Merkezi Yönetim Bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 5,4 ile son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, Yüzde 2,7 seviyesindeki faiz dışı bütçe açığının GSYH’ye oranı ise Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre 1977 yılından bu yana kaydedilen en yüksek açığa işaret etti.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Bütçe İzleme Bülteni yayımlandı. Bültende şöyle denildi:
"2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi (MYB), Orta Vadeli Programda (OVP) yüzde 24,9 olarak belirlenmiş olan enflasyon oranının yüzde 64,8 olarak gerçekleşmesinden önemli ölçüde etkilenmiştir. Buna paralel olarak kamu çalışanlarının maaşlarında ve asgari ücrette programda öngörülenin ötesinde artışlar yapılmıştır. Diğer taraftan her ne kadar 2023 yılının ikinci yarısında döviz kurunda önemli artışlar gözlemlenmiş olsa da ortalama kur program öngörülerinden sınırlı şekilde yukarı yönlü sapma göstermiştir. Benzer şekilde cari işlemler dengesinin de yüzde 2,5 olan program hedefinin programlananın üzerinde ve yüzde 4 seviyesinde açık vermesi beklenmektedir. Öte yandan, her ne kadar 2023 yılı büyümesinin yüzde 5 olan program hedefinin bir miktar altında gerçeklemesi bekleniyor olsa da MYB üzerindeki etkisi özellikle enflasyon oranının yüksek gerçekleşmesine bağlı olarak vergi gelirlerinde ortaya çıkan artış ve deprem sonrasında yapılan vergi düzenlemeleri nedeniyle görece sınırlı olmuştur.
II. Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi
2023 yılında MYB dengesi bir önceki yıla neredeyse 10 kat artarak 1,375 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, Şubat 2023’te yaşanan depremlere ve Mayıs 2023’teki seçimler kapsamında hayata geçirilen harcama artıcı düzenlemeler nedeniyle bütçe harcamalarının yüzde 124 oranında artmasının, buna karşılık gelirlerdeki artışın yüzde 81 seviyesinde kalmasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
MYB açığının GSYH’ye oranı yüzde 5,4 ile son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Yüzde 2,7 seviyesindeki faiz dışı bütçe açığının GSYH’ye oranı ise Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre 1977 yılından bu yana kaydedilen en yüksek açığa işaret etmektedir. Buna paralel olarak bir defalık gelirlerin ayıklanması suretiyle hesaplanan bütçe gelirlerinden faiz dışı harcamaların çıkartılması yoluyla hesaplanan program tanımlı faiz dışı dengenin GSYH’ye oranı da yüzde 3,9 ile hesaplanmaya başlandığı 2001 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye çıkmıştır.
2023 yılında alınan politika kararlarının yarattığı mali yükümlülükler (personel ücret ve maaş artışları, EYT gibi) kalıcı karakterde olmaları nedeniyle 2024 ve 2025 yıllarında da harcamaları reel olarak yukarı yönlü artıracaktır.
Öte yandan, ağırlıklı olarak yüksek enflasyonun yaşandığı ülkelerde faiz ödemelerinin enflasyon karşısında değer kaybını dikkate alarak faiz ödemelerinin enflasyona bağlı kısmının bütçe açığının hesaplamasından hariç tutulduğu operasyonel açık (faiz dışı açık artı faiz ödemelerinin reel bileşeni) 2022 yılında GSYH’nin 0,6’sı oranındayken 2023 yılında yüzde 4,5’e yükselmiştir.
Kamu yatırım ve tasarrufları arasındaki farkı ölçen geleneksel bütçe açığı hesaplamasının yanı sıra yatırım hariç gelirler ve giderler arasındaki farkı gösteren cari dengenin hesaplanmasında yatırım harcamaları ve varlık satışları gibi sermaye gelirleri hariç tutulmaktadır. Bu kapsamda MYB cari dengesi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 95 oranında azalarak 8,8 milyar TL gibi oldukça düşük bir seviyeye gerilemiştir. Bu ise yatırım nitelikli harcamalar için de borçlanmanın kaçınılmaz olduğu bir duruma işaret etmektedir."
İşsizlik oranı aralık ayında geriledi
Türkiye'nin dış borçlanma faizleri düştü, vadeler uzadı