Dakar'ın Ouakam semtinin en yoğun caddesinde, Panafrikan Grafiti Sanatçıları Kolektifi (RBS) ile Apartheid'a karşı duran Afrikalı Sanatçılar topluluğunun işbirliğiyle yapılan grafitiler, Filistin ve Lübnan'daki saldırılar konusunda kamu bilincini artırmayı amaçlıyor.
Bu sanat eserleri arasında Filistin mücadelesinin simgelerinden Hanzala, silahıyla tasvir edilen direniş abidesi Leyla Halid, "Ben Gazze'den Bisan ve hala hayattayım" isimli belgeseliyle Emmy ödülü kazanan Filistinli muhabir Bisan Owda ve Filistinli yazın dünyasının öncülerinden Ghassan Kanafi gibi birçok figür öne çıkıyor.
FİLİSTİN HALKININ SESİ OLMAK İSTEDİK
Grafitilerde, Filistin sorununa dair önemli figürlerin yanında, boykot talebi içeren mesajlar ve çizimler yer alıyor.
RBS Başkanı grafiti sanatçısı, "Madzoo" ismiyle de bilinen Serigne Mansour Fall, AA muhabirine, çizimlerin 25 sanatçı tarafından bir günde tamamlandığını, yerel halkın da gün boyu sanatçılara yardım ettiğini söyledi.
Afrikalı sanatçılar olarak hem Filistin konusundaki duruşlarını yansıtmak hem de toplum nezdinde farkındalığı artırmak istediklerini kaydeden Fall, şöyle konuştu:
"Afrikalı sanatçılar olarak siyasi ve jeopolitik meseleler konusunda hassasız, konuları yakından takip ediyoruz. Panafrikan bir vizyona sahip olsak da temelde hepimizin emperyalizm karşıtı bir duruşu var. Bize göre sanatçı, hem yaşadığı toplumun sesi olmalı hem de o topluma fayda sağlamalı, gerektiğinde bilinçlendirmeli, yönlendirmeli ve farkındalık yaratmalı. Bu nedenle geçmişten bu yana daima Filistin'in yanında duran Senegal halkının sesi olmak istedik. Amacımız, siyasi kararların ötesinde Filistin ve Lübnan halklarıyla dayanışma içinde olduğumuzu göstermekti."
HENÜZ ANLAŞILMAMIŞ!
Fall, Afrika'da toplumların uluslararası güncel siyasi gelişmeleri çok yakından takip edemediğinin altını çizerek, bu noktada sanatçılara çok iş düştüğünü vurguladı.
"Çizim yaptığımız gün kola şişesinin bomba olarak resmedildiği bir grafitiye şaşıranlar ve anlamını soranlar oldu. Gördük ki boykot kavramı henüz anlaşılamamış. Aldığı ürünlerle aslında bir savaşı finanse edebileceklerini bilmiyorlardı. Gün boyu hem boykotun önemini anlattık hem de Filistin direnişinin diğer unsurlarından bahsettik. Tam olarak hedeflediğimiz de buydu; hem Filistin ve Lübnan'da yaşananlara dikkati çekmek, bu konuda farkındalığı artırmak hem de meseleyi daha görünür, günlük hayatın bir parçası haline getirmek."
FİLİSTİN'İN TARİHİ DOSTLUĞU
Senegal'in Filistin ile olan ilişkileri, Fransa'dan ayrılmasının ardından, 1960'lı yıllara kadar uzanmaktadır.
Filistin'in bağımsızlığına sağladığı katkılarla tanınan Senegal'in ilk Cumhurbaşkanı Leopold Sedar Senghor, Nijerya, Kamerun ve o dönem Zaire olarak adlandırılan Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden mevkidaşlarıyla birlikte Afrika Birliği Örgütü (OUA) çatısı altında İsrail'de arabuluculuk görevinde bulunmuştu.
Senegal, 1975 yılından bu yana kesintisiz olarak Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Halkının Kaçınılmaz Haklarının Kullanılması Komitesine liderlik ediyor.
1989 yılında topraklarında Filistin'in diplomatik misyon açmasına müsaade eden ilk Afrika ülkelerinden biri olan Senegal, aynı zamanda eski Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'a diplomatik pasaport veren ilk devletler arasında yer alıyor.
Senghor dönemi süresince, 1973'teki Arap-İsrail Savaşı sonrasında İsrail ile 1992 yılına kadar tüm diplomatik ilişkilerini sona erdiren Senegal, Filistin'in Afrika'daki en yakın müttefiklerinden biri olarak tanımlanıyor.