Yazdır
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD’nin finans devleri 2024’ü iyimserliğin hakim olduğu bir ortamda kapattı. Yatırımcılar bu hafta ise bu tahminleri teste tabi tutacak.
Wall Street’in en büyük bankalarının hisse senetleri Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesinin ardından güçlü bir yükseliş gösterdi. Rallinin sebebi Cumhuriyetçi yönetimin mali kuralları gevşeteceği ve finans devlerinin büyük kârlar sağladığı şirket birleşmelerinin onaylanması süreçlerinde daha fazla hoşgörülü olunacağı umutlarıydı.
Yatırımcılar şimdilerde ise temkinli davranıyor ve çarşamba ve perşembe günü sektördeki en büyük isimlerin dördüncü çeyrek ve 2024 tam yıl sonuçlarını açıklamasını bekliyor.
YahooFinance’in haberine göre Interactive Brokers’ın Baş Stratejisti Steve Sosnick konuyla ilgili açıklamasında, “Bu kadar kısa sürede bu denli uzun bir yol kat eden herhangi bir sektörün, herhangi bir hisse senedinin bu tür bir hareketi haklı çıkarmak için daha iyi temel göstergeler sunması gerekir” ifadelerine yer veriyor.
Varlıkları bakımından ABD’nin en büyük bankası olan JPMorgan Chase’in çarşamba günü açıklanacak bilançosunda üst üste ikinci kez yıllık rekor kâr elde ettiğini açıklaması bekleniyor. Bankanın dördüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre kârını artırması gerektiği de beklentiler arasında.
Analistler Bank of America, Wells Fargo, Citigroup, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin de 2024 tam yıl bilançosunda ve dördüncü çeyrek bilançosunda artış bekliyor.
Bununla birlikte bilançoların tamamı ezici bir çoğunlukla pozitif olmayacak Büyük bankaların dördüncü çeyrekte karlarını 2024’ün üçüncü çeyreğine göre düşürdüğünü bildirmesi bekleniyor.
Enflasyon, ABD ekonomisi, Trump politikaları ve faiz oranlarının yönü gibi belirsizlikler hesaba katıldığında yatırımcıların çoğunluğu bankaların ekonomiye ilişkin öngörülerini merakla takip ediyor.
Cuma günü açıklanan ABD aralık ayı istihdam raporu enflasyonun yapışkanlığını bir kez daha hatırlattı. Birçok Wall Street stratejisti Trump’tan gelecek ticaret politikasının da etkisiyle bu noktadan sonra ABD Merkez Bankası’nın beklenenden daha az faiz indirimi yapma ihtimalinin sınırlandığına işaret ediyor.
Beklenenin üzerinde bir Aralık ayı istihdam raporu, kalıcı enflasyon işaretleri ve yeni yönetimden beklenen ticaret politikaları, birçok Wall Street stratejistinin Federal Rezerv'in şimdilik daha fazla faiz indirimi yapacağına ve 2025'te faiz artırımı olasılığı için kapının açıldığına dair güvenine sahip olmasına neden oldu.
2024 yılında FED’in faiz oranlarında tam bir yüzdelik puanlık indirim yapmasının ardından, bankaların bu yıl nasıl performans göstereceği konusunda olumlu bir senaryo çizilebilir. Faiz oranları, büyük krediler veren kuruluşların sağlıklı kredi marjları elde etmesini sağlamak için hâlâ yeterince yüksek. Ancak bazı bankalar borçlularına bir miktar rahatlama sağlamak için faizlerini yeterince düşürmüş durumda.
Şirketlerin rekor bir hızla tahvil ihraç etmesi ve ilk halka arzların yeniden artmasıyla sözleşme bankacılığı da toparlanıyor. Trump yönetiminin de bir dizi sermaye kuralını ıskartaya çıkarması ve bu sayede gelecekteki kârları güçlendirmesi de bekleniyor.
Piper Sandler banka analisti Scott Siefers, "Pollyannacı olmak istemiyorum ama biliyorsunuz, kesinlikle orada bazı riskler var, ancak genel olarak görünüm oldukça iyi. Faiz ortamı ise en büyük risk olacak" açıklamasında bulundu.
Daha yüksek uzun vadeli faiz oranları bankalar için hem iyi hem de kötüdür. Bankaların tahvil portföylerinde daha yüksek gerçekleşmemiş zararlar üretebilir ve sabit getirili ticaret gelirlerini düşürebilir. Ancak aynı zamanda yüksek faizler bankaların krediler için daha yüksek ücretler almaya devam edebilmesi anlamını taşır.
ABD'de üretici fiyatları beklentinin altında geldi
Çalışma hayatında "Hayır" yılı
AB ekonomisi stagflasyona mı sürükleniyor?