FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD Merkez Bankası (FED) politika faizlerini yirmi yılı aşkın bir sürenin en yüksek seviyesinde tutuyor. Enflasyonsa tüketicileri etkilemeye devam ediyor. ABD’nin büyük bankaları da tüketicilere sağladığı kredilerin riskleriyle yüzleşmeye hazırlanıyor.
İkinci çeyrekte JPMorgan Chase, Bank of America, Citigroup ve Wells Fargo bir önceki çeyreğe göre kredi kayıpları için karşılıklarını artırdı. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu karşılıklar, finansal kuruluşların, ticari gayrimenkul kredileri gibi, gecikmiş veya şüpheli alacaklar ve krediler dahil olmak üzere kredi riskinden kaynaklanan olası kayıpları karşılamak için kenara ayırdıkları paradır.
Quartz’ın haberine göre JPMorgan ikinci çeyrekte kredi kayıpları için 3,05 milyar dolar ayırdı. BofA’nın ayırdığı miktar 1,5 milyar dolardı. Citi’nin kredi kayıpları için ayırdığı karşılık çeyrek sonunda toplam 21,8 milyar dolar olarak kayda geçti. Bu rakam bir önceki çeyrekte kredi rezervlerindeki artışın üç katından daha fazlaydı. Wells Fargo ise 1,24 milyar dolarlık karşılık ayırdı.
Söz konusu birikimler bankaların daha riskli bir ekonomik ortama hazırlandığını gösteriyor. Hem teminatlı hem de teminatsız krediler, ülkenin en büyük bankalarından bazıları için daha büyük kayıplar yaratabilir. New York FED tarafından yakın zamanda yapılan bir hane halkı borcu analizi, Amerikalıların tüketici kredileri, öğrenci kredileri ve mortgage’larda toplam 17,7 trilyon dolar borcu olduğunu ortaya koydu.
Amerikalıların pandemi dönemi tasarrufları tükendikçe ve kredileri daha fazla kullandıkça, kredi kartı borçları ve ardından temerrüt oranları da her geçen gün artıyor. TransUnion'a göre, kredi kartı bakiyeleri bu yılın ilk çeyreğinde 1,02 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Tüm kart sahibi bakiyelerinin toplam borcunun trilyon doları aştığı art arda ikinci çeyrek görüldü. Elbette ticari gayrimenkul kredileri de güvencesiz bir konumda kalmayı sürdürüyor.
Zacks Investment Management'ta Müşteri Portföy Yöneticisi Brian Mulberry, "Hâlâ Kovid döneminden çıkıyoruz ve esas olarak bankacılık ve tüketicinin sağlığı söz konusu olduğunda, her şey tüketiciye uygulanan teşviklerle alakalıydı" dedi.
Ancak Wall Street bankaları için önümüzdeki aylar sorunlu geçebilir.
Fitch Ratings'in Finansal Kurumlar Grubu Kıdemli Yöneticisi Mark Narron, "Herhangi bir çeyrekte gördüğünüz karşılıklar, son üç ayın kredi kalitesini yansıtmak zorunda değil. Bankaların gelecekte ne olmasını beklediklerini yansıtıyor" dedi.
Narron, “Bu biraz ilginç, çünkü tarihsel olarak, krediler kötüye gitmeye başladığında karşılıkların artacağı bir sistemden, makroekonomik tahminlerin gerçekten provizyonu yönlendirdiği bir sisteme geçtik” ifadelerine yer verdi.
Finans uzmanı bankların yakın vadede ekonomik büyümenin başlamasını, daha yüksek işsizlik oranlarını ve bu yılın eylül ve aralık aylarında FED’in iki faiz indirimi gerçekleştireceğini öngördüğünü söyledi. Dolayısıyla bu yılın sonu daha fazla temerrüt ve iflas anlamına gelebilir.
Citi CFO’su Mark Mason bu endişelerin düşük gelirli tüketicilerde yoğunlaştığını, zira pandemiden bu yana tüketici tasarruflarının azaldığını söyledi.
Mason, bu ayın başlarında analistlerle yaptığı bir görüşmede, "Genel olarak dirençli bir ABD tüketicisi görmeye devam ediyor. Ancak aynı zamanda kredi puanı ve gelir bandında performans ve davranışta bir farklılık görmeye devam ediyoruz" dedi.
Wells Fargo'dan dikkat çeken dolar/TL ve enflasyon tahmini