Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş hayatı sadece çalışanlar için değil, işverenler için de altından kalkılması zor sorunlar barındırıyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Z kuşağı işverenlere kötü bir flörtmüş gibi davranıyor: Z kuşağının yüzde 93'ü iş görüşmelerine katılmıyor ve yüzde 87'si işlerinin ilk gününe bile gitmiyor.
En suçlu Z kuşağı
Fortune’dan Orianna Rosa Royle’un haberine göre, ghosting yani ‘sessizce, haber vermeden çekip gitmek’, artık sadece flörtlerde kullanılmıyor. Artık Z kuşağı, potansiyel işverenlerine kötü flörtleriymiş gibi davranıyor ve iş görüşmelerine gitmiyor; hatta kabul almalarına rağmen ilk iş günlerine bir telefon görüşmesi bile yapmadan gelmeyebiliyor.
İstihdam web sitesi Indeed, Birleşik Krallık'ta 1.500 işletme ve 1.500 çalışanla anket yaptı ve çalışanların yüzde 75'inin geçen yıl potansiyel bir işvereni görmezden geldiklerini tespit etti. En büyük suçluların ise en genç nesiller oldukları görüldü.
Z kuşağının yüzde 93'ü gibi büyük bir oran, küresel işe alım platformuna bir iş görüşmesinden vazgeçtiklerini söylüyor. Daha da kötüsü, şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'lik bir kesim, görüşmeler yoluyla ikna olmayı, işi güvence altına almayı ve sözleşmeyi imzalamayı başarmasına rağmen yeni patronlarını daha ilk iş gününde zor durumda bıraktığını belirtiyor.
Peki bunu yapmalarının nedeni ne? Ankete göre bu durum, onlara kariyerlerinin sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu hissettiriyor. Ancak bu durum, çaresiz kalan işletmelerde tam tersi bir etki yaratıyor: Ankete katılan işletmelerin yarısından fazlası, habersiz bir şekilde ortadan kaybolanların işe alımları daha da zorlaştırdığını söylüyor.
İşletmeler ve Y kuşağı da bu işin içinde
Her ne kadar en büyük suçlular Z kuşağı olsa da baby boomer kuşağı, X kuşağı ve Y kuşağı da bu süreçten muaf değil: Gerçekten de veriler herkesin ara sıra habersiz bir şekilde ortadan kaybolduklarını gösteriyor.
Ankete katılanların neredeyse yarısı, ortadan kaybolma eylemini tekrar gerçekleştirmeyi planladıklarını söylerken, üçte biri bunu görüşmeden önce yapmanın kabul edilebilir olduğunu düşünüyor.
Ancak bu noktada cesur oldukları gözüken Z kuşağının aksine, yaşlı çalışanlar, bundan hemen pişman olduklarını söylüyor. Örneğin Y kuşağının habersiz şekilde ortadan kaybolma sonrasında endişeli hissetmesi ve bunun gelecekte karşılaşabilecekleri fırsatları olumsuz etkileyeceğinden endişe duyması muhtemel gözüküyor.
Dahası, Z kuşağının yarısından fazlası tekrar suç işleyenlerden olsa da, araştırmacılar adayın tekrar bu şekilde davranma olasılığının yaşla birlikte azaldığını bulguluyor.
İşletmeler de bu suça ortakmış gibi gözüküyor. Beş çalışandan biri, potansiyel işvereninin telefon görüşmesine gelmediğinden şikayet ederken anket, yüzde 23'üne sözlü bir teklif sunulmuş olsa da sürecin daha sonra askıda bırakıldığını ortaya koyuyor.
Bu nedenle günümüz çalışanları habersiz şekilde ortadan kaybolmanın adil bir oyun olduğunu düşünüyor. Bu kişilerin yarıdan fazlası, işverenlerin bu yola başvurması nedeniyle kendileri de buna hakları olduklarını düşünüyor. Ve belki de şaşırtıcı bir şekilde şirketlerin bile üçte birinden fazlası bu düşüncenin makul olduğu konusunda hemfikir.
Veriler şüpheleri doğruluyor
Birçok işveren için Indeed'in verileri, Z kuşağının bağlılık sorunları yaşadığına dair şüpheleri doğruluyor.
İşverenler Z kuşağını bu davranıştan vazgeçirmek istiyorsa, Indeed'in verileri, anlaşmayı daha tatlı hale getirmeleri gerektiğini söylüyor. Ankette, işverenlerin habersiz şekilde ortadan kaybolmayı önleyebilecekleri yolların başında, çalışanlara önce daha yüksek maaşı, ardından daha iyi sosyal hakları sıralamaları gerektiği tavsiye ediliyor.
Gerçekten de, yaşam pahalılığı krizinin habersiz şekilde ortadan kaybolmayı daha da alevlendirdiği ortaya çıkıyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 40'ı, daha iyi ücret veya daha ucuz işe gidip gelme imkanı sunan bir iş bulduklarında ortadan kaybolma olasılıklarının daha yüksek olduğunu itiraf ediyor.
Sonuçta mesele sadece işi kapmak değil. Genç çalışanlar için bu aynı zamanda teklifi kabul etmeye gücü yetmekle de ilgili. Z kuşağı, işe uygun kıyafet ve aylık ulaşım bileti satın almak gibi yeni bir işe başlamayla ilgili masrafların faturasını ödeyemedikleri için rolleri geri çevirmek zorunda kalabiliyor.
Indeed'in İngiltere'deki yetenek başkanı Danny Stacy şu sonuca varıyor: “Finansal teklifin, yetenekleri kendine çekmeye çalışan işverenler için en büyük havuç olduğu açık; ücret, yan haklar ve yaşam maliyetindeki artışı destekleyen diğer faktörler muhtemelen iş arayan kişinin ortadan kaybolmasını engelleyecektir. Elbette tüm işletmeler tekliflerini artırabilecek durumda olmayacak ancak mali paket konusunda en başından itibaren şeffaf olmak muhtemelen iş arayanların işe alım süreci boyunca habersiz şekilde ortadan kaybolmalarını önleyecektir.”
İşverenlerden çalışanlara ‘düşük performans’ baskısı
İşverenlerin en çok talep ettiği 3 anahtar beceri
Yöneticiler ve çalışanlar arasındaki yaş farkı verimliliği düşürüyor
ABD’de çalışanların yüzde 95’i yeni iş arayışında
Patronlar ve çalışanlar arasında iş-yaşam dengesi krizi