Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Dijital Türkiye Konferansı” bugün gerçekleşti. “Dönüşen Rekabette Yıkıcı Güç” temasıyla düzenlenen konferansta; yeni teknolojilerin küresel rekabete, üretim ve tedarik süreçlerine, iş yapış biçimleri ve insan kaynağına etkilerinin çok boyutlu bir perspektiften ele alınması amaçlandı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konferansta CNBC-e'nin sorularını yanıtladı. Konferansa ilişkin konuşan Turan şunları söyledi:
"Şirket rekabet koşullarını kendi lehine çevirmek için teknoloji yatırımı yapmak zorunda"
"Rekabeti dünya genelinde yoğun hissediyoruz. Dünyanın her tarafında yoğun rekabet yaşanıyor. Burada da teknoloji ön plana çıkıyor. Artık işimizin herhangi bir sürecini teknolojiyi koymadığımız zaman Türkiye olarak rekabet etme şansımız yok. Şirket rekabet koşullarını kendi lehine çevirmek için teknoloji yatırımı yapmak zorunda. KOBİ’ler, gelecekte var olmak için teknolojiye yatırım yapmalı. Şirketler gelecekte var olmasını istiyorsak mutlaka teknolojiye finansman kaynağı bulup yatırım yapmak zorundayız. Artık Türkiye'de teşvikleri belki de herkese değil rekabet gücünü artıracak şirketlere evirmemiz lazım. İkiz dönüşüme hazırlanan şirketlere daha fazla kaynak ayırmalıyız."
"Enflasyonla mücadelede taviz vermemeliyiz"
Ekonomiye yönelik değerledirme yapan Turan, "Faiz oranlarının düşmesi ve parasal genişleme bizim ekonomimizi olumlu etkiler. Enflasyonla mücadeleyi tek haneye düşürme konusunda taviz vermemeliyiz. Merkez Bankası aceleci davranmadan yılın son aylarında kasım veya aralıkta 250 baz puan indirim yapabilir diye düşünüyorum. 3 Ekim enflasyon verisinde reel faiz vereceğimiz düşüncesindeyim" dedi.
Türkiye'nin start-up ekosisteminde ilgi çekici olduğunu belirten Turan, "Bu iklimi yaratmamız lazım. Yetenekli insanların önünü açmamız lazım" dedi.
TÜSİAD Başkanı Turan: Vakit kaybetmenin bedeli ağır oldu
TÜSİAD: Seçimlerin ardından yapısal reformlara hızla odaklanmalıyız
TÜSİAD Başkanı Turan: Ekonomiyi biraz daha soğutmamız gerekiyor