geri gelmeli.
Zorunlu lise eğitimi algı noktasında zorunlu bir üniversite eğitimini doğurduğu için üniversite öğrencisi olmak işsizliğin yeni adı olmuştur.
Üniversite çağına gelen bir çocuğun artık sanayinin en büyük ihtiyacı olan iş alışkanlıklarına ve mesleki becerilere sahip nitelikli eleman olma ihtimali kalmamıştır.
4 + 4 + 4 olarak tarif edilen eğitim sisteminin öncelikle üçüncü dört yıllık kısmı zorunlu olmaktan bir an önce çıkarılmalı ve okumak isteyenler için üç yıla düşürülmeli.
12 yıllık zorunlu eğitimin özellikle son dört yıllık diliminin, yani lise kısmının zorunlu olması; okullardaki ders başarısızlığının, düzensizliğin, disiplin sorunlarının, suistimallerin ve kalite düşüklüğünün başlıca temel sebeplerinden birisi.
Ülkemizde büyük çapta ara eleman eksikliği olduğu bilinmekte. Bu açığın kapatılması için öncelikle öğrencilerin büyük kısmını mesleki eğitime yönlendiren bir uygulamaya geçilmesi gerekmekte.
Meslek liseleri mühendis olmanın ilk basamağı olarak gösterilebilir. İçerikleri de bu bağlamda yenilenerek itibar kazandırılıp mühendis olmak isteyen öğrencilerimizin öncelikli tercih edeceği hâle dönüştürülebilir.
Millî Eğitim Bakanlığı'nda, yaklaşık iki yıldır süren ve adı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olan geniş çaplı yenilik çalışmaları sürmekte. Bu çerçevede, zorunlu eğitim kaldırılmadıkça, öğrenci çoğunluğunu mesleğe yönlendiren yenilikçi yöntemler hayata geçirilmedikçe, ortaya konan vizyon eğitimciler tarafından yeterince sahiplenilmedikçe müfredat dönüşümlerinin etkisi zayıf kalacak.
Üniversitelerde bölümlerin kontenjanları talebe göre değil ülkemizin ihtiyaçlarına, nüfusa ve istihdam imkânlarına göre planlanmalı, kontenjanlar belirlenirken popülist yaklaşımlardan uzak durulmalı. (Sözcü)
MEB'den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin genelge
MEB'den açıklama geldi! Sınav sistemi değişiyor mu?