FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Son iki yıldır ekonomistlerin büyük bir bölümü ABD’de bir resesyon öngörüyordu. Bugüne kadar Amerikan ekonomisinde bu tür bir gerileme gerçekleşmedi. Araştırma firması Yardeni Researh’ün başındaki ünlü ekonomist Ed Yardeni Financial Times’taki yazısında “tıpkı Godot gibi” beklenen resesyonun da bir türlü ortaya çıkmadığını belirtiyor.
2024’ün başında ekonomistlerin bakış açısı oldukça iyimserdi. Birçok kişi karamsar bir resesyon tahmininden vazgeçti. Yine de bazıları enflasyonun düşüşünü devam ettirmesi halinde ABD Merkez Bankası’nın (FED) resesyondan kaçınmak için politika faizlerini birkaç kez düşürmek zorunda kalabileceğini tahmin ediyordu. Ancak Yardeni’ye göre bu tahmin de yanlış çıkacağa benziyor. Zira ekonomistler beklenenden uzun süre devam edecek yüksek faiz ortamı öngörülerini daha sık seslendirir hale geldi.
Gerçekten de iki yıl öncesine kadar bir resesyon beklemek mantıklıydı. FED politika faizlerini Mart 2022 ile Temmuz 2023 arasında %5,25’e kadar çıkarmıştı. Bu denli hızlı faiz artışlarının finansal sistemde bir şeyleri bozmasından korkuluyordu. Resesyona neden olabilecek bir kredi daralmasının ortaya çıkması işten bile değildi. Yardeni’ye göre böyle bir durumda gerçekten de FED faiz oranlarını hızla düşürmek zorunda kalacaktı. Zira bu aynı zamanda 1960’larda bu yana para politikası döngülerinin çalışma şekliydi.
Ayrıca çok sayıda güvenilir piyasa göstergesi de resesyonun gelmekte olduğunu gösteriyordu. 2 yıllık ve 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri arasındaki getiri eğrisi 2022 yazında tersine döndü ve kısa vadeli getiriler uzun vadeli getirilerin üzerine çıktı. Bu geçmişteki resesyonların hemen öncesinde meydana gelen bir gelişmeydi. Öncü Ekonomik Göstergeler Endeksi, Aralık 2021'de rekor bir zirveye ulaştı ve nisan ayına kadar resesyonu işaret eden gösterge düşüşe geçti. Para arzının bir göstergesi olan reel M2 büyüme oranı Mayıs 2022’de yıllık bazda negatife döndü ve mart ayına kadar negatifte kaldı.
Yardeni tüm bu göstergeler nedeniyle ekonomistlerin ciddi bir yanılgıya düştüğünü belirtiyor:
Geçmişteki resesyonlar çoğunlukla kredi daralmalarından, yükselen petrol fiyatlarından veya patlayan spekülatif balonlardan kaynaklanıyordu. Ünlü ekonomiste göre getiri eğrisinin tersine dönmesi geçmişte olduğu gibi bu kez de bir finansal krizi doğru bir biçimde öngördü. Mart 2023’te bir bankacılık krizi yaşansa da bu çok kısa süreli oldu. Bir kredi sıkışıklığı oluşmadı, çünkü FED bankacılık sektörüne acil likidite tesis ederek krize hızlı bir şekilde yanıt verdi.
Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından petrol fiyatı yükseldi, ancak küresel arzın bolluğu ve zayıf küresel ekonomik büyüme fiyatları hızla düşürdü. Petrol fiyatları mart ayında İsrail ile Hamas arasındaki savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşeceği endişeleriyle tekrar yükseldi. Ancak bu yükseliş de kısa ömürlü oldu.
Ekonominin de ekonomistlerin beklediğinden daha dirençli olduğu ortaya çıktı. Zira tüketici harcamaları artmaya devam etti. Birçok hane halkı banka mevduatlarında ve para piyasası fonlarında görülen yüksek faizlerden yararlandı. Ayrıca birçokları da 2020 ve 2010’de rekor derecede düşük olan mortgage faiz oranlarıyla barınma maliyetlerini sabitlemişti.
Yardeni’ye göre en önemlisi 76 trilyon dolarlık rekor bir servete sahip olan baby boomer kuşağının emekli olmaya başlamasıydı. Bu nesildekiler restoranlara, mavi yolculuklara, seyahatlere ve sağlık hizmetlerine para harcıyorlar. Tüm bu harcamalar hizmet sektöründeki maaş bordrolarını genişletiyor ve reel gelirleri artırıyor. Dolayısıyla daha fazla harcama da körükleniyor.
Ekonominin mal sektörü ayağı ise kovid karantinaları kaldırıldığı Mart 2021’den bu yana büyük bir resesyonun içerisinde. Ancak tüketici mallarına yapılan harcamalar enflasyona göre düzeltildiğinde rekor seviyelerde kalmayı sürdürüyor.
Yardeni’ye göre sıkı para politikası ABD’nin aşırı derecede teşvik edici olan mali politikası ile dengelendi. ABD’nin federal bütçe açığı altyapıya yönelik çok sayıdaki federal hükümet harcaması ve federal hükümetin yerel teşvikleri ile genişletildi. Federal hükümetin net faiz harcamaları arttı. Bu da bireylerin elde ettiği faiz gelirlerini de rekor seviyelere çıkardı.
Ünlü ekonomiste göre, Amerikan şirketlerinin bilançoları ve nakit akışları da çok iyi duruda. 2020 ve 2021’de borçlanma maliyetleri çok düşükken birçok şirket fon biriktirmişti ve bu fonların yeniden finanse edilmesiyle sermaye harcamaları daha yüksek faiz oranları nedeniyle baskılanmadı. Sermaye harcamaları yerel teşviklerin yanı sıra teknoloji donanımı, yazılım ve ar-ge alanında yapılan çok sayıda harcama ile desteklenmişti. Sonuç olarak verimlilik artışı geçen yıl toparlandı ve güçlü kalmaya devam etmesi bekleniyor.
Yardeni’nin Öncü Ekonomik Göstergeler Endeksi’nin çalışmaması konusunda da bir açıklaması var. Zira nispeten zayıf olan mal ekonomisi büyük ölçüde zor durumda ve göstergeler güçlü olan hizmet sektörüne yeterince ağırlık vermiyor.
Ünlü ekonomiste göre uzmanların tarihin her zaman tekerrür etmeyeceğine veya geçmişle uyumlu davranmayacağına ikna olması gerekiyor. Yardeni’ye göre ekonomistlerin öncü göstergelerden veya basit modellerden daha çok sağduyuya güvenmesi gerekiyor.
Alman ekonomisinde resesyon bekleniyor
IMF'in ekonomi danışmanı: Küresel resesyon riski oldukça az
İngiltere ekonomisi teknik resesyonda