2024’te kaydedilen depremlerden 15 bini, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin artçılarıydı. Yıl içinde, 4.0 ve üzeri büyüklükte 220 sarsıntı meydana gelirken, bu depremlerden 17’si 5.0 ile 5.9 arasında büyüklüğe sahipti. Deprem uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Ortalama her iki günde bir 4.0 büyüklüğünde bir deprem yaşanıyor. Bu, riskin büyüklüğünü anlamamız için yeterli bir gösterge” dedi.
“DEPREMLE ANILMAYAN RİZE'DEN UYARI NİTELİĞİNDE SARSINTI”
Türkiye’nin deprem riski taşıdığı gerçeği, depremle pek ilişkilendirilmeyen bölgelerde de kendini gösterdi. Rize’nin Hemşin ilçesinde yaşanan 4.7 büyüklüğündeki sarsıntı, uzmanların dikkatini çekti. Bu tür sarsıntılar, Türkiye’nin her noktasının potansiyel deprem riski altında olduğunu bir kez daha hatırlattı. Özmen, “Rize gibi yerlerde bile bu tür sarsıntılar görülüyorsa, ülke genelinde daha kapsamlı önlemler alınmalı” ifadelerini kullandı.
EN RİSKLİ BÖLGELER: MARMARA, YEDİSU FAYI VE DENİZLİ
Özellikle Marmara Bölgesi’nde deprem riski her geçen gün artıyor. 1766 yılından beri büyük bir deprem üretmeyen Kumburgaz segmenti, büyük bir hareketlilik potansiyeline sahip. Erzincan ve Bingöl arasındaki Yedisu Fayı ise 240 yıldır enerji biriktiriyor ve bir sismik boşluk olarak değerlendiriliyor. Denizli’de uzun süredir sessiz kalan fay hatları da olası bir depreme işaret ediyor.
2024’TE ÖNE ÇIKAN DEPREMLER VE ETKİLERİ
Yıl boyunca en çok sarsıntı yaşayan iller arasında Malatya, Kahramanmaraş ve Muğla yer aldı. Malatya’da 5 bin 698, Kahramanmaraş’ta 4 bin 234, Muğla’da ise 2 bin 96 deprem kaydedildi. 4 Mart 2024’te Çanakkale-Yenice’de yaşanan 4.9 büyüklüğündeki deprem, bir kişinin hayatını kaybetmesine ve 267 kişinin yaralanmasına neden oldu.
DEPREM TEHLİKESİNE KARŞI UYARILAR
Deprem riski her geçen gün artıyor. Doç. Dr. Özmen, “Özellikle Marmara, Yedisu Fayı ve Denizli gibi bölgelerde risk azaltıcı önlemler alınmazsa, büyük yıkımlar kaçınılmaz olabilir” diyerek yetkilileri ve halkı uyardı.
TÜRKİYE'NİN DEPREMLE MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR
2024 yılı, Türkiye’nin depreme karşı önlem alma gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Depremlerin sadece yüksek riskli bölgeleri değil, daha önce düşük riskli kabul edilen alanları da etkileyebileceği gerçeğiyle yüzleşen Türkiye, kapsamlı bir risk azaltma stratejisine ihtiyaç duyuyor. Bu durum, depreme dayanıklı yapıların inşasını ve farkındalık çalışmalarını daha da önemli hale getiriyor.
Erzurum’da 4.5 büyüklüğünde deprem: Naci Görür'den kritik uyarı!