Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yetişkinliğe adapte olma noktasında en büyük sorunu Y kuşağı çekiyor gibi görünüyor. Y kuşağı üyeleri, bunun sorumlusu olarak ebeveynlerini görüyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Y kuşağı, baby boomer ebeveynlerini, onlara nasıl sorumlu bir yetişkin olacaklarını öğretmedikleri için kızıyor: “Hayata hazır değilim!”
Hayata gerektiği gibi hazırlanamama endişesi
Benzinga’dan Jeannine Mancini’nin haberine göre, çevrimiçi bir platformda yapılan bir tartışma, Y kuşağı arasında, 'baby boomer’ ebeveynleri tarafından yetiştirilmelerine ilişkin ortak bir düşünceyi ortaya çıkarıyor ve özellikle yetişkin yaşamına hazırlık konusunda algılanan eksikliği vurguluyor.
Sosyal medya platformu Reddit'te 38 yaşındaki bir kadın tarafından başlatılan sohbet, kişisel deneyimler üzerine ilerliyor ve başkalarının hayatın zorluklarına nasıl hazırlandıkları konusunda diğer kullanıcıların görüşlerini talep ediyor.
Tartışmayı başlatan kişi, onun yetiştirilme tarzını yansıtarak şunu belirtiyor: “Nasıl ebeveyn olduğumu düşündüğümde, ailemin bana herhangi bir yaşam tavsiyesi verdiğini hatırlamıyorum.”
Anne ve babasının ona para biriktirmeyi ya da özellikle eğitim ve kişisel gelişim konularında zamanın hızla geçmesini takdir etmeyi öğretmediğini söylüyor. Hikayesi, pratik yaşam becerileri konusunda ebeveyn rehberliğinin çok az olduğu veya hiç olmadığı Y kuşağı arasında daha geniş bir yankı buluyor.
Finansal okuryazarlığın önemi
Yine 38 yaşında bir kadın olan bir diğer sohbet katılımcısı ise hayata karşı olan hazırlıksızlığını şu sözlerle dile getiriyor: “Ben hayata hazır değilim. Nihayet duygusal olarak olgunlaştım ama sorumlu bir yetişkin olarak hayatı nasıl yönlendireceğim bana öğretilmedi.” Aynı kişi, hayata hazırlık anlamındaki eksikliğinin tek bir neslin ötesine geçtiğine dikkat çekerek hem aile yapıları hem de eğitim sistemlerinde sistemik bir sorun olduğunu öne sürüyor ve belirli bir endişe alanına dikkat çekerek, “18 yaşında bir kredi kartı sahibi oldum ve faizin ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu” diyor ve genç yetişkinlere finansal okuryazarlık öğretmenin öneminin altını çiziyor.
Konuşmada, kredi kartı şirketlerinin 1990'larda üniversite öğrencilerini hedef alan yağmacı uygulamalarına da değiniliyor ve bu, birden fazla katılımcı tarafından paylaşılan bir endişe olarak öne çıkıyor: “90'larda üniversiteler bu kredi şirketlerinin kampüse girmesine izin veriyordu. Kafeteryamızın önünde, kaydolduğunuz takdirde ücretsiz hediyelerin olduğu masalar vardı” diye yazan bir kullanıcı, gözetim eksikliğinden ve akranları için uzun vadeli mali sonuçlardan duyduğu hayal kırıklığını dile getiriyor.
İdeoloji ve yaşam becerileri gibi daha geniş konulara değinen başka bir katılımcı ise, ebeveynlerden kritik yaşam meseleleri alma noktasında esaslı rehberlik eksikliğine dikkat çekiyor ve şunu belirtiyor: “Hayatımın önemli basamak noktalarında bana hiçbir ideoloji veya yapı sunulmadı.” Bu katılımcı, ebeveynlerini modası geçmiş inançları sürdürmekle ve ruh sağlığı ve toplumsal sorumluluklar gibi önemli konulara değinmemekle eleştiriyor.
Y kuşağının ekonomik zorlukları
Genellikle benzeri görülmemiş ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan nesil olarak etiketlenen Y kuşağı, finansal sıkıntılarını ve ‘baby boomer' ebeveynleri tarafından yetiştirilmelerinin etkisini vurgulayan son verilerle bu olumsuz etkileri gerçekten taşıyor gibi görünüyor.
Y kuşağının önemli bir kısmı maaş çekinden maaş çekine kadar yaşadığını bildiriyor ve yüzde 70'i bunun onların gerçekliği olduğunu belirtiyor. Bu finansal güvencesizlik, yüksek yaşam maliyeti ve durağan ücretler nedeniyle daha da kötüleşiyor; neslin neredeyse yarısı aşılamaz görünen borçlarla boğuşuyor. Real Estate Witch'in yaptığı bir ankete göre, Y kuşağının yaklaşık yüzde 90'ının en az bir tür ipotek dışı borcu bulunuyor.
Y kuşağı arasındaki borç krizi gerçekten de derin; kredi kartı borcu 2023'te 1,08 trilyon dolara ulaşarak rekor seviyeye yükseldi ve öğrenci kredisi borcu 1,6 trilyon doları aştı. Bu durum, özellikle öğrenci kredisi ödemelerinde gecikme olasılığı en yüksek olan, kar amacı güden özel kolejlerin öğrencileri için kötü haber anlamına geliyor.
Yapısal bir değişim
Aynı yaştaki ‘baby boomer’ kuşağıyla karşılaştırıldığında Y kuşağının daha az sayıda ev sahibi olması veya daha az servet biriktirebilmesi nedeniyle kuşaklar arası servet farkının da genişlediği görülüyor. Düşük vasıflı hizmet mesleklerinde çalışan Y kuşağının yalnızca yüzde 49'u 35 yaşına kadar ev sahibi olabiliyorken bu oran ‘baby boomer’ kuşağında yüzde 63’e kadar varıyor; bu da ekonomik hareketlilik ve geleneksel finansal istikrar göstergelerine erişimde önemli bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bu düşüş sadece değişen iş ve aile kalıplarına değil, aynı zamanda orta sınıf ve çalışan sınıf yaşam tarzlarına yönelik ekonomik ödülleri azaltan yapısal bir değişime de bağlanıyor.
Y kuşağının ekonomik durumu önceki nesillerle karşılaştırıldığında kasvetli bir tablo çiziyor. Y kuşağı, yüksek eğitimli olmalarına rağmen, benzer yaşlardaki baby boomer kuşağıyla karşılaştırıldığında sabit gelir seviyeleri ve daha düşük net servet ile beklenen mali faydaları göremiyor. Bu mali istikrarsızlık, emekliliğe kadar uzanıyor ve bu faktörlerin uzun vadeli mali güvenliklerini nasıl etkileyeceğine dair endişeler yaratıyor.
Y kuşağı 90 trilyon dolarlık servete konuyor
Y kuşağının daha az çocuk sahibi olması ekonomi için engel mi?
İş hayatının en stresli kesimi Y kuşağı
Z ve Y kuşağının üretkenlikleri patronları tarafından eziliyor
Ofise dönüş için Y kuşağı kriterleri
