Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş dünyasına yeni katılan Z kuşağı bir işe yerleşebilme konusunda beklenmedik zorluklarla karşı karşıya. Teknolojiye meraklı, yenilikçi ve iyi eğitimli olmalarına rağmen iş arayan gençler kendilerini dezavantajlı hissediyor. Üstelik Societe US’in haberine göre tüm sorun Z kuşağının kendi hatasından kaynaklanmıyor. Haberde işverenlerin neden Z kuşağı çalışanları tercih etmediğine maddeler halinde açıklanıyor:
Tecrübesizlik
Pek çok Z Kuşağı üyesi doğrudan kazançlı bir kariyere atılmayı tercih ediyor. Öğrenci kredisi ile uğraşmaktan kaçınıp, başlangıçtan itibaren değerli yaşam deneyimi kazanmayı seçiyorlar. Ne yazık ki, okulu yeni bitirdiklerinde sınırlı profesyonel deneyime sahip olmaları iş arama süreçlerini kolaylaştırmıyor. İşverenlerse genellikle kanıtlanmış bir geçmişe sahip adayları tercih ediyor.
Teknolojiye aşırı önem verme
Teknoloji meraklısı olmak, sağlıklı bir gelecek kariyeri için önemlidir. Ancak Z kuşağının teknolojiye olan takıntısı bir dezavantaj olabilir. Çalışma hayatının en önemli yönlerinden biri işbirliği ve ekip çalışmasıdır. Bu nedenle çoğu işveren, güçlü kişilerarası becerilere ve yüz yüze iletişim becerisine sahip adaylar arar.
Gerçekçi olmayan maaş beklentileri
Z kuşağının hırsı ve genç yaşlardan itibaren finansal bağımsızlığa ulaşma hedefler takdire değer. Ancak gençler genellikle yüksek maaş beklentisiyle istihdam piyasasına giriyor. Akranları sosyal medya platformlarından milyonlarca dolar kazanırken gençlerin giriş seviyesi pozisyonları talep ettikleri yüksek maaşlar işverenlerin ölçülerini aşıyor.
İş değiştirmeye yatkınlık
Z kuşağı genellikle yüksek kazançlı ek işler yürütmeleriyle tanınıyor. Önceki nesiller gibi tek bir kariyer yolu tercih etmek yerine birden fazla işte çalışıyor. Bu da Z kuşağının bir meslekten diğerine geçme olasılığını artırıyor ve işverenleri temkinli hale getiriyor. Zira bu işverenlerin uzun vadeli bağlılık talepleriyle aynı doğrultuda değil.
Disiplinsizlik
Birçok işveren, Z kuşağının iş dünyasını yeterince ciddiye almadığını söylüyor. İşverenler gençlerin işe başlamalarından ilk birkaç hafta sonrasında işten çıkarıldığını da belirtiyor. Bu nesildeki çalışanların çoğu iş dünyasına pandemi sırasında adım attı ve uzaktan çalıştı. Bu da profesyonel olarak çalışma yeteneklerini etkiliyor olabilir.
Zayıf mülakat yetenekleri
Z kuşağı, teknik becerilerinin onlara rehberlik etmek için yeterli olacağını inanıyor. Dolayısıyla mülakatların ciddiye alınmaması gerektiğine dair yaygın bir inanç var. İş dünyası ise çok daha fazla beceri seti gerekiyor. Bazı işverenler gençlerin kendilerini mülakatlarda yetersiz performans gösterdiğini düşünüyor.
Zayıf dil bilgisi becerileri
Z kuşağının, büyük ölçüde sosyal medya alışkanlıkları nedeniyle kendilerine ait bir dili olduğu biliniyor. Kariyerlerine yeni başlayan bireylerinse profesyonel dünyada yollarını bulmalı ve yeni terminolojiye ve iletişim yollarına uyum sağlamaları gerekiyor. Bu Z kuşağında kaybolmuş gibi yetenek gibi görünüyor.
Aşırı hassaslık
Gençlerin modern dünyada öne çıkan çeşitli konulara karşı artan hassasiyeti işverenleri Z kuşağı ile çalışma konusunda endişelendiriyor. Örneğin gençlerin cinsiyetçilik gibi konularda yanlış terminolojiye aşırı bir hassasiyeti var. Bu da gergin ve rahatsız edici bir çalışma ortamı yaratabilir.
Artan rekabet
İstihdam piyasası oldukça rekabetçi ve Z kuşağı, önceki nesillerden daha deneyimli adaylarla rekabet ediyor. Bu da öne çıkmalarını çok daha zor hale getiriyor. Teknolojide öncü olsalar da birçok eski neslin sahip olduğu geniş beceri setinden yoksunlar. Bu yüzden işverenlerin ilk tercihi olamıyorlar.
Uzaktan çalışma tercihleri
Kariyerlerine pandeminin zirvesinde başlayan birçok Z kuşağı, uzaktan çalışmayı benimsedi ve yüz yüze çalışma gerektiren pozisyonları tercih etmeme eğiliminde. Tüm sektörler veya şirketler bu tür bir esneklik sunmaya hazır veya istekli değil. Bu da daha az iş fırsatı anlamına geliyor.
İş ağı eksikliği
İş arama sürecinin en önemli yönlerinden birisi de bir iş ağı oluşturmaktır. Z kuşağının dijital etkileşimlere olan aşırı güveni güçlü profesyonel ağlar kurabilme yeteneklerini engelleyebilir. Birçok Z kuşağı üyesi LinkedIn gibi profesyonel sitelere yönelmeye hazır olsa da gençlerin iş piyasasına girmek için genellikle profesyonel ağ eksikliğine maruz kaldığı görülebiliyor.
İşbirliği yapamama
Z kuşağı eşitlik ve kapsayıcılık gibi kendi nesillerini etkileyen ve çığır açıcı küresel trendlere yatırım yapıyor. İşverenlerse bu yeni neslin daha eski nesillerle nasıl iletişim kuracağı konusunda temkinli olabilir. Gençlerin tutkuları ve coşkuları takdire şayan olsa da bu tavırları istihdam edilmelerini zorlaştırabilir.
Terfi hırsı
Bazı işverenler Z kuşağını gerekli deneyimi veya sadakati göstermeden meslekte hızlı bir şekilde ilerlemekle ve avantajlar beklemekle suçluyor. Z kuşağının zamanından önce terfi istemeleri eğilimi ise şirket kültürlerinin gelişmesi gerektiği yönündeki sosyal medya trendlerinden kaynaklanıyor.
Sosyal medya ayak izi
Z kuşağı sosyal medya konusunda bilgilidir ve kendilerine sunulan birden fazla platformda yollarını bulabilirler. Günümüz dünyası samimiyetin ve gerçeğin paylaşma benimseniyor. Ancak dikkatsiz veya tartışmalı açıklamaların yer aldığı bir sosyal medya kimliği, işe alım süreçlerinde adayların işe alınmasını engelleyebilir.
Pozisyonlarındaki esneklik eksikliği
Z kuşağı adayları genellikle kariyer yolları hakkında belirli fikirlere sahiptir. Hedefleriyle tam olarak uyuşmayan pozisyonlarda başlamak istemeyebilirler. İşyerinde değişime değer veren ve teşvik eden bir neslin parçası olsalar da bu tutum kendini aşırı önemseyen bir çalışan kimliğinin yaratılmasına yol açabilir. Dolayısıyla kendilerinden istenenler konusunda esnekliğe pek fazla uyumlu değillerdir
Ekonomik belirsizlik
Özellikle pandemi sonrası ekonomik ortam, şirketler maliyetleri düşürdükçe ve şirketler işgücü yapılarını düzene soktukça daha az giriş seviyesi pozisyonuna yer açıldı. Şirketler yeni mezun olanlara göre belirli iş tecrübesine sahip adayları tercih etme eğilimi gösteriyor.
Yüz yüze becerilerdeki yetersizlik
İşverenler, Z kuşağı çalışan adaylarının Facetime’da çok fazla zaman geçirdiğine ve yeterince yüz yüze tecrübe kazanamadığına inanıyor. Bu da işyeri iletişimini zorlaştırıyor. Sosyal etkileşim eksikliği, yüz yüze iletişim sırasında paylaşılan ipuçlarının zayıf bir şekilde anlaşılmasına yol açabilir. Bu da çalışan eğitim sürelerini gereğinden fazla karmaşık ve uzun hale getirir.
İşyeri kültürünü yanlış anlama
Z kuşağının işyeri kültürüne ilişkin beklentileri ile gerçeklik arasında bir kopukluk olabilir. Bu da işe alım sürecinde uyumsuzluğa yol açabilir. Tüm işyerleri, Z kuşağının elzem olarak gördüğü çeşitlilik ve kapsayıcılık imkanlarını sunmuyor. Gerçek şu ki, uzun süredir meslek hayatına devam eden çalışanlar Z kuşağının beklediği kalıba uymayabilir. Üstelik uymasını beklemek de pek gerçekçi değildir.
İşveren önyargıları
Bazı işverenler Z kuşağının işyeri normlarından, bağlılıktan veya anlayıştan yoksun olduklarına inanıyor ve genç çalışanlara karşı önyargılı davranabiliyor. Z kuşağının pandemi sonucu iş hayatına uzaktan çalışma ile başlaması kendi hatalarından kaynaklanmıyor. Ancak gençlerin bazı becerilerden yoksun olduğuna inanan birçok işveren onlara bir şans vermeye hazır değil.
Modası geçmiş işe alım uygulamaları
Geleneksel işe alım uygulamaları, modern, dijital öncelikli iş arama yöntemlerine daha fazla uyum sağlayan Z kuşağına etkili bir şekilde ulaşamayabilir veya hitap etmeyebilir. Z kuşağı önceki nesillere göre daha az sabırlı ve uzun işe alım süreçlerine bağlı kalmaya hazırlıksız olabilir. Bu da geleneksel işe alım süreçlerinin Z kuşağı için modası geçmiş görünmesine sebep oluyor. Birçok işletme ise doğru da olsa yanlış da olsa işe alım için bu standart süreçleri uyguluyor.
Gençler evden çalışarak dolgun maaş almak istiyor!
Çarpıcı rapor: Z kuşağı daha hızlı yaşlanıyor!
Z kuşağı, Y kuşağına göre ekonomik açıdan daha zor durumda