Yazdır
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel istihdam piyasası son yıllarda çarpıcı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Çalışanların sürekli iş değiştirdiği bir istihdam ortamından çok az sayıda çalışanın işinden ayrıldığı bir döneme adeta baş döndürücü bir hızla ulaşıldı.
CNBC’nin haberine göre 2021 ve 2022’ye damga vuran ‘büyük istifa’ hareketi bazı istihdam ekonomistlerinin ‘büyük konaklama’ adını verdiği şeye dönüştü. Bu yeni istihdam ortamında, işe alımlar düşük tutuluyor, işten ayrılanların sayısı azalıyor ve işten çıkarmaların hızı da aynı ivmede düşüyor.
ZipRecruiter Baş Ekonomisti Julia Pollak, “Pandemi dönemi işgücü piyasasının türbülansı giderek daha fazla dikiz aynasında kaldı” ifadelerine yer verdi.
İş piyasası nasıl değişti?
Küresel ekonomi Kovid kaynaklı resesyondan çıkarken işverenler de çalışanlarını yeniden işe almak konusunda agresif davrandı. Açık pozisyonlar tarihi seviyelere yükseldi. ABD’de işsizlik 1960'ların sonlarından bu yana en düşük noktasına geriledi ve işletmeler yetenekli çalışanlar için rekabet ederken ücretler de onlarca yılın en yüksek ivmesinde arttı.
2022’de 50 milyondan fazla çalışan başka şirketlerdeki daha iyi iş fırsatlarının cazibesine kapılarak iş değiştirdi ve henüz bir yıl öncesinde belirlenen işe alım rekoru kırıldı.
Şimdiyse istihdam piyasası kademeli olarak yavaşladı.
Indeed Ekonomisti Allison Shrivastava, işten ayrılma oranının "2022'de ateşli bir zirveye ulaştıktan sonra, pandeminin başlamasından önceki seviyenin altına gerilediğini” belirtiyor.
İşe alımlarsa pandeminin ilk günleri hariç 2013'ten bu yana en düşük oranına geriledi. Yine de işten çıkarmalar tarihsel standartlara göre hala düşük.
Shrivastava, daha az insanın işten çıkarıldığı ve işsizliğin düşük olduğu mevcut ortamı tanımlarken “işverenlerin işgücünü elinde tuttuğu ve daha fazla çalışanın mevcut işlerinde konakladığı bir ortamı gösteriyor" ifadelerine yer verdi.
Büyük konaklamanın ardındaki büyük sebepler
ZipRecrieter’dan Pollak istihdam dünyasında ‘büyük konaklama’ ortamının birincil sebebi olarak işverenlerin tavrına dikkat çekti.
İşletmeler, sadece birkaç yıl önce işçileri işe almak ve elde tutmak için mücadele ediyordu. Şimdiyse çalışanları işten çıkarmayı gündemlerine getiriyorlar.
Açık pozisyonların sayısı da azaldı ve bunun sonucunda işten ayrılanların sayısı düştü. Çalışanlar işlerinden ayrılması halinde yeni bir iş bulma konusunda kendilerine güvenemiyor. Pollak, tüm bu dinamiğin büyük ölçüde başka bir faktörden kaynaklandığını söyledi: ABD Merkez Bankası (FED) 2022'nin başları ile 2023'ün ortaları arasında yüksek enflasyonu kontrol altına almak için politika faiz oranlarını artırması.
Ekonomiste göre borç almanın daha pahalı hale geldiği bir ekonomik ortamda işletmeler genişleme ve yeni girişimler yapmak konusunda temkinli davrandı. Buna bağlı olarak işe alımlar da azaltmaya başladı. FED, eylül ayında faiz oranlarını düşürmeye başladı, ancak çarşamba günkü son faiz indiriminin ardından, faiz oranlarını düşürmek için daha önce tahmin edilenden daha yavaş hareket edeceğinin sinyalini verdi.
Indeed'den Shrivastava, genel olarak, iş dünyasındaki dinamiklerin "istikrar kazanan bir işgücü piyasasına işaret ettiğini, ancak yine de piyasanın son şoklardan alınan derslerle şekillendiğini" söyledi.
Pollak, iş dünyasında büyük konaklama hareketinin bir işi olanlar için "benzeri görülmemiş bir iş güvenliğine" sahip olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Ancak Pollak, yeni üniversite mezunları ve mevcut rollerinden memnun olmayan çalışanlar da dahil olmak üzere iş arayanların muhtemelen bu piyasada iş bulmakta zorlanacaklarını söyledi. Pollak iş arayanlara araştırmalarını genişletmelerini ve belki de yeni beceriler öğrenmeye çalışmalarını tavsiye ediyor.
Nobel ödüllü ekonomist uyardı: Kumar ABD’yi mahvediyor
Otomobil devi Türkiye'de satılan modelinin üretimini durdurdu