ABD'de 2020 yılında yapılan seçimlerde başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden, başkanlık süreci boyunca yaptığı gaflar ve İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılara verdiği destekle hafızalara kazındı.
Başkanlık görevi 20 Ocak'ta sona erecek olan Biden'ın görev süresince isimleri karıştırması ve İsrail'e verdiği destekle, hem iç hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı.
Biden, yaptıkları nedeniyle fiziksel ve zihinsel sağlığı konusunda birçok kesim tarafından eleştirilse de o her fırsatta hafızasının "iyi durumda" olduğunu ifade etti.
Yaşı nedeniyle yaşadığı sorunlara rağmen Biden, ABD başkanlık seçiminde adaylığını çekmemek için uzun süre direndi.
Biden'ın isimler ve unvanlarla sınavı
ABD'nin 46'ncı başkanlığı görevini 78 yaşında devralan Biden'ın gafları göreve geldiği günden bu yana gündemden düşmedi, birçok kez muhatabının ya da adını anmak istediği kişinin ismini veya unvanını bir başkasıyla karıştırdı.
Biden, 12 Temmuz'da NATO Zirvesi kapsamında "Ukrayna Sözleşmesi"nin imza törenindeki konuşmasında, Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy'i sahneye çağırırken, yanlışlıkla "Başkan Putin" olarak tanıttı.
Zelenskiy'nin adını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le karıştırdığını fark eden Biden, karışıklığın sebebini Putin'i yenmeye olan kararlığına bağlayarak hatasını düzeltti.
Biden, 9 Şubat'ta Beyaz Saray'da akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında ise, Gazze ile ilgili soruyu yanıtlarken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi için "Meksika Devlet Başkanı" dedi.
Joe Biden, 6 Şubat'ta Las Vegas'ta düzenlediği seçim konuşmasında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u 28 yıl önce vefat eden eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile karıştırdı.
Biden, başkan seçildiği dönemde katıldığı G7 toplantısına atıfta bulunduğu hikayesini anlatırken, "Almanya'dan, pardon Fransa'dan Mitterand bana baktı ve 'Ne zamana kadar buradasın?' diye sordu." şeklinde konuştu. Beyaz Saray ise ABD başkanının bu gafını "Macron" şeklinde düzelterek yayımladı.
Kendisine yazılan notu sesli okudu
Bir başka dikkat çeken gafı, Biden'ın, 8 Temmuz 2022'de Beyaz Saray'daki basın toplantısında, kadınların kürtaja erişimi konusunda imzaladıkları kararnameyi açıklarken, kendisine not olarak yazılan "satırı tekrar et" ifadesini sesli okuması oldu.
Bu tür gaflar, Biden’ın liderlik becerileri ve politik vizyonu hakkında soru işaretlerine yol açarak, hem rakipleri hem de kendi partisi tarafından eleştiri oklarının hedefi olmasına yol açtı.
Biden'ın İsrail'e koşulsuz desteği
Başkanlığa veda edecek olan Biden’ın görev süresi boyunca İsrail’in dış politikasına vermiş olduğu destek, insan hakları örgütleri ve Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Bölgedeki barış çabalarını desteklese de, Filistin halkının yaşadığı zorlukları görmezden geldiği ve uyguladığı politikalar nedeniyle sıkça eleştirilen Biden’ın Gazze’deki operasyonlara ilişkin "İsrail’in güvenliği için bu operasyonlar şart" şeklindeki açıklamaları, ABD’nin insan hakları konusunda çifte standart uyguladığı düşüncelerini de destekledi.
ABD Başkanı Biden 10 Ekim 2023'te Beyaz Saray'da yaptığı konuşmasında, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Biden, konuşmasında "ABD, İsrail'in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız." dedi.
Biden, Gazze saldırıları başlar başlamaz soluğu İsrail'de aldı
Biden, Gazze saldırılarının başlamasının ardından 18 Ekim 2023'te İsrail'i ziyaret etti. İsrail'in bölge ve dünya için kritik bir dönemden geçtiğini ifade eden Biden, ziyaret sonrası düzenlenen basın toplantısında, İsrail'in yalnız olmadığını vurguladı ve ABD Kongresi'nden İsrail'in savunması için eşi benzeri görülmemiş bir destek paketi isteyeceğini duyurdu.
Konuşmasında Amerikalıların İsrail ile yas tuttuğunu belirten Biden, "Bugün burada bulunmamın basit bir nedeni var; İsrail halkı ve dünyadaki herkesin ABD'nin nerede durduğunu bilmesi." şeklinde konuştu.
Biden'ın 4 Nisan'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de görev yapan insani yardım görevlilerine yönelik saldırıların "kabul edilemez" olduğunu dile getirmesine rağmen ABD'nin İsrail'e yönelik yardımlarının kesileceğini söylemek yerine bundan sonraki yardımların "sivilleri korumaya dönük adımlar atmasına" bağlı olacağını dile getirdi.
İsrail'in, İran'ın Şam'daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan'da düzenlediği hava saldırısında, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general 7 kişinin ölmesinin ardından 10 Nisan'da Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Biden, İran'ın İsrail'e yönelik misilleme tehditleri karşısında Tel Aviv'e "sarsılmaz" şekilde destek vermeye devam edeceklerini belirtti.
ABD Başkanı Biden, 24 Nisan'da Ukrayna'ya 61 milyar, İsrail'e ise 26 milyar dolar askeri destek içeren toplam 95 milyar dolarlık dış yardım paketine imza attı. Yardım paketini "Tel Aviv'in kendini Tahran'a karşı koruması" ile gerekçelendiren Biden, bu paket sayesinde İsrail'in azalan silah stoklarını yenileyeceğini kaydederek "Benim, İsrail'in güvenliğine olan taahhüdüm sarsılmaz." diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Biden, 8 Haziran'da Elysee Sarayı'nda gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından ortak basın açıklaması yaptı. İkili, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde 4 İsrailli esirin kurtarıldığını duyurduğu ancak 210 Filistinlinin öldürüldüğü saldırılara işaret ederek, İsrailli esirlerin kurtarılmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.
Elon Musk'tan 'zafer' paylaşımı
Trump: Tarihin en büyük siyasi başarısı
Daron Acemoğlu analizi: Trump seçilirse ABD zarar görür
ABD'den ilk sonuçlar geldi: Trump farka gidiyor