Yazdır

Hayatlarımıza yön veren 20 paradoks

Tarih: 15 Mart 2024 - 17:30

Hayatı siyah ve beyaz olarak görmek daha güvenli ve kolay gelse de yaşam, bu bakıştan çok daha karmaşık özellikler barındırır.

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Hayatın kolayca tahmin edilebilir olduğuna dair varsayım, insanın güvenlik ihtiyacı ve kolay olanı seçme arzusundan kaynaklanır. Bu nedenle hayatı siyah ve beyaz olarak görmek ve her şeyin statik olduğunu varsaymak insana huzur verir.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, hayatın basitliğine dair varsayım gerçeklerle buluştuğunda maalesef hayal kırıklığına neden olabilir. Çünkü aslında hayatın belki de en önemli gerçekleri insan için mutlaka çelişkili bir görünüm sunar.

En etkili 20 paradoks

ABD’li yatırımcı ve girişimci Sahil Bloom, paradoksu, “Araştırıldığında veya açıklandığında doğru olduğu ortaya çıkabilen, görünüşte saçma veya kendisiyle çelişen bir kavram” olarak tanımlıyor. Hayatın sanıldığından daha karmaşık olduğunu öne süren Bloom, paradoksların hayatlarımızın asıl yöneten ve sarsılmaz güvenlik arzumuza meydan okuyan önemli gerçekler barındırdığını öne sürüyor. İşte Bloom’un hayatlarımızı şekillendirdiğini iddia ettiği 20 paradoks…

Büyüme paradoksu

Büyümenin gerçekleşmesi düşündüğünüzden çok daha uzun zaman alır ancak mümkün olduğunu düşündüğünüzden çok daha hızlı bir şekilde de gerçekleşir. Büyüme adım adım ilerleyen bir süreçtir ve aniden gerçekleşir. Hayattaki en iyi şeyler, bileşik getirinin büyüsüne izin vermekten gelir; yavaş yavaş ve sonra birden.

İkna paradoksu

En tartışma yanlısı insanların herhangi birini çok nadiren ikna edebildiğini hiç fark ettiniz mi? Çünkü ikna edici insanlar tartışmazlar; gözlemlerler, dinlerler ve düşünceli sorular sorarlar. Daha çok kişiyi ikna etmek istiyorsanız daha az tartışın. İkna, balyoz değil, fırça gerektiren bir sanattır.

Verimlilik paradoksu

Daha uzun çalışın, daha az iş yapın. Parkinson Yasası, işin tamamlanması için ayrılan süreyi dolduracak oranda genişlediğini söylüyor. Çalışmanız için sabit saatler belirlediğinizde, bu saatleri verimsiz şekilde geçirmenin yollarını arar hale gelirsiniz. Bunun yerine bir aslan gibi çalışmalı; koşmalı, dinlenmeli ve tekrar etmelisiniz.

Korku paradoksu

Yapmaktan en çok korktuğunuz şey genellikle en çok yapmanız gereken şeydir. Korkular, kaçınıldığında ilerlememizi sınırlayıcı hale gelir. Dünyadaki en başarılı insanlar, kendilerini çok korkutan şeye doğru koşmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Korkularınıza yaklaşmayı bir alışkanlık haline getirin; onlara enerjiniz için mıknatıslar gibi davranın.

Zeka paradoksu

Zeka aptallığa yol açabilir. Yüksek zekaya sahip insanların sistemden daha akıllı olduklarına kendilerini inandırarak aptallığın kurbanı olma olasılıkları daha yüksektir. İşe yarayan sıkıcı, kolay şeyi yapmak yerine karmaşıklık yaratırlar. İşlerin sizin yüzünden karmaşıklaşmasına izin vermemelisiniz.

Tavsiye paradoksu

Daha fazla tavsiye almak sizi daha az hazırlıklı bırakabilir ve acı gerçek, çoğu tavsiyenin işe yaramaz olmasıdır. Tavsiyeler ve tavsiye veren kişiler iyi niyetlidir ama kendi gerçeklik haritanızı yönlendirmek için başka birinin gerçeklik haritasını kullanmak sizin için tehlikeli olabilir. Kazananlar filtreler geliştirir ve tavsiyeleri seçerek uygular: sinyalleri doğru tespit etmeli ve başkalarının gürültüsünü mümkün olduğu kadar azaltmalısınız.

Çaba paradoksu

Zahmetsiz, zarif performanslar, büyük miktarda çaba gerektiren, cesur uygulamaların sonucudur. Bir şeyin zahmetsiz görünmesi için daha fazla çaba harcamanız gerekir. Küçük şeyler büyük şeylere dönüşür ve bir şeyi basit hale getirmek kesinlikle basit bir süreç değildir.

Bilgelik paradoksu

“Ne kadar çok öğrenirsem, ne kadar çok şey bilmediğimin farkına varırım.” - Albert Einstein’ın bu sözü, ne kadar çok öğrenirseniz o kadar çok ve daha derin bilinmeyenlere maruz kaldığınızı anlatır. Ancak bu korkutucu değil, güçlendirici olmalıdır. Kendi bilgisizliğinizle barışık olmalı ve yaşam boyu öğrenmeyi benimsemelisiniz.

Fırsat paradoksu

Daha fazlasını başarmak için daha azını üstlenmek gerekir. Başarı, yolunuza çıkan her şeyi çözmeye çalışmaktan değil, odaklanmaktan, gerçekten önemli olan projelere derinlemesine dalmaktan gelir. Önemli olana evet, geri kalan her şeye hayır demelisiniz. Zamanınızın da bir değeri olduğunu unutmamalısınız.

Can sıkıntısı paradoksu

En yaratıcı, büyüleyici fikirler doğrudan yoğun can sıkıntısı dönemlerinde doğar. Sıkılırsınız, zihniniz dağılır, düşünceleriniz birbirine karışır; yaratıcı iç görü de böyle zamanlarda ortaya çıkar. Sıkıntı yaratıcılığı tetikler.

Sosyal medya paradoksu

Daha fazla bağlantı, daha az ilişki anlamına gelir. Sosyal medya her zamankinden daha fazla bağlılık yarattı ancak etrafımızdakilerle daha az bağlantıda olduğumuzu hissediyoruz. Sosyal medyayla olan bağınızı kesmek için zaman planlaması yapmalısınız; bu sayede daha fazla anlamlı ilişkiye sahip olduğunuzu göreceksiniz.

Başarısızlık paradoksu

Daha fazlasını başarmak için daha çok başarısız olmanız gerekir. Dönüştürücü büyüme anlarımız çoğu zaman doğrudan en zorlu başarısızlık anlarımızdan kaynaklanır. Başarısızlıktan korkmamalı ve akıllıca ve hızlı bir şekilde başarısız olmayı öğrenmelisiniz. Kendinizi hep arenaya koymalı ve aynı konuda asla iki kez başarısız olmamanın yolunu bulmalısınız.

Konuşma paradoksu

“İki kulağımız ve bir ağzımız var ki konuştuğumuzun iki katı kadar dinleyebilelim.” Epiktetos’un bu sözü, daha fazlasını söylemek için daha az konuşmanın gerekliliğine vurgu yapar. Sözlerinizin ve fikirlerinizin duyulmasını istiyorsanız, daha az konuşup daha çok dinlemelisiniz. Bu sayede, sözlerinizin daha güçlü olduğunu göreceksiniz.

Hız paradoksu

Hızlanmak için yavaşlamanız gerekir. Yavaşlamak, enerjinizi geri kazanmanıza, daha önce kaçırdığınız şeyleri fark etmenize, eylemlerinizde daha bilinçli olmanıza ve en yüksek fayda sağlayacak fırsatlara odaklanmanıza olanak tanır. Hızlı hareket etmek için yavaşlamayı bilmek gerekir.

Arayış paradoksu

Aradığınızı bulmak için aramayı bırakmalısınız. Bir şeyi aradığınızda onu nadiren bulduğunuzu hiç fark ettiniz mi? Aramayı bıraktığınızda aradığınız şey sizi bulabilir. Bu formülü aşka, işe, mutluluğa ve hayata eşit derecede uygulayabilirsiniz.

Icarus paradoksu

Icarus kanatlara sahip oldu ve uçmaya başladı. Başarısından cesaret aldı ve güneşe çok yakın uçtu; bu da kanatlarını eritti ve düşerek ölümüne yol açtı. Hedefi olan biri tek bir şeyle başarıya ulaşır, ancak aşırı güven onları yaklaşan yıkıma karşı körleştirir. Sizi başarılı kılan şey, çöküşünüzün tohumlarını ekebilir.

Küçülme paradoksu

Büyümeden önce küçülmeniz gerekebilir. Büyüme hiçbir zaman sabit ve doğrusal değildir. Çıkarma bir geri adım gibi gelebilir ama uzun vadeli büyüme için bir zorunluluktur. “Daha az ama daha iyi” mottosu bu paradoksu en doğru şekilde ifade eder. Başarmak için bir adım geri, iki adım ileri atmalısınız. Tutarlı ve uzun vadeli başarının reçetesi budur.

Para paradoksu

Para kazanmak için para kaybetmeniz gerekir. Her başarılı yatırımcının, kariyerlerindeki korkunç bir kayıptan edinilen paha biçilmez derslere dair hikayesi vardır. Bazen öğrenmek için para kaybetmeniz gerekir.

Haber paradoksu

Ne kadar çok haber tüketirseniz o kadar az bilgi sahibi olursunuz. Nassim Taleb'in ‘gürültü darboğazı’ kavramı, daha fazla verinin daha yüksek bir gürültü ve sinyal oranına yol açtığını, dolayısıyla daha fazla tüketerek gerçekte neler olup bittiği hakkında daha az bilgi sahibi olacağınızı öne sürüyor. Dünya hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? Haberleri mümkün olduğu kadar seçerek tüketin.

Ölüm paradoksu

Hayatınızı gerçekten yaşamak için ölümü kabullenmeniz gerekir. Zamanınızın sınırlı olduğunu kabul ederek ölümün ve yaşamın değerli doğasını takdir etmelisiniz.

Finansal kaygılarla nasıl mücadele edilir?

 

Değerinizi nasıl artırırsınız?

 

Finansal durumunuz düşündüğünüzden iyi olabilir

 

Zenginliğe giden yolun 14 aşaması

 

Zenginliğe giden yolda öğrenilmesi zor 10 beceri

 

Gelir elde etmenin okulda öğretilmeyen 11 yolu

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/hayatlarimiza-yon-veren-20-paradoks/1789237