Türk müziğine yaptıkları besteler yüzlerce yorumcu tarafından seslendirilen Levent- Yusuf Gürsel kardeşler, anneleri Hatice Ümit Sarıoğlu’nun yürüyerek gittiği hastanede yapılan basit bir anjiyon ardından bakıma muhtaç hale geldiği sağlık skandalı için hukuk savaşı başlattı. Bir haftada kalbi defalarca duran anneleri adına dava açan Gürsel kardeşler, e-nabız sisteminde aynı gün Ankara, İstanbul ve Van’da 3 özel hastane tarafından epikriz raporu hazırlandığını belirterek, ‘SGK dolandırıcılığı’ şüphesinin akıllarına geldiğini belirtti.
Muazzez Ersoy, Ebru Gündeş, Müslüm Gürses, Emel Sayın, Reynmen, Kıvırcık Ali, Ferhat Göçer, Emrah gibi yüzlerce şarkıcının bestelerini okuduğunu Levent- Yusuf Gürsel kardeşler, anneleri Hatice Ümit Sarıoğlu’nun yürüyerek gittiği özel bir hastanede yapılan anjiyonun ardından bakıma muhtaç bir hale gelmesi üzerine doktor ve hastane yönetimine karşı 3 yıldır hukuk savaşı veriyor. Yapılan anjiyoda annelerinin kalbinin metalle çizilmesi sonucu 500 cc kan biriken kalbinin birden fazla durması sonu engelli bir birey haline geldiğini belirten Gürsel kardeşler önce Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na hastane ve doktorlar hakkında suç duyusunda bulundu. Hatice Ümit Sarıoğlu adına ise anjiyoyu yapan doktor hakkında Tüketici Mahkemesi'nde bir milyon 250 bin TL’lik tazminat davası açıldı.
Savcılık şikayeti dilekçesinde ve Ankara Tüketici Mahkemesi’nde görülen dava dosyasında yer alan bilgiler göre yaşanan sağlık skandalı şöyle anlatıldı;
Göğüs ağrısıyla gitti
Hatice Ümit Sarıoğlu (76) 14 Kasım 2022’de göğüs ağrısı şikayetiyle Ankara’da özel bir hastaneye yürüyerek gitti. Kardiyoloji Uzmanı Doktor H.Ali K. tarafından poliklinikte muayene edilen Sarıoğluna kontrol amaçlı anjiyo işlemi olması gerektiği kendisine ve yakınlarına açıklandı.
2 gün sonra EKO sonucunda Minimal Perikardiyel Efüzyon izlendiği Epikriz Raporu’nda yazılmasına rağmen yine de anjiyo yapıldı. Anjiyo esnasında yaşlı kadının kalbinde herhangi bir sorun saptanmayarak, tedaviye dönük bir işlem yapılmadı. Anjiyo sonrası servise çıkarılan Sarıoğlu bir saat sonra "Şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, mental sisteminin dalgalandığı, bilinç bulanıklığı, konuşmada bozulma, his kaybı, baş dönmesi" şikayetleri yaşadı.
Taburcu olacakken kalbi durdu
Ağrı dindirici ilaç verilen Sarıoğluna hemşireler ve doktorlarca “Bir şeyin yok, aç kaldığın için miden ağrımıştır” denilerek mide koruyucu verildiği ileri sürüldü. Taburcu olmaya hazırlanan Sarıoğlu şikayetlerinden 40 dakika sonra serviste yere yıkılarak kalbi durdu. Şuuru ve bilinci kapalı bir halde Ameliyathaneye indirildi. Anjiyo esnasında Sarıoğlu’nun kalbinin çizilmesi nedeniyle kalbin etrafında biriken kan 500 cc kan boşaltıldı.
Kalbi metalle çizildi
150 cc’ye kadar olan kanamaların bir hastayı 1-2 saniye ile 1-2 dakikada hayattan koparabileceğini belirten Avukat İbrahim Or, “Doktor ve hemşirelerin, hatalı tıbbi işlemleri sebebiyle müvekkili hayati tehlikeye soktukları ve bunun sebebinin de bilinçsiz ve hatalı tıbbi uygulamalar olduğu apaçık ortadadır. Uzman Doktora ''Anjiyo işleminden sonra hastamız neden Arrest oldu?" diye sorulduğunda Sorumlu doktor H.Ali K. tarafından "Anjiyo işlemi esnasında kalbinin delindiği, çizildiği ve buna bağlı kanama olduğu, kalbin işlevini yitirdiği, ritmin durduğu, hayati organlara kan gitmediği ve buna bağlı olarak kalbinin durduğu ifade edilmiştir’’ dedi.
Hastane ve doktor sorumluluk almadı
Kardiyoloji Yoğun Bakım Ünitesi'ne alınan Sarıoğlu, servise çıkarıldıktan bir gün sonra hızlı ve düzensiz kalp atışı olduğu, göğsünde çarpıntı olduğu, baş dönmesi ve nefes darlığı yaşadığını servis hemşiresine bildirdi. Bu durum hasta yakınlarından gizlenerek, epikriz raporunda yer almayarak üzeri örtülmek istendi.
Olağan yaşamına devam eden Sarıoğlu anjiyo sonrası yaşam standartları geriledi ve engelli bir kişi haline geldi. Sağlık sorunları artarak devam eden yaşlı kadın birçok kez artan sağlık sorunları nedeniyle geldiği hastanede doktor ve hastane yönetimi sorumluluk almadı.
Doktor H. Ali K. hasta yakını oğulları Levent Gürsel ve Yusuf Gürsel’e, annelerinin kalbinde halen bir miktar sıvının bulunduğu ve bunun ilaç kullanımı ile zamanla boşalacağı ifade etti.
E-nabız sisteminde 3 farklı hastaneden epikriz raporu
Hasta yakınlarının ısrarı üzerine hastanece verilen epikriz raporunda hastanın "kalbinin durduğu", tüm kimlik bilgilerinin doğru ve tam olduğu belirtilmesine ve epikriz raporunu düzenleyen ilgili doktorun imza ve kaşesi bulunduğu halde, e-nabız sisteminde tedavi olmadığı başka İstanbul ve Van’da iki hastane daha tarafından düzenlenmiş 2 ayrı Epikriz Raporu daha bulunduğu ortaya çıktı.
Müdahalede bulunan Ankara’daki hastane sisteme 3 farklı hastaneden 3 farklı Epikriz Raporu eklendiğini gören Sarıoğlu’nun oğulları annelerinin tedavi olmadığı iki başka hastanece düzenlenen aynı tarihli epikriz raporları için ‘SGK dolandırıcılığı mı’ yapıldı şüphesi duyduklarını belirtti.
Savcılığa suç duyurusu
En başından itibaren hatalı bir tıbbi uygulandığını ileri süren Sarıoğlu’nun çocukları uzman doktor ve ekibi olmak üzere hastane başhekimi, hastanede konuya dair görev gereklerine aykırı işlem yapan ve gerekli tedbirleri almayan ve organizasyonel anlamda ve kurumsal nitelikte olaya dair sorumluluğu bulunan hekimler hakkında Ankara Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Tabip Odası soruşturma izni vermedi
Ankara Tabip Odası ise tıbbi açıdan da ilgili mevzuat çerçevesinde disiplin yönüyle soruşturma başlatılması ve kovuşturmaya karar verilmesi talebini reddetti.
Mesleki dayanışma var
Doktorlar hakkında soruşturma izninin verilmemesini mesleki dayanışma anlayışından kaynaklandığını belirten ailenin avukatı İbrahim Or, mesleki koruma ve dayanışma anlayışıyla alındığı açık olan, “Bütünüyle Özel Hastanenin tıbbi uygulamaları ve sorumlu hekimlerin işlemleri hatalı olmasına rağmen kimsenin sorumluluk almadığı ve yapılan tedavinin işin gereklerine uygun olduğu ifade edilerek mesleki koruma anlayışıyla hareket edilmektedir” dedi.
Tazminat davası devam ediyor
Ankara Tüketici Mahkemesi’nde ise doktor H.Ali K.’ya açılan 50 bin TL maddi, bir milyon 200 bin TL manevi olmak üzere toplam bir milyon 250 bin TL’lik tazminat davası devam ediyor.