Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Commerzbank Gelişmekte olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, para politikasının ancak faiz oranının gerçek enflasyon oranına göre yüksekse işe yarayacağını belirterek bu durumun yıl sonunda belli olacağını söyledi. Enflasyon beklentilerinin yerleşik olduğunu belirten Ghose, mevcut büyümede beklenen yavaşlamanın enflasyon sorununu çözüme kavuşturamayacağı tahmin edildiğini ve ekonomide soğumanın gerçekleşmesi gerektiğini açıkaldı. Ghose sorunun çözümü için "para politikasının gecikme etkilerinin işe yaraması ve enflasyon oranının düşmesi için sadece bir yıl değil, biraz daha uzun bir süre boyunca sıfıra yakin büyüme gerekiyor" dedi.
Commerzbank Gelişmekte olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, Bloomberg HT'den Ceren Dilekçi Köseoğlu'nun sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye son dönemde girişlerin çok güçlü olduğunu kaydeden Ghose, yılsonunda Dolar/TL kurunda 35 seviyesindeki beklentilerini koruduklarını belirtti.
Piyasada yılsonu enflasyon beklentilerinin yüzde 40-50 bandında olduğunu hatırlatan Ghose, sözlerini soyle sürdürdü: "Enflasyonun yaklaşık yüzde 40 ila 50 arasına inmesine yardımcı olacak güçlü bir baz etkisi var. Aylık fiyat değişim oranlarının da yavaşlaması muhtemel çünkü küresel olarak enflasyon baskısının ortadan kalktığını görebiliyoruz. Para politikası için gerçek enflasyon oranının yüzde 40 mı yoksa yüzde 50'ye mi yakın olduğu konusu çok önemli bir test olacak. Farklı ölçümler kullanabiliriz örneğin İstanbul yaşam maliyeti endeksi bize farklı cevaplar verebilir ve yüzde 50'lik politika faizi oranı, düşük beklentiler açısından yeterli olabilir ancak altta yatan enflasyon daha yüksekse o kadar yeterli değildir. Gerçek hayatta, para politikası ancak faiz oranınız gerçek enflasyon oranına göre yüksekse işe yarayacaktır. Dolayısıyla bu, cevabını bilmediğimiz ancak bu yılın sonlarına doğru öğrenmeyi beklediğimiz çok önemli bir test."
”Ekonomi çok daha fazla soğuyana kadar enflasyon sorununun çözüleceğini sanmıyorum”
Çoğu analistin hem bu yıl, hem de gelecek yıl için yüzde 4'ten daha az bir büyüme öngördüğünü kaydeden Ghose'a göre, bu oran hem kendi tahminlerinin, hem de trend büyümenin biraz altında kalıyor. Ghose'a göre, Türkiye'de enflasyon sorununun ne kadar köklü olduğu, enflasyon beklentilerinin ne kadar yerleşik olduğu göz önüne alındığında, bu kadar yavaşlamanın uzun vadeli enflasyon sorununu çözeceğine inanmak zor.
Commerzbank Kıdemli Ekonomisti sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bizim tahminimiz, para politikasının gecikme etkilerinin işe yaraması ve enflasyon oranının düşmesi için sadece bir yıl değil, biraz daha uzun bir süre boyunca sıfıra yakin büyüme gerekiyor. Çünkü enflasyon hedeflemesi sürecinden, diyelim ki %20'lik bir enflasyon oranına ulaştığınızda çıkarsanız, geldiğimiz nokta göz önüne alındığında %20 o zaman çok iyi bir başarı gibi görünecektir. Ancak ne yazık ki, para politikası ve enflasyon hedeflemesinin gerçekliği, gerçek düzeltmeye ulaşmadan önce herhangi bir zamanda durursanız, işlerin oradan yeniden hızlanması riskidir. Dolayısıyla evet, ekonomi şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla soğuyana kadar enflasyon sorunun çözülebileceğini düşünmüyorum."
TCMB’den ilk çeyrekte 250 baz puan indirim beklentisi
Maliye politikasının para politikasına yardımcı olduğu konusunda şüpheleri olduğunu bildiren Ghose, asgari ücret, emekli maaşları artışları gibi reformları yaparken hükümetin mutlak harcamalarını kısması gerektiğini soyledi.
Erken faiz indirimi riski görmediğini kaydeden Ghose, konuya ilişkin su açıklamaları yaptı: "Merkez Bankası yönetiminin medyaya neden erken faiz indiriminin tavsiye edilmediğini tartışmak zorunda kalması bile bence tuhaf çünkü Türkiye'de enflasyon hedeflemesinin tarihine ve şu anda bunu elde etmek için ele geçen altın fırsata bakın. Altta yatan enflasyon oranı gibi pek çok bilinmeyen var. Eğer gerçek enflasyon oranı yüksekse, para politikası duruşu enflasyonu kademeli olarak aşağı çekmeye devam edecek kadar sıkı hale gelene kadar yüzde 50 baz oranı çok daha uzun süre korumamız gerekecektir. Dolayısıyla henüz bunları görmedik ve açıkçası yatırımcılardan ya da diğer politika yapıcılardan merkez bankasının faizleri düşürmeye başlayıp başlamaması gerektiği konusunda bir soru gelmemeli.
2025 ilk çeyrek sonuna kadar yaklaşık 250 baz puan indirim bekliyorum ama umarım bunu bile yapmazlar. Enflasyon oranı ikna edici bir şekilde düşmeye devam ettikçe, reel faiz oranını sadece buna paralel olarak düşürerek bunu yansıtmalıdırlar. Bu tür bir gecikme, Türkiye'nin enflasyon hedefini ıskalama geçmişi ve enflasyon beklentilerinin ne kadar değişken olduğu nedeniyle, faizleri düşürürken eğrinin önünde olmaya çalışmamaları ve eğrinin biraz gerisinde olmaları iyi olurdu. Bu, uluslararası yatırımcılara çok fazla güven aşılayacaktır."
PPK özeti yayımlandı: Para politikası sıkılaştırılabilir
Bankacılık sektörünün kârı 314 milyar TL'yi aştı
Piyasalarda gün ortası (30/07/2024)