Çocukların makyaj yapma alışkanlıkları ile ilgili yapılan çalışmalar, bu konuda dikkate değer sonuçlar sunuyor. Örneğin, American Psychological Association (APA) tarafından yürütülen araştırmalarda, sosyal medyanın gençlerin beden algısına yönelik olumsuz etkileri vurgulanmaktadır. Özellikle sosyal medya, çocukları makyaj gibi yetişkin davranışlarını taklit etmeye yönlendirerek, beden algısı bozuklukları ve özgüven sorunlarına sebep olabiliyor.
Bir başka araştırma ise İngiltere’de University College London tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, çocukların ciltlerinin makyaj ürünlerine karşı daha duyarlı olduğu ve içinde bulunan kimyasalların hormonal dengesizliklere yol açabileceği belirtilmiştir. Özellikle, çocukların hormon seviyelerini olumsuz etkileyebilecek paraben ve fitalat gibi kimyasalların uzun vadede cilt kanseri riskini artırabileceği ifade edilmiştir.
Harvard Medical School tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ise, zararlı kimyasalların çocukların erken ergenlik belirtilerini tetikleyebileceğini göstermektedir. Makyaj ürünlerinin çocuklar üzerindeki uzun vadeli etkileri ve muhtemel sağlık riskleri üzerinde durulmaktadır.
''Erken yaşta makyaj yapma alışkanlığı, çocukların kimlik ve kişilik gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Sosyal medyanın etkisiyle gelişebilen bu alışkanlık, çocuklarda dış görünüşe aşırı önem vermeye yönelik tutumlara ve benlik algısının bu yönde şekillenmesine yol açabilir.''
MAKYAJ YAPMA YAŞININ DÜŞMESİNDE SOSYAL MEDYA ETKİSİ
İlkokul çağındaki çocuklar arasında makyaj yapma alışkanlığı artıyor. Psikiyatri Uzmanı Önder Küçük, bu duruma yol açan nedenlerin başında çocukların sosyal medya platformlarında gördükleri içerikler olduğunu söylüyor. Çocukların beden imajı ve güzellik standartlarına dair beklentilerinin daha küçük yaşta şekillenmeye başladığını anlatıyor.
"Bu platformlar, özellikle makyaj ve dış görünüşe odaklanan içeriklerin yaygın olduğu ortamlarda, çocukları daha erken yaşlarda makyaj yapmaya teşvik edebilir. Sosyal medyada kozmetik ürünlerin tanıtımına ve reklamlarına maruz kalmak da çocukları bu ürünleri kullanmaya teşvik edebilir. Sosyal medya bağımlılığı, çocukların psikolojik, davranışsal ve fizyolojik gelişimleri üzerinde çok boyutlu etkiler yaratmaktadır. Özellikle kız çocuklarında beden memnuniyetsizliği sorunlarına yol açabilir. Bu platformlarda idealize edilen beden imajları, çocukların kendi vücutlarıyla ilgili olumsuz algılar geliştirmelerine neden olabilir."
ÖZSAYGIYI DÜŞÜRÜYOR
Makyaj yapma yaşının düşmesi, kimlik ve kişilik gelişiminde de uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Çocukların çevrelerinden etkilendiğini ve gördükleri davranışları taklit ettiğini ifade eden Küçük, bu durumun çocukların kendilerini nasıl algıladıklarını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirtiyor.
"Çocuklar çevrelerinden etkilenerek, nasıl beğenileceklerine inanıyorlarsa o şekilde davranmak ve görünmek isteyebilirler. Erken yaşta makyaj yapma alışkanlığı, çocukların kimlik ve kişilik gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Sosyal medyanın etkisiyle gelişebilen bu alışkanlık, çocuklarda dış görünüşe aşırı önem vermeye yönelik tutumlara ve benlik algısının bu yönde şekillenmesine yol açabilir. Bu durum, çocukların kimlik gelişiminde dış görünüşün olması gerektiğinden daha fazla rol oynamasına yol açabilir ve özsaygılarını olumsuz yönde etkileyebilir."
AİLELERİN YAKLAŞIMI NASIL OLMALI
Çocukların, fenomen ya da ünlü beğendikleri kişilere benzemeye çalıştıkları bir gerçek. Kendini makyaj gibi araçlarla değiştirmeye çalışmak da bu beğeninin bir yansıması.
Peki, aileler bu duruma nasıl yaklaşmalı? Küçük, ailelerin dengeli bir yaklaşım benimsenmesinin önemine dikkat çekiyor. Çocuklardaki bu tutumların pekişmesini engellemenin kritik olduğunu belirtiyor.
"Sosyal medya platformlarının çocuklar üzerinde yarattığı etkiler göz önüne alındığında bunun normal görülmesi ve cezalandırıcı bir tutumda olunması yerine ebeveynlerin bu platformlarda gördükleri içerikler hakkında çocuklarıyla açık diyaloglar kurmaları ve onların medya okuryazarlığını geliştirmeleri çok önemli."
Çocukları korumak ve bilinçlendirmek için ebeveynlerin, çocuklarının ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olması da büyük önem taşıyor. Önder Küçük bu sayede çocukların davranışlarını ve isteklerini daha iyi anlamanın mümkün olacağını vurguluyor.
"Ebeveynler, çocukları için en güvenli sosyal medya kullanım şeklinin ne olacağına yönelik farkındalıklarını artırmalı. Sonrasında onların sosyal medya kullanımını denetlemek, gerekli sınırları çizmek, medya okuryazarlığı eğitimi vermek, kozmetik kullanımı hakkında konuşmak, sağlıklı rol modelleri olmak ve gerçekçi güzellik standartları hakkında konuşmak gerekli. Çocuklar, sosyal medyada gördükleri içeriklerin gerçekçi olmadığını anlamalı ve kendi benlik saygılarını bu içeriklerden bağımsız olarak geliştirmeli. Ayrıca, ebeveynler ve eğitimciler, çocuklara sağlıklı beden imajı konusunda rehberlik etmeli."
Çocuklarda bu tarz döküntüler varsa aman dikkat! Okullarda hızla yayılıyor
Çocuklarda horlamanın ardındaki tehlike: Uyku apnesi
Çocukların korunmasına ilişkin komisyon kararı Resmi Gazete'de