Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de ticari gemilere yönelik saldırıları sonrası rotalar değişirken bu değişikliğin ise sevkiyatlarda bir ayı bulabilecek gecikmelere yol açabileceğini dile getirilmişti. Söz konusu saldırılardan en fazla etkilenecek sektörlerin başında ise otomotiv geliyor. Koronavirüs dönemindeki tedarik krizine benzer bir kriz kapıda. Bunun emarelerine yönelik ilk ciddi adımlar ise geldi. Tesla ve Volvo'nun ardından Japon otomotiv devi Suzuki i Avrupa'daki üretim faaliyetlerini geçici olarak durdurma kararı aldı.
Yemen'deki Husilerin ticari gemilere saldırıları, küresel ticaretin yüzde 12'sinin gerçekleştiği Akdeniz-Kızıldeniz hattında nakliyatları tehlikeye atıyor.
Suzuki Motor açıklamasına göre Japon üretici, ticari gemilere saldırılar kaynaklı tedarik sorunları nedeniyle Macaristan'ın kuzeyinde Estergon'daki üretimini durdurdu.
Vitara ve S-Cross modellerinin üretildiği tesisteki geçici süreli durdurmanın bir hafta sürmesinin planlandığı aktarıldı.
Motor dahil otomobil parça tedariklerinde devam eden sorunların, diğer Japon firmaların bölgesel üretimlerini riske atabileceği belirtiliyor.
Suzuki'nin yanı sıra Volvo ve Tesla da geçtiğimiz günlerde üretimi durdurduğunu açıklamıştı.
Çoğunluk hissesi Çinli Geely'ye ait olan Volvo Car, şanzıman teslimatlarının gecikmesi nedeniyle Belçika'nın Gent kentindeki fabrikasında önümüzdeki hafta üç gün boyunca üretime ara vereceğini açıkladı.
Tesla'dan yapılan açıklamada, Kızıldeniz'deki silahlı çatışmaların ve buna bağlı olarak Ümit Burnu üzerinden Avrupa ve Asya arasındaki nakliye rotalarındaki kaymaların tedarik zincirine yansıdığı, bunun da gecikmeler nedeniyle Almanya'daki üretimi etkilediği belirtildi.
Uzayan nakliye sürelerinin tedarik zincirlerinde boşluk oluşturduğuna işaret edilen açıklamada, "Eksik bileşenler nedeniyle Berlin-Brandenburg'daki Gigafactory'de araç üretimini 29 Ocak-11 Şubat tarihlerinde birkaç bölge dışında askıya almak zorunda kalıyoruz. Üretim 12 Şubat'tan itibaren tam olarak devam edecek." ifadesi kullanıldı.
Kızıldeniz'deki durum
İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler (Ensarullah Hareketi), İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim'de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen'den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'dekiseferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık'ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.
Kızıldeniz'de 31 Aralık'ta İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak'ta da İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.
Kızıldeniz saldırıları hava taşımacılığı fiyatlarını yükseltebilir
Kızıldeniz'deki çatışmaların LNG ticareti açısından önemi
Kızıldeniz'e alternatif rota arayışı