Ankara Sanayi Odası (ASO) kasım ayı meclis toplantısı ile 2. ve 3. OSB Müteşebbis Heyet Müşterek Toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürü Ali Aybey'in katılımıyla Oda binasında gerçekleştirildi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Küresel enflasyonun 2025'te tahminlerin altında bir iyileşme sürecine girmesinin öngörüldüğünü söyleyen Ardıç, bunun da merkez bankalarının para politikasını gevşetme konusunda temkinli kalmaya devam edecekleri anlamına geldiğini vurguladı ve ABD'deki başkanlık değişimi sürecinin yansımalarına dikkati çekti.
Ardıç, Donald Trump'ın seçimi kazanmasıyla ABD'nin gelecekteki mali, parasal ve ticaret politikalarının şekillendiğini, Kanada, Meksika ve Çin'e yönelik yeni tarifeler açıklandığını hatırlatarak, "Bunun küresel çapta da yansımaları ortaya çıkacaktır. Yüksek tarifeler ve korumacılık önlemleriyle uluslararası pazarlarda rekabet zorlaşacak, küresel büyüme ivme kaybedecektir." diye konuştu.
"Hazine garantili KGF limitlerinin açılması firmalarımızı rahatlatacak"
Seyit Ardıç, Türkiye'de sanayi üretiminin eylülde aylık yüzde 1,6'lık artışa rağmen yıllık bazda yüzde 2,4 düştüğünü, bu olumsuz tabloya karşın ocakta 90,3'e kadar gerileyen yüksek teknoloji endeksinin eylülde 124,8'e yükselmesiyle son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaşmasının olumlu gelişme olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinin yüzde 50'de sabit tutulması kararı alındığını hatırlatan Ardıç, enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için uygulanan sıkı para politikasını desteklerini söyledi.
Ardıç, üretim, istihdam ve ihracatın daralmaması için reel sektörün finansman açısından desteklenmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Üretime yönelik kredilerin genişlemesi gerekiyor. Uygun maliyetli kredi için ilgili kurumların teknik çalışmalarının hızlı şekilde uygulamaya geçirilmesi temel beklentimizdir. Hazine garantili Kredi Garanti Fonu (KGF) limitlerinin açılması firmalarımızı rahatlatacak bir tedbir olacaktır."
Başkentten ihracat artıyor
Ardıç, dış ticaret açığını üretim düşmeden azaltmak için sanayide teknoloji düzeyini artırmak gerektiğini, AR-GE ve inovasyonu öncelikli stratejik alan olarak belirlemenin önemli olduğunu anlattı.
Ankara'nın özellikle AR-GE konusunda gurur verici bir tablo sunduğuna dikkati çeken Ardıç, şöyle devam etti:
"Yüksek teknoloji ve inovasyon ekosisteminin temel itici gücü olan AR-GE harcamalarında Ankara'mız, Türkiye'nin lideri oldu. Ankara'mız 2023 yılında 112,2 milyar lirayla Türkiye'nin toplam AR-GE harcamasının yüzde 29,7'sini gerçekleştirerek İstanbul'u geride bırakıp ilk sıraya yerleşti. İhracatında yüksek teknoloji payı yüzde 13 ile diğer büyük sanayi kentlerinden katbekat yüksek olan Ankara, AR-GE harcamalarını da her geçen gün artırarak sanayi ve teknolojinin başkenti olma hedefine kararlı adımlarla yürüyor."
Ardıç, Ankara'nın bu yılın 10 ayında 11,4 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştığını ve liman şehri İzmir'i geride bırakarak 4'üncü sıraya yükseldiğini söyledi.
"Rekabet avantajımızı kaybettiğimizi düşünüyoruz"
Sanayicilerin ihracatta rekabet deyince döviz kuruna odaklandığını ifade eden Seyit Ardıç, “Enflasyonun altında kalan kur artışı ile rekabet avantajımızı kaybettiğimizi düşünüyoruz. Haksız da değiliz, ama unutmayalım ki rekabetçi bir yapıya ulaşmak için tek başına döviz kuru bir anlam ifade etmez. İhracatçımızın rekabet gücünde süregelen zayıflıklar söz konusu. Ülkemiz, 2024 Dünya Rekabet Edebilirlik Endeksinde 6 basamak düşerek 67 ülke arasında 53. sıraya geriledi. Endekste ülkemiz için yapılan değerlendirmede; rekabet gücümüzün artırılabilmesi için yapısal reformların yapılması, gelir eşitsizliğini azaltıcı önlemlerin alınması, eğitim ile işgücü piyasalarının mevcut eğilim ve gelecek kurgusuyla yeniden yapılandırılması, enflasyon ile etkili biçimde mücadele edilmesi ihtiyacına vurgu yapılıyor” diye konuştu.
"Asgari ücret siyasi malzeme yapılmadan ele alınmalı"
Ardıç, önlerindeki en önemli başlıklarından birinin asgari ücret olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Asgari ücret ülkemizde, sadece çalışana verilebilecek minimum ücret anlamında kullanılmıyor, birçok kalemi de etkiliyor. Yapılan düzenleme sadece asgari ücreti değil, zincirleme olarak tüm ücretleri etkileyecektir. Bu artışların gecikmeli de olsa mal ve hizmet fiyatlarına yansıması, dezenflasyon sürecini sekteye uğratma riski de taşımaktadır. Çok boyutlu ve farklı yansımaları olan bu konu, titizlikle ve adil bir şekilde değerlendirilmelidir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda hem çalışan hem de işveren tarafının talep ve ihtiyaçlarını esas alan, ülkemizin gerçeklerinden kopmayacak bir rakamın tespit edileceğini düşünüyorum. Çalışanlarımızın gelirini artıracak, ülkemizde üretimin devamlılığını sağlayacak böylesine önemli bir konu siyasi malzeme yapılmadan ele alınmalı, gerçeklikle bağdaşmayan popülist söylemlerden uzak tutulmalıdır."
İhtiyaç olan sektörlerde göçmen işçi çalıştırılmasına yönelik düzenleme yapılmasını da olumlu bulduklarını vurgulayan Ardıç, kapsamlı bir mesleki eğitim planlamasının önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Sanayicilerden TCMB'ye 8 maddelik finansman çağrısı
ASO'da “Finansmana Erişim-Halka Arz Yolculuğu” paneli düzenlendi
ASO Başkanı Ardıç'tan faiz ve enflasyon yorumu