Yazdır
FINANSINGUNDEMI.COM
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, 20 Ocak'ta görevi devralmaya hazırlanırken yaptığı açıklamalarla da dikkatleri çekiyor. İstilacı bir yaklaşım sergileyen Trump, Kanada ve Grönland'ı yeni ABD eyaletleri olarak görmek istediğini söylerken en çok tartışılan vaadi ise Panama Kanalı'nın yönetiminin de yeniden ABD'ye verilmesi.
Bu arada ABD'nin 39. başkanı Jimmy Carter dün gece 100 yaşında hayata veda etti.
Bu iki olayı niçin birlikte ele alıyoruz?
Panama Kanalı 31 Aralık 1999 tarihinde resmen Panama yönetimine geçti. Ancak bu geçiş bir günde, bir haftada, bir ayda olan bir gelişme değildi. 3 Kasım 1903'te Panama'nın bağımsız bir ülke olmasının ardından iki ülke arasında Panama'daki su yolu ile ilgili müzakereler de başladı.
Uygulanamayan anlaşmalar, müzakereler ve büyük gerginliklerle iki ülke arasında Panama Kanalı sorunu 1977'ye kadar geldi.
7 Eylül 1977... Panama Kanalı devir anlaşması imza töreni.
(Jimmy Carter Başkanlık Kütüphanesi)
Devir anlaşmasını Carter imzaladı
ABD Başkanı Jimmy Carter ve Panama lideri Omar Torrijos 7 Eylül 1977'de yeni bir anlaşmaya imza attılar. Bu anlaşmayla kanalın egemenliğinin Panama'ya ait olduğu ve 31 Aralık 1999'da ABD'nin kanalı Panama'ya teslim edeceği belirtiliyordu.
Öyle de oldu.
Carter, kanalı Panamalılara geri vererek Amerikalıların "büyük ve güçlü bir ülke olarak, egemen, gururlu ama küçük bir ulusla adil ve onurlu bir anlaşma yapabileceğini gösterdiğini" söyledi.
İşte tam 25 yıl sona o devir teslimde büyük payı olan Carter 100 yaşında hayatını kaybederken ne gariptir ki başta ABD kamuoyu olmak üzere tüm dünya aynı günlerde Trump'ın "Panama Kanalı ABD'ye geçmeli" dayatmasını konuşuyor.
Panama Kanalı krizi sürüyor: Mulino'dan Trump'a yanıt