TAİK Başkanı Murat Özyeğin, ABD’de düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında iyileşen ilişkilerin net çıktılarını gördüklerini belirterek; “Programın çalıştığının görülmesiyle birlikte çok yoğun ilgi oluştu. Portföyde yaşanan girişleri doğrudan yatırımlarda da görebilirsek, 2005-2007 döneminde 3 yılda ulaştığımız 90 milyar doları bulan doğrudan yatırıma erişebiliriz” dedi.
Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından bu sene 15’incisi düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı, New York’ta yatırımcılar tarafından son yıllarda gördüğü en yüksek ilgiye ulaştı. Türkiye’nin önceki para politikası uygulamaları döneminde sınırlı kalan katılım ve ilgi, para politikasının yansımaları ve uluslararası ilişkilerde yaşanan iyileşmenin etkisiyle önemli ölçüde arttı.
Citi’de ve Goldman Sachs’ta düzenlenen konferanslarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yatırımcılar ile bir araya geldi.
''TÜRKİYE SONUÇLAR ALMAYA BAŞLADI''
TAİK Başkanı Murat Özyeğin, Türkiye’nin ekonomisindeki iyileşme ve programın geldiği noktanın, toplantılara katılımı çok olumlu etkilediğini belirterek “Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı. Bir sene öncesine göre en büyük fark, geçen sene yaptığımız toplantılarda henüz başlangıç noktasındaydık. Bu sene ise çok güçlü ve somut çıktılarla geliyoruz. Geçen yılki toplantılara katılanlar da fark ediyor ki, her şeyde duruşumuz farklı” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile toplantıda bir araya geldiği CEO’lara bir Orta Vadeli Program sunumu yaptığını belirten Özyeğin, gerek portföy yatırımcıları ile yapılan toplantılarda gerekse OVP sunumunda yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgilerinin çok yüksek olduğunu gördük” dedi.
Özyeğin, “Türkiye’nin spreadleri 3 puan daraldı. Cari açığımız 57 milyar dolarlık zirvesinden 19 milyar dolara kadar geriledi. CDS’lerimiz geriledi. Türkiye 2003-2005 yılları arasında da buna benzer bir program uygulanmıştı. Bunu takiben 2005’te 25, 2006’da 30, 2007 yılında 32 milyar dolarlık doğrudan uluslararası sermaye girişi olmuştu. 3 yılda 90 milyar dolara ulaşan o dönemki sermaye girişinin bir benzerinin 2025-2027 döneminde gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.
Portföy yatırımcılarının Türkiye’nin istediği şekilde geldiğini aktaran Özyeğin, “En büyük beklentimiz, yatırımcıların talep ettikleri yapısal değişiklikleri de gerçekleştirerek portföy yatırımlarının sonunun doğrudan yatırıma bağlanması” diye konuştu.
Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşmeye de dikkat çeken Özyeğin, “Bunun en önemli boyutu ekonomide yaşanan değişim. Her anlamda, genele yayılmış bir iyimserlik var ilişkilerde. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın HIT 30’u anlattığı toplantıda da, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katıldığı toplantıda da 40’ar yatırımcı geldi. Enerji Bakanı’nın katıldığı toplantı Citi’de olmasına rağmen hem Goldman hem JP Morgan’dan temsilciler gelerek sorular yöneltti. Oldukça yüksek ilgi gördük” dedi.
''BÜYÜK MARKA TEMSİLCİLERİYLE YOĞUN GÖRÜŞÜYORUZ''
Rüzgarın Türkiye’nin tarafından estiğinin altını çizen Özyeğin, bankacılık sektörünün vadesiz Tier1 sermaye benzeri ihraçlarının geldiğini ve yatırımcıların büyük ilgi gösterdiğini, borç çevirme oranlarının yüzde 130’ların üzerine çıktığını da hatırlatarak, “Sadece New York temasları için değil. Birçok büyük markanın temsilcileri ile son bir aydır Türkiye’de de çok yoğun temaslarda bulunuyoruz” dedi.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkide şu aşamada sorunlu alanların parka alındığını, pozitif ajandaya odaklanıldığını da belirten Özyeğin, “Bilindiği gibi simge haline gelmiş bir 100 milyar dolarlık ticaret hedefimiz var. Ancak biz bunu daha ulaşılabilir kılmak adına ilk etapta 75 milyar dolarlık bir ara hedef koymak istiyoruz. 2013 yılında BCG’nin hazırladığı bir rapor var. Bu raporun güncellenmesi için çalışıyoruz. Tamamen kendi akademik çalışmalarını yaparak ticaretin iki ülke arasında en hızlı büyüyebileceği sektör ve alanları analiz ediyorlar. Büyük olasılıkla gelecek yıl başlarında açıklanacak. Önceki raporda altı çizilen sektörlerde ticaretin gerçekten de 4-5 katına çıktığını görüyoruz” dedi.
Özyeğin, bu sektörler arasında mobilya, mücevherat, elektronik gibi alanların olduğunu, bu alanların daha da artmasının mümkün olduğunu aktardı.
ETKİNLİK YABANCI YATIRIMCILARDAN İLGİ GÖRDÜ
Türkiye, içinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarının da bulunduğu haftada 6 bakan ile New York’ta bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, ekonomi yönetimini temsilen temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da New York temaslarında yer aldı.
3 gün boyunca süren temaslarda düzenlenen 6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördü.
Etkinliklerin arasında en öne çıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı şirketlerin üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantıydı.
TAİK Başkanı Murat Özyeğin, “ABD’li yöneticilerin tümünün söz alarak beklentilerini dile getirdiği, çok verimli bir toplantı oldu” derken, toplantının sonunda ekonomi yönetimi içinde yer alan 4 bakanın da söz alarak soruları yanıtladıklarını ifade etti.
Toplantıya Türk iş dünyasının ABD ile iş yapan ve TAİK üyesi olan önde gelen şirketleri de yönetim kurulu başkanı ve CEO düzeyinde katılım gerçekleştirdi.
Özyeğin, toplantıya dönük olarak şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı, toplantıda Orta Vadeli Program’a olan desteğini çok açık şekilde dile getirdi. Toplantı, uluslararası yatırımcıların dile getirdiği sorunlar ile ilgili olarak da bakanlar ile iletişim kurulmasına vesile oldu.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplantı kapsamında yaptığı konuşmada;
“2025 yılında enflasyonda baz etkisinin ötesinde belirgin ve kalıcı bir düşüş gerçekleşecek. 2025 yılında negatif mali etki olacak. Harcama disiplini ve kayıt dışılıkla mücadele, sıkı maliye politikalarının odak noktası olacak; yeni ilave vergiler getirilmesi planlanmıyor” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Türkiye’nin cari açığı 57 milyar dolardan 19 milyar dolara gerilerken aynı zamanda küresel ticaretteki payı hem mal hem de hizmet ihracatında artış gösterdi. Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesi ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği düzenlemeleri sayesinde küresel ekonomiye tam entegre olurken, küresel ticaretteki dönüşüme paralel olarak dijital ekonomi ve yeşil ekonomik dönüşüme odaklanıyor. Bu alandaki çalışmaları destekliyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan ise, “Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci enflasyonun öngörüler doğrultusunda düşürülmesi için sıkı parasal duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadelerini paylaştı.