Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Sosyal medyanın özgüven üzerinde olumsuz etki yarattığını gösteren sayısız araştırma var. Ancak bu sadece insanların dış görünüşü ve sosyal statüsü ile alakalı da değil. Zira CNBC’nin haberine göre sosyal medya bireylerin finansal sağlığı ve ekonomik durumu içinde olumsuz etkilerde bulunuyor.
Credit Karma'nın yakın tarihli bir raporuna göre, para kaynaklı yetersizlik hissi Amerikalıların yaklaşık üçte birinde (%29) görülüyor. Söz konusu tabir kişilerin mali durumlarını başkaları ile karşılaştırması ve kendilerini yetersiz hissetmesi anlamına geliyor.
Credit Karma’nın tüketici finansı uzmanı olan Courtney Alev, “Para huzursuzluğu yan komşuya ayak uydurmaya çalışmanın bugünkü versiyonu gibi” diyor.
Araştırmaya göre parasal konulardaki yetersizlik hissi genç nesillerde daha yaygın. Z kuşağının yaklaşık %43’ü, Y kuşağınınsa %41’i diğerleriyle kıyaslanmaktan rahatsızlık duyuyor ve finansal açıdan geride kaldığını düşünüyor.
Florida merkezli Life Planning Partners’ın yeminli mali müşaviri olan Carolyn McClanahan, “Bu çok uzun zamandır bir sorundu, ancak sosyal medya söz konusu sorunu tamamen yeni bir boyuta taşıdı” diyor.
Credit Karma, para konusunda yetersizi hisseden bireylerin çoğunun ortalamanın üzerinde tasarruflara sahip olduğunu da buldu. Bununla birlikte söz konusu bireylerin zengin olma fikrine takıntılı olduklarını itiraf etmelerine de sık rastlanıyor.
Alev para huzursuzluğu yaşayan bireylerin algıları ile gerçeklik arasında bir çarpıklık olduğunu sözlerine ekliyor.
Amerikalıların sadece %14'ü kendilerini zengin olarak görüyor
Edelman Financial Engines tarafından hazırlanan ayrı bir raporda, servetinin ne kadar olduğuna bakılmaksızın, parasal açıdan iyi hissetme hali giderek daha da zorlaşıyor.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) tüketici finansmanı anketine göre ortalama bir Amerikan hanesinin net serveti son yıllarda yükseliş gösterdi ve 2019 ile 2022 arasında %37 arttı.
Yine de, Edelman anketine göre, Amerikalıların yalnızca %14'ü kendilerini zengin olarak görüyor ve çıta giderek daha fazla ulaşılamaz hale geliyor. Yılda 100.000 dolardan fazla kazanan Amerikalıların yarısından fazlası, LendingClub tarafından hazırlanan bir başka rapora göre, maaştan maaşa geçindiklerini söylüyor.
Yüksek enflasyonun uzun süredir devam etmesi, ekonomideki istikrarsızlık ve tüketicilerin satın alma gücünün ve güveninin azalması bu sonuçların görülmesinde elbette etkili. Ancak habere göre Instagram’ın da kısmen de olsa bu tabloda sorumluluğu bulunuyor.
Edelman Financial Engines'in finansal planlama direktörü Isabel Barrow, "Parasal durumunuz hakkında kötü hissetmenizle sosyal medyada harcadığınız zaman arasında gerçekten güçlü bir bağlantı olduğu sonucuna ulaştık" ifadelerine yer verdi.
Araştırmaya göre tüketicilerin yaklaşık dörtte biri, sosyal medya nedeniyle sahip oldukları para miktarından daha az memnun hissediyor. Bu durum bazı bireylerin "dijital komşulara" ayak uydurma baskısı nedeniyle tatil, ev tadilatı veya lüks mallar gibi büyük harcama yapmasına bile neden olabiliyor.
Kısa süre önce kendi Instagram hesabını silen Barrow, sosyal medyada daha az zaman geçirmeyi tavsiye ediyor. Barrow ayrıca satın alma kararlarını düşünmeye zorlayan "satın alma engelleri" oluşturmayı ve çevrimiçi ödeme sistemlerini kolaylaştıran uygulamaları kaldırmayı öneriyor.
Barrow, “Bazen kendiniz için engeller oluşturmanız gerekir” ifadelerine yer verdi.
Carolyn McClanahan ise finansal psikolojiye dikkat çekerek, “Kendinizi başarılı olarak göstermeniz gerektiğine dair bir algı var. Bu aynı zamanda pahalı bir saate veya güzel bir arabaya sahip olmak anlamına geliyor. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Mutlu olduğundan emin olmalısın. Bu materyaller sizi mutlu etmeyecektir” açıklamasında bulundu.
Bungalov kiralayanlar dikkat: Çifte dolandırıcılık!
Çağımızın finansal hastalığı: Para huzursuzluğu
Yılın bu zamanlarında neden dürtüsel ve huzursuz hissederiz?