FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Tarihi araştırmalar ve antik kaynaklar, Mansa Musa’nın insanlık tarihinin en zengin kişisi olduğuna işaret ediyor. Bugün dünyanın en zenginleri olarak kabul edilen isimlerin ise Musa'nın servetine henüz yaklaşamadıkları görülüyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, tüm kaynaklar, Mansa Musa'nın şimdiye kadar yaşamış en zengin kişi olduğunu gösteriyor; Musa’nın enflasyona göre düzeltilmiş yaklaşık 400 milyar dolarlık kişisel net serveti, dünya tarihinde zenginliğiyle bilinen herkesi gölgede bırakıyor. Musa’nın zenginliği, bugünkü gibi itibari para değil, esas olarak altın ve varlıklardan oluşuyor.
Gelmiş geçmiş en zengin kişi
ABD’li yatırımcı ve yazar Steve Burns, New Trader U’da yer alan makalesinde, insanlık tarihinin en zengin kişisi olarak kabul edilen Mansa Musa’nın servetine daha yakından bakıyor. Tarihçilerin çağlar boyunca sayısız zengin insanla karşılaştığını söyleyen Burns, ancak bir kişinin diğerlerine kıyasla daha da öne çıktığını söylüyor.
Bu kişinin 14. yüzyılda Mali İmparatorluğu Hükümdarı Mansa Musa olduğunu belirten Burns, Musa’nın zenginliğinin, tüm nesillerin hayal gücünü harekete geçiren detaylar barındırdığını belirtiyor.
Mansa Musa, Elon Musk'tan daha mı zengindi?
Bunu daha iyi anlamak için Mansa Musa'nın servetini, bazı tanınmış modern milyarderlerle karşılaştırmak gerekiyor. Amazon'un kurucusu Jeff Bezos ile Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk, farklı zamanlarda dünyanın en zengin insanı unvanını taşımışlardı.
Temmuz 2021'de Jeff Bezos'un servetinin net değeri, Amazon'un en yüksek fiyatıyla 211 milyar doların üzerine çıktı. 2021'de Musk'ın net serveti ise yaklaşık 340 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar, Mansa Musa'nın tahmini servetine yakın ancak ondan daha yüksek değil. Musk'un serveti öncelikle halka açık Tesla hisseleri ve özel SpaceX hisse sahipliğiyle değerleniyor. Bu karşılaştırma Mansa Musa'nın servetinin olağanüstü boyutunu da gösteriyor.
Nasıl bu kadar zengin olabilidi?
Mansa Musa'nın servetinin büyüklüğünü anlamak için öncelikle onun hızlı bir şekilde öne çıkmasına neden olan koşulları derinlemesine incelemek gerekiyor. Batı Afrika'da yer alan Mali, öncelikle bol doğal kaynakları nedeniyle zamanının en zengin imparatorluklarından biriydi. Bu kaynaklar arasında 14. yüzyılın değerli malları olan altın ve tuz da vardı. Mali'nin hükümdarı olarak Mansa Musa, bu kaynaklar üzerinde doğrudan kontrole sahipti ve bunları benzersiz bir servet biriktirmek için kullandı.
Peki Mansa Musa ne kadar zengindi? Ekonomik sistemler ve para değerleri zamanla geliştiği için servetine kesin bir rakam vermek zor olsa da, birçok tarihçi Mansa Musa'nın servetinin bugün 400 milyar dolardan fazla bir değere sahip olacağını tahmin ediyor. Bu şaşırtıcı miktar onu zamanının en zengin insanı ve tarihin en zengin insanı yapıyor.
Hac yolculuğu ve enflasyon
Mansa Musa'nın eşsiz zenginliğini, etrafındaki dünyayı şekillendirmek için nasıl kullandığına da bakmak gerekiyor. Musa’nın harcamalarının en ikonik örneklerinden biri, 1324 yılında Mekke'ye yaptığı efsanevi hac yolculuğu. Hac olarak bilinen ve dini bir görev olan bu yolculuğu, Mansa Musa’nın tamamen farklı bir düzeye taşıdığı görülüyor.
Musa’ya bu yolculukta askerler ve mahkeme görevlilerinin dahil olduğu 60.000 kişilik bir kervanın eşlik ettiği kaydediliyor. Mansa Musa ayrıca her biri 4 pound altın taşıyan tahmini 12.000 hizmetçiyi de beraberinde götürüyor. Mansa Musa, Afrika kıtasını ve Arap Yarımadasını dolaşırken karşılaştığı insanlara cömertçe altın dağıtıyor. Cömertliği o kadar büyük oluyor ki bölge ekonomisini bozuyor ve ziyaret ettiği şehirlerde enflasyona yol açıyor.
Bu efsanevi yolculuk, Mansa Musa'nın tarihteki en zengin kişi olarak ününü daha da sağlamlaştırıyor. Bu, kayıtlı tarihte dolaşımdaki fazla altının bir bölgede enflasyona neden olduğu sadece birkaç olaydan biri. Bu, Musa’nın seyahatlerinde ne kadar altına sahip olduğunun da bir kanıtı.
Mansa Musa'nın zenginlikleri sadece altınla da sınırlı değil. Onun hükümdarlığı Mali İmparatorluğunun genişlemesine ve gelişen bir kültürün, ekonominin ve altyapının gelişmesine tanık oluyor. Onun liderliği altında imparatorluk, İslam dünyasının dört bir yanından bilim adamlarının ve sanatçıların ilgisini çeken bir öğrenim ve ilim merkezi haline geliyor. Özellikle Timbuktu şehri, ünlü Sankore Üniversitesi'ne ve binlerce el yazması ile dolu çok sayıda kütüphaneye ev sahipliği yapan hareketli bir metropol ve bir bilgi merkezi haline geliyor.
Fetihler ve sömürü
Mansa Musa'nın eğitime, kültüre ve dine olan bağlılığı Mali İmparatorluğu’nu ve dünyayı etkiliyor. Onun sanata ve öğrenmeye olan düşkünlüğü, Batı Afrika edebiyat geleneğinin daha sonra ortaya çıkmasına zemin hazırlamaya da yardımcı oluyor. Bu, gelmiş geçmiş en zengin insanın mirasının maddi zenginliğin çok ötesine geçtiğini gösteriyor.
Elbette, Mansa Musa'nın serveti hayret verici olmasına rağmen, bu servetin diğer toprakları ve halklarını fethetmek ve ardından mal satmak gibi geleneksel yöntemlere dayanan bir imparatorluk içinde biriktiğini hatırlamak önemli. Tarihçilerin her zaman farklı tarihsel dönemlerdeki zenginlik birikimini, daha geniş bağlamda değerlendirmesi gerekiyor. Antik çağda zenginlik askeri fetih ve sömürü yoluyla ele geçiriliyordu. Modern zenginlik ise, serbest piyasalarda işletmeler, ürünler ve hizmetler yaratan kapitalistler aracılığıyla biriktiriliyor. Bu farkın, belki de, o günle bugün arasındaki zenginlik farkının en önemli nedeni olarak kabul edilmesi gerekiyor.
En zengin Rus oligark mirasçısı kim?
Dünyanın en zengin şehirleri açıklandı
En zengin 10 kişi listesinde yeni isim
Son bir yılda dünyanın en zengin dördüncü milyarderi oldu
En yoksul ile en zengin ülkeler arasındaki uçurum artıyor
Dünyanın en zenginleri hangi sektörde? İşte büyük servetin kaynağı!