FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İşverenler ve çalışanlar arasındaki ilişkinin 2023 yılında çalkantılı geçtiği görüldü. Bunda uzaktan çalışma başta olmak üzere birçok alt başlığın etkisi oldu.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2023 yılı, daha az esnek çalışma saatlerinin ve daha kısa çalışma haftalarının yükselişine sahne oldu. Yaklaşık 30.000 çalışanı içeren kapsamlı bir araştırma, 2024 yılında işletmeleri yeniden şekillendirecek trendlerin neler olduğunu ortaya koyuyor.
Esnek çalışma koşulları 2023’e damga vurdu
Fortune’dan Orianna Rosa Royle'un haberine göre, liderlerin kristal küreye ihtiyacı yok çünkü veriler, çalışanların gelecek yıldaki arzularını tahmin etme konusunda önemli bir pusula görevi görüyor. Flexa’nın, 2023 yılı Ocak ayında Kasım ayına kadar geçen sürede 9.360 reklam, 2,7 milyon arama ve küresel boyutta 27.880 çalışan tercihini değerlendirdiği araştırmanın sonuçları, 2024 yılında işletmeleri yeniden şekillendirecek çalışma trendlerinin neler olduğunu gösteriyor.
Bill Gates, Elon Musk ve Jamie Dimon gelecekte daha kısa bir hafta olacağını öngörmüş olsa da Esnek Çalışma Endeksi (The Flexible Working Index), CEO'lardan gelen yoğun ofise dönüş talimatlarına ve çalışanların daha fazla fazla mesai yapmasına yönelik talimatlara rağmen daha az çalışmaya geçişin halihazırda uygulanıyor olduğunu gösteriyor.
Rapor, “2023'te çalışma haftalarının kısaldığını gördük” diye açılıyor. Haftada dört günlük işlere yönelik aramalarda Şubat 2023'ten bu yana yüzde 68'lik bir artış görülüyor. Aynı zamanda, Flexa kullanıcılarının çoğunluğunun bulunduğu ülke olan İngiltere'nin, dünyanın en büyük dört günlük çalışma haftası denemesini yüzde 92'lik bir başarı oranıyla tamamladığı belirtiliyor.
Veriler ayrıca işverenlerin bu modeli giderek daha fazla benimsediğini de gösteriyor. 2023'ün 4. çeyreği, 2022'nin 4. çeyreğine kıyasla haftada 4 gün, haftada 4,5 gün veya iki haftada 9 gün esnekliği sunan işlerde yüzde 400'lük bir artış görüldüğünü ortay koyuyor. Flexa, “Bu sayıların 2024'te artmaya devam ettiğini göreceğimizden eminiz” diyor.
Britanya'daki dört günlük haftalık pilot uygulamanın, şirket geliri ve üretkenliğini artırdığına yönelik olumlu etkisini yineleyen rapor, üç günlük hafta sonu sunan firmaların ‘iş gücüyle güven ve güçlü ilişkiler kurabileceğini ve bu sayede onların aynı ortamda kalma olasılıklarının daha yüksek olabileceğini’ ekliyor.
Her 3 çalışandan 1'i mental sağlık desteği sunan işleri tercih ediyor
Pandeminin ilk yılında kaygı ve depresyon yüzde 25 oranında arttı ve sağlık krizinin geride kalmış gibi görünmesine rağmen çalışanların ruh sağlığı pek iyileşme belirtisi göstermedi. Bu yıl hastalık izinleri rekor seviyedeydi ve işten izin alma ihtiyacının ana nedeni olarak mental sağlık gösterildi.
Flexa'nın raporu, çalışanların neden daha kötü hissettiklerine yakından değinmiyor ancak yardıma ihtiyaç duyduklarının kesinlikle farkında oldukları ve işverenlerden destek aradıkları açık gözüküyor.
Buna göre, üç çalışandan biri, geçen yıla göre yüzde 16 oranında artışla, ruh sağlığı desteği sunan işleri tercih ettiğini ifade ediyor. İşverenlerin de bu talebe yanıt verdikleri gözleniyor. Flexa, ‘zihinsel sağlık günleri’ şeklindeki desteğin, refah ödeneklerinin ve ruh sağlığı platformlarına erişimin işyeri ayrıcalıkları arasında giderek yaygınlaştığını bildiriyor.
Yeni yıla sarkan çok sayıda mücadele alanı ve yaşam maliyeti kriziyle birlikte Flexa, 2024'te mental sağlık sorunlarıyla başa çıkma eğitiminin yanı sıra ruh sağlığı yardımlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacağından emin olunduğunun altını çiziyor.
Çalışanlar, çalışma saatlerini değil, nerede çalıştıklarını önemsiyor
Çalışanların esnek çalışma talep ettiği yönündeki söylentilerin ortasında Flexa'nın bulguları, liderlerin her dileği yerine getirmek için çabalamalarına gerek olmadığını gösteriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, ankete katılan çalışanların yarısından fazlası, işverenlerinin esnek çalışma saatleri sunup sunmamasını ‘umursamadıklarını' belirtiyor.
Gallup'un ayrı bir çalışması da bu duyguyu yansıtıyor ve çalışanların yüzde 50'sinin, kendi uygun zamanlarında çalışmak yerine 9'dan 5'e kadar sağlam bir işi tercih ettiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, esnek çalışma saatlerinin cazibesinin 2024 yılında azalabileceği bekleniyor.
Ancak, kendine özgü bir başka eğilimin ortaya çıktığı gözleniyor: ‘Makul esnek zaman’ın yükselişi. Flexa'nın belirttiğine göre, 2023 yılı boyunca 9-5 rutinine sadık kalan, ancak çalışanlara biraz daha erken veya daha geç işe başlayıp bitirmeleri için alan tanıyan, örneğin çocukları okula bırakma ve teslim alma hizmeti sunan şirketlere yönelik artan bir tercih olduğu gözleniyor.
Kısacası, çalışanların çalışma saatlerini umursasalar da, nerede çalıştıklarına daha çok önem verdikleri görülüyor. İş aramalarının yalnızca yüzde 9'u esnek saatleri hedeflerken, yüzde 51'lik büyük bir oranın, uzaktan görevler araması da bu durumu kanıtlıyor. Ancak talep arzı geride bırakıyor: Tamamen uzaktan çalışma sunan roller, 2023'te Flexa’nın gözlemlediği en az yaygın olan roller olarak öne çıkıyor.
2024 ‘uzlaşma yılı’ olabilir
Tamamen uzaktan çalışma, geçen yıl çoğu işverenin gözünden düşmüş olsa da hibrit çalışma, işverenlerin ve uzaktan çalışmayı seven çalışanların uzlaşabileceği mutlu bir seçenek olmaya devam ediyor.
Flexa'nın raporuna göre, 2023'teki ortalama iş ilanlarında yalnızca 1 ila 2 gün ofis içi çalışma gerektiği görülüyor. Raporda, “Şirketlerin çoğunluğu için hibrit çalışmanın geleceğe hakim olacağını düşünüyoruz" deniliyor.
Bu arada, uzaktan çalışma programlarına olan talebin yıl içinde yüzde 583 gibi muazzam bir artış gösterdiği de gözleniyor. Raporda, “Talep ve ilginin bu kadar yüksek olmasıyla 2024 yılının, uzaktan çalışma açısından şimdiye kadarki en güçlü yıl olacağı görülüyor” ifadelerine yer veriliyor.
Flexa'nın CEO'su ve kurucu ortağı Molly Johnson-Jones, şunları söylüyor: “İşverenler için çıkarım basit. Şirketler, 2024'te kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak her yeni esnek avantajı sunmaya çalışmak yerine, ekiplerinin genel ihtiyaçlarına odaklanmalı ve bu ihtiyaçların mümkün olduğunca çoğunu karşılamak için gerçekçi şekilde, hangi ‘esnekliği’ sunabileceklerini düşünmelidir.”
İşletmelerin odağı 2024 yılında tüketiciler olacak
Uzaktan çalışma ilerlemeyi yavaşlatsa da stresi azaltıyor
Çalışma saatleri kısalıyor mu? Bakanlık harekete geçti!
Salesforce CEO’su: Uzaktan çalışma yüzünden başarılı çalışanlarımı kaybedemem
Ken Griffin: Uzaktan çalışma çalışanları kovmayı kolaylaştırıyor
Uzaktan çalışma hangi koşulda sona erebilir?