Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, ATO 29. Dönem Meclis Üyeleri Ekonomik İstişare Toplantısı için bulunduğu Antalya'da gazetecilere değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin, Suriye'deki iç savaş nedeniyle ekonomik, siyasal, sosyal ve demografik sorunlarla karşı karşıya kaldığını bildiren Baran, "ATO olarak biz de Suriyeli kadınların sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri ve ekonomide yer almaları için proje hazırladık." ifadesini kullandı.
Baran, Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'de yeni bir döneme girildiğini, şimdi Suriye'nin yeniden inşa ve yapılanma sürecinin başlayacağını söyledi.
Birleşmiş Milletler raporuna göre, Suriye'nin inşa maliyetinin 400 milyar doları bulacağına işaret eden Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'deki savaştan, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel olarak en çok etkilenen Türkiye'nin bu süreçte aktif rol alması önemli. Türkiye, Suriye'nin yeniden inşa sürecinde rol üstlenebilecek potansiyele sahip bir ülke, komşu olması nedeniyle lojistik avantajlara da sahip. Suriye'de yeniden tesis edilecek ekosistemin sağlıklı kurulması, halen Türkiye'de yaşayan sığınmacıların geri dönmesini garantilemesi açısından da önemli. Bunlar, Türkiye'nin Suriye'yi yeniden inşa eden ülkeler listesinin başında olması gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin eli güçlü. Bu gücü doğru kullanması için doğru stratejilerin ortaya konması gerekiyor. Suriye'deki yeni dönem, lojistik ve ticaret açısından ülkemiz için yeni fırsatların kapısını da aralayacak."
"Türkiye, 10 yıllık süreçte önemli pay alabilir"
Baran, Suriye ile ticaret kapılarının düzenlenmesi ve hava taşımacılığına yeni rotaların eklenmesinin, Türkiye'nin Orta Doğu, Afrika ve Körfez ülkelerine olan erişimini genişleteceğini, yeni dönemde Suriye'de yol, köprü, bina, elektrik şebekesi, su kanalı gibi altyapı projelerinin gündeme geleceğini kaydetti.
Türk müteahhitlerinin 1972'den bu yana 137 ülkede 522 milyar dolarlık projeye imza attığını aktaran Baran, "Bu tecrübenin komşumuzun ihtiyaçlarını giderme noktasında önemli olacağına inanıyoruz. Ayrıca, bölgeye yakın konumlanmış çimento ve demir-çelik fabrikalarının varlığı, doğal avantaj olarak görülüyor. Suriye'nin yeniden inşası için söz edilen 400 milyar dolardan Türkiye'nin 10 yıllık süreçte önemli pay alabileceği belirtiliyor." diye konuştu.
Baran, Suriye'deki normalleşmeyle ticari ilişkilerin canlanmasının da beklendiğine işaret ederek, Suriye'nin, mobilya ve beyaz eşya ihracatı için önemli bir pazar olacağı beklentisini dile getirdi.
Yeni dönemde Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının Türkiye için önemli olduğunu belirten Baran, "Bu süreçte Suriye halkı ve coğrafyamız için yeni fırsatlar ortaya çıkacağına inanıyoruz. Gelecekte, ülkemizde yıllarca ikamet etmiş milyonlarca Suriyeli komşumuz olacak. İstikrar sağlandığında, Suriye fırsatlar ülkesi olacak ve bu fırsatlara en kolay ulaşacak ülke de biz olacağız." dedi.
Suriyelilerin ancak istikrarlı bir ülkeye dönmek isteyeceğine dikkati çeken Baran, Suriyelilerin dönmesiyle tarım ve hayvancılık başta olmak üzere birçok sektörün iş gücü kaynağını kaybetmiş olacağını, mobilya, tekstil ve tarım sektörlerinin de bu durumdan etkilenebileceğini ifade etti.
Yılmaz: İnşa sürecinde Suriye'nin yanında olacağız
Tekstilcilerden "Suriye'de üretelim" teklifi
Suriye ekonomisi yaptırımların etkisi altında
Suriye ekonomisinin yeniden inşasında Türkiye’nin önemi