Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, yılın ilk yarısında Türk bankacılık sektörünün; ekonomik belirsizlikler ve küresel makroekonomik gelişmelerin etkisiyle nispeten zorlu bir dönem geçirdiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikaları, enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrarı sağlama çabalarının sektörü doğrudan etkilediğini söyleyen Güney, uygulanan sıkı para politikası doğrultusunda faiz oranlarındaki değişimlerin mevduat getirileri, kredi maliyetleri ve tüketici talebi üzerinde belirgin etkileri olduğunu, enflasyon hedeflerine ulaşmak için atılan bu adımların kredi büyümesini ve sektörün karlılığını sınırladığını anlattı.
Sıkı para politikalarının etkisiyle iç talepteki yavaşlamanın tüketici kredileri ve kredi kartı harcamalarında ivme kaybına neden olduğunu, bunun neticesinde banka bilançolarında aktiflerin içerisindeki kredilerin payının düştüğünü belirtti.
Güney, son zamanlarda yapılan düzenlemeler ve sıkı para politikası uygulamasının bankacılık sektörü üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yarattığını, bankaların, yeni faiz ortamına uyum sağlamak için stratejik kararlar alırken, aynı zamanda risk yönetimini de güçlendirdiğini söyledi.
"TL cazibesini koruyacak"
Türk Eximbank Genel Müdürü Güney, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikasının yılın geri kalanında devam etmesi neticesinde TL'nin cazibesini korumasını beklediklerini ifade ederek, geçen 3 yıllık dönemde döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar ve TL'de yaşanan değer kayıplarının enflasyonu yukarı yönde etkileyerek belirsizlikleri artırdığını, bunun yansıması olarak tüketici beklentilerinde ve firmaların fiyatlama davranışlarında bozulmalar yaşandığını, enflasyon ortamında tasarruf ve gelirleri korumak amacıyla döviz talebinin arttığını, döviz talebinin artmasının TL'nin değer kaybını hızlandırırken enflasyon üzerinde baskı oluşturarak bir kısır döngüye yol açtığını söyledi.
10 milyar doları aşkın kredi
Güney, yılın ilk yarısında ihracatçılara 10,5 milyar dolar kredi desteği sunduklarını belirterek, şunları söyledi: "Aktiflerimizin yaklaşık yüzde 90'ını krediler oluşturmaktadır. Bu oran, bankamızın kaynaklarını ihracata, dolayısıyla yatırıma, üretime ve istihdama etkin bir şekilde aktardığımızı göstermektedir. Yüksek kredi hacmimize rağmen takipteki kredi oranımız sektör ortalamasının oldukça altında yüzde 0,10 gerçekleşmiştir. Sağlıklı bilanço yapımız ihracatçılarımıza uygun maliyetli finansman sağlamak için uluslararası piyasalardan kaynak temininde en önemli faktördür.
Öte yandan, ülkemizin en büyük alacak sigortası kuruluşu olarak ihracatçılarımızın vadeli satışlarını ticari ve politik risklere karşı sigortalıyoruz. Pandemi süreci ve sonrasında dünyada yaşanan zorlu ticari ve siyasi koşullarda Eximbank ihracat alacak sigortası ihracatçılarımız için önemli bir güvence sağlamıştır. 2024 yılının ilk yarısında ihracatçılarımızın 11,7 milyar dolar tutarındaki vadeli ihracat alacağını sigortaladık."
4,3 milyar dolarlık dış finansman
Geçen yıl yurt dışı sermaye piyasaları ve finansal kuruluşlardan toplam 4,3 milyar dolar tutarında kaynak sağlandığını, bu kaynağın 1,3 milyar dolarlık kısmının sürdürülebilirlik kapsamında ihracatçılara kullandırılmak üzere temin edildiğini dile getiren Güney, bu yılın ilk 6 ayında bu kapsamda toplam 4,6 milyar dolar tutarında fon sağlandığını, yılın geri kalan döneminde Japon İhracat ve Yatırım Sigorta Kuruluşu (NEXI) ve MIGA (Multilateral Investment Guarantee Agency) garantileri ile yurt dışından fon sağlamayı planladıklarını kaydetti.
Eximbank'tan iş birliğine yönelik yeni mutabakat zaptı
Türk Eximbank'tan 1 milyar euroluk kredi anlaşması
Türk Eximbank'tan 728 milyon dolarlık kaynak