Yazdır

Mutluluğun sırrı üst sınıfın finansal kurallarında

Tarih: 15 Ekim 2024 - 18:30

Mutluluğun ‘üst sınıf’ın uyguladığı finansal kurallarla ilişkili olduğu düşünülüyor.

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Psikolojiye göre, üst sınıfa ait bazı finansal kuralların, insanları daha mutlu kıldığı düşünülüyor.

Finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre, bugünün dünyasında, mutluluğun peşinden gitmek genellikle finansal başarıyla iç içe geçmiş durumda. Para tek başına mutluluğu garantilemese de, son psikolojik araştırmalar, üst sınıf bireylerle ilişkilendirilen belirli finansal uygulamaların daha fazla yaşam memnuniyetine yol açma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

ABD’li yazar ve yatırımcı Steve Burns, New Trader U’da yer alan makalesinde, bu uygulamaları ve genel refah üzerindeki etkilerini inceleyerek, çeşitli gelir seviyelerinde değerli olabilecek içgörüler sunmayı amaçlıyor.

Para ve mutluluk arasındaki ayrıntılı ilişki

Zenginlik ve refah arasındaki bağlantı, daha önce düşünülenden daha karmaşıktır. Yaygın inancın aksine, mutluluk belirli bir gelir seviyesinde sabitlenmez. Son çalışmalar, yaşam memnuniyetinin gelirle birlikte, daha önce varsayılan eşiklerin de ötesinde arttığını gösteriyor. Sonuçta, para mutluluk satın alıyor.

Ancak, konu yalnızca kişinin sahip olduğu para miktarı değil; bu paranın nasıl yönetildiği, mutluluk seviyelerini belirlemede önemli bir rol oynuyor. ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri'nde yayınlanan araştırma, gelirin refah üzerindeki olumlu etkileri için bir doygunluk noktası bulabilmiş değil.

Bu, belirli bir gelire ulaşıldıktan sonra mutluluğun azaldığı yönündeki uzun süredir devam eden düşünceye meydan okuyor. Bunun yerine, gelir ve mutluluk arasındaki ilişki logaritmik seyrediyor, yani etki daha yüksek seviyelerde azalsa da tamamen ortadan kalkmıyor.

Ancak, daha fazla paraya sahip olmanın otomatik olarak daha fazla mutluluğa dönüşmediğini belirtmek önemli. Bu noktada anahtar, bireylerin kaynaklarını nasıl tahsis ettiklerinde ve finansal yönetimlerine nasıl yaklaştıklarında yatıyor.

Deneyimlere yatırım yapmak: Kalıcı memnuniyetin anahtarı

Son yıllardaki en önemli bulgulardan biri, deneyimsel satın alımların maddi mallara kıyasla uzun vadeli mutluluk üzerinde üstün etkisi olduğu. Daha yüksek yaşam memnuniyeti bildiren üst sınıf bireyler, mülk biriktirmek yerine deneyimlere harcamayı önceliklendirme eğiliminde oluyor.

Bu yaklaşım, deneyimlerin maddi eşyalardan daha kalıcı memnuniyet sağladığını gösteren psikolojik araştırmalarla da uyumlu seyrediyor.

Araştırmalar, olumlu ‘gelecek olayları’nı tahmin etmenin ve planlamanın mutluluğu ve refahı artırabileceğini gösteriyor. Örneğin, 2007 tarihli bir çalışma, sadece bir tatili planlamanın bile mutluluk yarattığını bulguluyor.

Olumlu gelecek olayları dört gözle beklemeyi içeren öngörülü tat alma, artan refah ve mutlulukla ilişkilendirilmiş durumda. Christian Waugh'un 2015 tarihli çalışması, ‘dört gözle bekleyecek şeylere sahip olmanın önemli bir başa çıkma stratejisi' olduğunu ve insanların stres faktörlerinden kurtulmasına ve onlara uyum sağlamasına yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Bazı çalışmalar, insanların maddi satın alımlardan ziyade deneyimsel satın alımlardan daha fazla mutluluk elde ettiği bir ‘deneyimsel avantaj’ da bulguluyor ancak bu etkinin sosyal sınıf tarafından yumuşatıldığı görülüyor.

Bu öngörülü zevk ve yaratılan anılar, daha sürdürülebilir bir refah duygusuna katkıda bulunuyor. Seyahat etmek, konserlere veya kültürel etkinliklere katılmak, yeni beceriler öğrenmek veya açık hava aktivitelerine katılmak mutluluğu artıran deneyimler olarak öne çıkıyor.

Bu deneyimler kalıcı anılar yaratıyor ve kişisel gelişime ve sosyal bağlantılara katkıda bulunuyor; bunların hepsi genel yaşam memnuniyetinin hayati bileşenleri olarak kabul ediliyor.

Zaman satın almak: Karşılığını veren lüks

Üst sınıf bireylerin mutluluğu artırmak için paralarını kullanmalarının en etkili yollarından biri ise zamanı satın almak. Bu uygulama, daha keyifli veya anlamlı aktiviteler için zaman açmak amacıyla finansal kaynakları kullanmayı içeriyor. Örnekler arasında ev işleri için yardımcı tutmak, yemek dağıtım hizmetleri kullanmak veya keyif almadıkları görevleri dış kaynak kullanarak yaptırmak yer alıyor.

ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri'nde yayınlanan bir araştırma, zaman satın almak için para kullanan bireylerin daha fazla yaşam memnuniyeti bildirdiğini bulguluyor. Bu etki, çeşitli gelir seviyelerinde tutarlı seyrediyor ve paradan çok zamana değer vermenin, zenginlik durumundan bağımsız olarak faydalı olabileceğini gösteriyor.

Bu yaklaşımın psikolojik faydaları da oldukça açık: Keyifsiz işlere harcanan zamanı azaltarak bireyler kendilerine neşe getiren, stresi azaltan ve genel yaşam kalitelerini artıran aktivitelere daha fazla zaman ayırabiliyor. Zaman dağılımındaki bu değişim, daha dengeli ve tatmin edici bir yaşam tarzını da beraberinde getiriyor.

Sosyal harcama ve stratejik cömertliğin gücü

İlginçtir ki, başkalarına yardım etmek veya ilişkilere yatırım yapmak için para kullanmak daha fazla mutlulukla ilişkilendiriliyor. Hayırseverlikle uğraşan veya sosyal bağları güçlendirmek için para harcayan üst sınıf bireyler, genellikle daha yüksek yaşam memnuniyeti seviyeleri bildiriyor. Bu, sosyal harcamanın kendini şımartmadan daha ödüllendirici olabileceğini gösteren psikolojik araştırmalarla da uyumlu seyrediyor.

Science dergisinde yayınlanan bir dizi çalışma, başkalarına para harcamanın, kişinin kendisine harcadığından daha fazla mutluluk sağladığını ortaya koyuyor. Bu etki, farklı gelir seviyeleri ve kültürlerde gözlemlenmiş durumda ve bu durum, cömertlik ile refah arasında evrensel bir bağlantı olduğunu gösteriyor.

Stratejik cömertlik, büyük ölçekli hayırseverlik çabalarından bir arkadaşa akşam yemeği ısmarlamak veya yerel bir topluluk projesine katkıda bulunmak gibi küçük jestlere kadar birçok biçim alabiliyor. Anahtar, kişisel değerlerle uyumlu anlamlı bağışlarda bulunmaktan geçiyor.

İç huzuru için finansal güvenlik oluşturma

Finansal bir güvenlik ağına sahip olmak mutluluğa önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Çalışmalar, mütevazı bir acil durum fonunun bile yaşam memnuniyetini artırabileceğini gösteriyor. Önemli tasarruflar oluşturmayı ve sürdürmeyi önceliklendiren üst sınıf bireyler, daha az finansal stres ve daha fazla iç huzuru yaşama eğiliminde oluyor.

Araştırmalar, acil durum tasarruflarında sadece 500 dolar bulundurmanın bile daha iyi finansal refahla ilişkili olduğunu bulguluyor. Bu, ekonomik güvenliğin psikolojik faydalarının nispeten küçük miktarda tasarruflarla bile birikmeye başladığını gösteriyor.

Üst sınıf bireyler için bu genellikle daha önemli acil durum fonları bulundurmak, yatırımları çeşitlendirmek ve kapsamlı sigorta sağlamak anlamına geliyor. Bu uygulamalar, gelecekteki finansal istikrar konusunda sürekli endişe duymadan mevcut kaynaklardan daha fazla yararlanmayı sağlayan bir güvenlik duygusu sağlıyor.

Daha kalıcı yaşam memnuniyeti için uzun vadeli finansal hedefler belirleme

Daha yüksek mutluluk bildiren üst sınıf bireyler genellikle finansal gelecekleri için net bir vizyona sahip oluyor. Yaşamları üzerinde bir amaç ve kontrol duygusu sağlayan uzun vadeli finansal hedefler belirliyor ve bu hedefler doğrultusunda çalışıyor. Bu ileri görüşlü yaklaşım daha fazla memnuniyete ve gelecekle ilgili daha az kaygıya yol açıyor.

Psikolojideki araştırmalar, net hedeflere sahip olmanın ve bunlara doğru ilerlemenin öznel refahla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu tutarlı bir şekilde gösteriyor. Finansal hedefler arasında emeklilik için planlama yapmak, çocukların eğitimi için tasarruf etmek veya önemli satın alımlar veya yatırımlar için çalışmak yer alabiliyor.

Bu hedefleri belirlemek ve başarmak, genel yaşam memnuniyetine katkıda bulunarak bir başarı ve ilerleme duygusu sağlayabiliyor. Bu sadece nihai hedefe ulaşmakla ilgili değil, aynı zamanda yolculuk ve sağladığı amaç duygusuyla da ilgili bir durum olarak kabul ediliyor.

Perspektifin korunması: Para bir araçtır, nihai hedef değil

Bu finansal uygulamaları benimsemek mutluluğu artırabilirken servete karşı dengeli bir perspektif sürdürmek de oldukça önemli kabul ediliyor. Araştırmalar, birincil hedef olarak finansal başarıya aşırı yoğun bir şekilde odaklanmanın yaşam memnuniyetini azaltabileceğini gösteriyor. Önemli olan, parayı kendi başına bir amaç olarak değil, refahı artırmanın bir aracı olarak görmek.

Araştırmalar, daha fazla paraya sahip olmanın mutlulukla ilişkilendirilmesine rağmen, daha fazla para kazanma yolculuğunun yaşam memnuniyetini azaltabileceğini ve mutluluğu bozabileceğini gösteriyor. Bu, paranın birincil hedef olduğunda değil, bir sonuç olduğunda mutluluğu artırdığını gösteriyor. Bu, servet peşinde koşmanın diğer yaşam öncelikleriyle dengelenmesi gerektiğini de ortaya koyuyor.

Yüksek mutluluk seviyeleri bildiren üst sınıf bireyler, genellikle finansal kaynaklarını değerleriyle uyumlu ve bir amaç duygusuna katkıda bulunan şekillerde kullanma becerisi gösteriyor. Bu kişliler, paranın birçok olumlu deneyimi kolaylaştırabileceğini ve güvenlik sağlayabileceğini anlasalar da, anlamlı ilişkilerin, kişisel gelişimin veya anlamlı bir şeye katkıda bulunmanın yerini tutmadığını biliyor.

Dünyanın en mutlu ülkesindeki psikolog, mutluluğun 3 sırrını açıkladı!Dünyanın en mutlu ülkesindeki psikolog, mutluluğun 3 sırrını açıkladı!

 

Mutluluğu parada arayanlar çoğaldıMutluluğu parada arayanlar çoğaldı

 

Mutluluk odaklı alışverişin 5 formülüMutluluk odaklı alışverişin 5 formülü

 

Mutluluk disiplinli olmaktan mı geçiyor?Mutluluk disiplinli olmaktan mı geçiyor?

 

Mutluluğun fiyatı 1.2 milyon dolarMutluluğun fiyatı 1.2 milyon dolar

 

Dünyanın en mutlu ülkesine göre 'mutluluğun sırrı'Dünyanın en mutlu ülkesine göre 'mutluluğun sırrı'

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/mutlulugun-sirri-ust-sinifin-finansal-kurallarinda/1822339