Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Hırslı çalışanlar, kariyerlerinin başlarında nasıl ilerleyecekleri konusunda çok fazla tavsiye alırlar. ‘Patronunuza işe bağlı olduğunuzu göstermek için ofise ilk gelenlerden ve en son ayrılanlardan biri olun’ tavsiyesi de sıklıkla verilir.
Ancak Brianna Doe aynı görüşte değil. CNBC’nin haberine göre bir pazarlama uzmanı kariyerine yaklaşık on yıl önce başladığında, "motivasyona sahip olduğunu ve şirket içinde büyümek istediğini göstermek için" sık sık ofise erken geldiğini ve uzun saatler çalıştığını söylüyor.
Doe, yöneticisine ve departmanının dışındaki insanlara daha fazlasını yapabileceğini göstermek için hevesli olduğunu, bunun içinse ofise ilk giren ve ofisten son çıkan kişi olmaya çalıştığını belirtiyor.
Artık kendi pazarlama ajansı olan Verbatim’i yöneten Doe kariyerinin bu ilk dönemleriyle ilgili, “Hayatımda herhangi bir iş-yaşam dengesi yoktu” diyor. Doe ofiste kalmayla ilgili ise, “Bunun modası geçmiş bir yaklaşım olduğuna inanıyorum. Özellikle de sınırları belirleme ve zihinsel sağlığınıza öncelik verme konusunda yeni bir çağı başlattığımız göz önünde bulundurulursa” ifadelerine yer verdi.
30 yıllık işe alım tecrübesi olan ResumeBuilder’ın Baş Kariyer Danışmanı Stacie Haller da aynı fikirde. Haller, “Bana kalırsa insanlar artık, günde sekiz saat ofiste oturuyor olmanızın mutlaka üretken bir çalışan olduğunuz anlamına gelmediğini bilecek kadar durumun farkındalar” açıklamasında bulundu.
Kariyerinizde ilerlemek için daha iyi bir yol
Mesleğiniz için heyecanlı olduğunuzu ve ilerlemek istediğinizi göstermek için zamanınızı daha iyi kullanabileceğini başka yollar da bulunuyor.
Haller, “İlişkiler kurun, bir mentor edinin, ekibinizi tanıyın. Başarılı insanları gözlemleyin, nasıl çalıştıklarını ve faaliyet gösterdiklerini izleyin ve tavsiye isteyin” önerilerinde bulunuyor.
Haller, özellikle Z kuşağı çalışanlarının, yıllar sonra kendilerine yardımcı olabilecek iş ilişkileri kurmaya öncelik vermek için iyi bir konumda olduğunu söylüyor: "Ofiste yapmanız gereken şey bu. Çalışkan olduğunuza inanmaları için erken gitmeye ve geç saatlere kadar ofiste kalmaya odaklanmayın. Bu işe yaramayacaktır."
Ancak bu mesajın bulunduğunuz şirketin en tepesinden gelmesi de gerekiyor. Doe patronların bir çalışanının neleri başardığına veya hırslarını nasıl ifade ettiğine odaklanmak yerine masasında ne kadar zaman geçirdiğine odaklanması halinde beklentilerini yeniden değerlendirmesi gerekeceğine inanıyor.
Doe, “Yeni çalışanınız harika bir iş çıkarıyorsa, sizden daha fazla fırsat vermenizi istiyorsa ve farklı projelerde yer almak istiyorsa bu ofiste sizden daha sonra kalan birinden daha fazla şey ifade etmelidir” diyor.
Haller ise ne zaman ofise gidiş ve ofisten ayrılma zamanları konusunda ekip liderini takip etmenin önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Haller, “İşyeri kültürüne bağlı kalın: Zamanında ofiste olun, geç kalmayın, toplantıları kaçırmayın ve saçma sapan mazeretleriniz olmasın” uyarısında bulundu.
Kariyer uzmanı, “Herkes saat 8:30’dan 6’ya kadar oradaysa siz de 8:30’dan 6’ya kadar orada olun. Ama sadece kendinizi başka bir kişiye göstermek için 7’de çıkıyorsanız bu biraz çılgınca bir harekettir” ifadelerine yer verdi.
BofA’dan genç yöneticilere uyarı: Üstlerinizi ihbar edin
Çalışanların en büyük korkusu resesyon
Y ve Z kuşağı finansal anlamda zor durumda