Bir süredir ABD'de enflasyonist baskıların gücünü yitirdiğine yönelik artan güven, geçen hafta açıklanan enflasyon verilerinin ardından yerini temkinli bir duruşa bıraktı.
ABD'de, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), eylülde aylık bazda değişim göstermeyerek öngörülerin altında kalırken, yıllık bazda yüzde 1,8 artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek ÜFE de eylülde aylık bazda yüzde 0,2 artarak tahminlere paralel gerçekleşirken, yıllık bazda yüzde 2,8 ile öngörülerin üzerinde arttı.
Bu gelişmelerle, Fed'in gelecek ay politika faizini sabit tutabileceğine ilişkin ihtimaller fiyatlamalara dahil olsa da, yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda da 25'er baz puanla toplamda 50 baz puanlık indirim yapacağına yönelik beklentiler güçlü kalmaya devam ediyor.
Analistler, Fed'in sıkı para politikası duruşunu yumuşatmasının öngörülenden daha uzun bir zamana yayılabileceği endişesine karşın ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapabileceği ihtimalinin risk algısını törpülediğini bildirdi.
Fed yetkilileri de sözle yönlendirmelerini sürdürürken, Dallas Fed Başkanı Lorie Logan faiz oranlarının kademeli şekilde nötr bir seviyeye indirilmesi gerektiği görüşünü yineledi.
Öte yandan, ABD'de hızlanan bilanço sezonunda açıklanan şirket finansal sonuçlarının hisse ve sektör bazlı oynaklığı artıracağı tahmin ediliyor.
Geçen hafta açıklanan bilançolara göre, JPMorgan Chase ve Wells Fargo'nun net karları üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla geriledi.
JPMorgan Chase'in hisseleri, karında yaşanan düşüşe karşın bankanın karı ve gelirinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve yıllık faiz geliri tahminini yükseltmesi sonrası yüzde 4,4 değer kazandı.
Wells Fargo'nun hisseleri de şirketin karındaki düşüşe rağmen beklentileri aşmasıyla yüzde 5,6 yükseldi.
Varlık yöneticisi BlackRock'ın hisseleri de yönetimindeki varlıkların art arda üçüncü çeyrekte rekor seviyeye ulaştığını bildirmesinin ardından yüzde 3,6 yükseldi.
Tahvil piyasalarında da söz konusu gelişmelerle satış baskısının devam ettiği görülüyor.
Analistler, enflasyondaki yavaşlamanın biraz daha zaman alabileceğine ilişkin sinyallerin tahvil piyasalarındaki satış baskısında etkili olduğunu kaydederek, açıklanacak makroekonomik verilerden alınacak sinyallerin yatırımcıların odağında olmaya devam edeceğini aktardı.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,11 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi haftaya 102,9 seviyesinden başladı.
Altının ons fiyatı ise cuma gününü yüzde 1,1 değer kazancıyla tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 2 bin 660 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı cuma gününü yüzde 0,3 düşüşle 78,6 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,9 altında 77,9 dolar seviyelerinde bulunuyor.
New York Borsası'nda cuma günü Dow Jones endeksi yüzde 0,97 S&P 500 endeksi yüzde 0,61 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,33 değer kazandı. Dow Jones ve S&P 500 endeksi geçen hafta rekor kapanış gerçekleştiriken, ABD'de endeks vadeli kontratlar haftaya sınırlı düşüşle başladı.
Avrupa borsalarında cuma günü alış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, gözler bu hafta Avrupa Merkez Bankasının (ECB) açıklayacağı para politikası kararlarına çevrildi.
ECB'nin bu hafta yapacağı para politikası toplantısında faiz indirimlerine devam etmesi beklenirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda üç temel politika faizinin 25 baz puan düşürüleceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Analistler, politika metni ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarından alınacak sinyallerin varlık fiyatlarının yönü üzerinde etkili olabileceğini belirterek, aynı zamanda gelecek dönem politikalara yönelik ipuçları aranacağını da ifade etti.
Bölgede açıklanan verilerin resesyon endişelerini beslemeye devam ettiğine dikkati çeken analistler, bu duruma ECB'nin nasıl yaklaşacağının yatırımcılar tarafından yakından takip edildiğini bildirdi.
Bölgede geçen hafta açıklanan verilere göre, Almanya'da enflasyon oranı, eylülde yüzde 1,6’ya geriledi. Böylece, ülkede yıllık enflasyon Ocak 2021'den beri en düşük seviyeye indi.
Bu gelişmelerle, cuma günü İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,19 , Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,85, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,48 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 0,68 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar haftaya karışık seyirle başladı.
Asya tarafında ise Hong Kong hariç alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, Japonya'da tatil nedeniyle işlem gerçekleşmiyor.
Asya'da gözler hafta sonu Çin Maliye Bakanının yaptığı brifinge çevrilirken, düzenlenen basın toplantısında, "piyasaları canlandırmaya yönelik somut adımların atılmaması" dikkati çekti. Buna karşın, gelecek dönemde piyasaların desteklenmeye devam edileceğinin vurgulanması bölgede risk iştahının güçlü kalmasına yardımcı oldu.
Çin Maliye Bakanı Lan Fo'an ve bakanlık yetkilileri, hükümetin kademeli bazı tedbirlerle mevcut politikaların uygulanmasını hızlandıracağını kaydetti.
Bakan Lan, merkezi hükümetin bütçesinde borçlanmaya ve açığı artırmaya "yer olduğuna" dikkati çekse de, büyük ölçekli bir harcama planından söz etmedi.
Ekonomiyi canlandırmak üzere farklı bütçe teşvikleri üzerinde çalıştıklarını belirten Lan, bunların neler ve ne miktarda olduğuna dair detay vermedi.
Bakanlık yetkilileri, yerel yönetimlerin borç problemlerini çözmek üzere daha fazla tahvil çıkarılacağını, borç tavanının yükseltilerek borç takasına olanak sağlanacağını duyurdu.
Analistler, Çinli yetkililerin önümüzdeki haftalarda gerçekleştirecekleri brifinglere odaklanması gerektiğini belirterek, yatırımcıların mali teşvik paketinin büyüklüğü söz konusu olduğunda çok daha sabırlı olmaları gerektiğini söyledi.
Öte yandan Çin'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 0,4 yükselirken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 2,8 geriledi.
Eylülde tüketici fiyatlarındaki durgunluk ve üretici fiyatlarındaki süregelen düşüşle deflasyon eğilimi hissedilmeye devam etti.
Enflasyonun temel göstergesi kabul edilen TÜFE, Şubat 2023'ten bu yana yüzde 1'in altında seyrederken, üretici fiyatlarında Ekim 2022'den bu yana kaydedilen gerileme eylülde de sürdü.
Kapanışa yakın Hong Kong'da Hang Seng endeksi 0,7 gerilerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,2 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,1 değer kazandı.
Yurt içinde cuma günü satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,98 değer kaybederek 8.876,22 puandan tamamladı.
Dolar/TL cuma günü yüzde 0,3 artışla 34,2834'ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışın hemen üzerinde 34,2870'ten işlem görüyor.
Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'de yetkililerin kademeli politika ayarlaması çerçevesinde enflasyonun daha da düşmesinin beklendiğini bildirdi.
IMF'den yapılan açıklamada, 27 Eylül'de Türkiye ile 4. madde konsültasyonunun tamamlandığı belirtildi.
Ekonomik tahminlere de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3, 2025'te yüzde 2,7, 2026'da yüzde 3,2, 2027'de yüzde 3,4, 2028'de yüzde 3,7 ve 2029'da yüzde 3,9 büyümesinin beklendiği belirtildi.
Analistler, bugün yurt içi ve yurt dışında veri gündeminin sakin olduğunu kaydederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.870 ve 8.710 puanın destek, 9.000 ve 9.165 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu bildirdi.
Kredi kartlarına savunma sanayii payı: Ayrıntılar belli oldu
Ekonomistler; ekonomi konusunda Harris'e Trump'tan daha fazla güveniyor
Goldman Sachs, Çin'in büyüme tahminini güncelledi
BofA: Çin tüketimi artıracak önlemleri 2025'te alacak
Bitcoin ETF'lerine geçen hafta ne kadar giriş oldu?